Ah Jürgen ah!

Dünya Kupası’nda da veda maçını kendi şehrinde oynamak nasip oldu Klinsmann’a.. Stadın her yanında adına pankartlar açılmıştı.. "Teşekkürler Jürgen", "2006 için teşekkür ederiz, 2010 seninle daha iyi olacak", "Jürgen seni çok seviyoruz" yazılıydı bu pankartlarda..

Alman basını da aynı görüşteydi.. Bu takım görevini fazlasıyla yerine getirmiş, ilk dörde kalmıştı.. Bir de Portekiz’i yenip mutlu bir cumartesi gecesi yaşatırlarsa her şey dört dörtlük olacaktı..

Fransa-Portekiz maçından sonra Erman Abi’yle Lig TV’de Ömer Güvenç’in sorularını yanıtlıyorduk. Erman Abi, "Kaybetmişlerin maçında ne işim var? Stuttgart’a gitmeyeceğim" dedi. Ben geldim.. 24. maç gününde 24. maçımı izleme mutluluğuna eriştim. Bazen bir futbol maçının keyfi sahada oynanan oyunla ortaya çıkmıyor. Maçtan önce sizi kontrol eden görevlilerden birinin Türk çıkmasına seviniyorsunuz. Otoparkta bir başka vatandaşınızla yaptığınız sohbet yorgunluğunu alıp götürüyor. Stuttgart’a gelirken bindiğiniz trende bir Meksikalı fotoğrafçının, Türkiye Ligleri’ni ne kadar yakından takip ettiğini öğrenince şaşırıp kalıyorsunuz..

Tribündeki yerimizi alıyoruz.. Dünya basını, Türk basını maça fazla ilgi göstermemiş. Türk basınından topu topu 5 gazeteci var maçta.. Hemen önümüzde Formula 1’in dünya yıldızı Michael Schumacher var.. Sempatik tavırlarıyla taraftarlardan alkış alıyor..

Sahada pek stres yok.. Scolari sakin en başta.. Hırslı Figo yedek.. Ballack yedek.. Turnuvanın en iyi solbeklerinden Lahm bu kez sağda..

Yeni Bonhoff

Çocukluğumuzda bir Bonhoff vardı Alman Milli Takımı’nda.. Vurduğu zaman kaleciler çaresiz kalırdı. Schweinsteiger dün öyle bir gol attı. İkinci golde de frikiği Bonhoff gibi kullandı. Maçı kazanan da belli oldu, teslim bayrağını çeken de.. Üçüncü gol tam jeneriklikti. Ama gollerden sonra aklıma Portekiz’i çökerten bu genç yıldızın neden İtalya karşısında ilk onbir oynamadığı sorusu geldi.. İlk maçta sakat Ballack yoktu o vardı, Almanlar 4 attı. Son maçta Ballack yoktu o vardı, Almanlar 3 attı.. Sanırım Klinsmann, Schweinsteiger-Ballack tercihi nedeniyle epey eleştiri alacaktır. Üçüncülük maçları fair-play açısından önemlidir.. Detaylar bir ömür boyu hatırlanır.. C.Ronaldo’nun topu ayağına her alışında ıslıklanması, Figo’nun oyuna girerken tüm stat tarafından alkışlanması ilginçti.. Şimdi sırada trenle bir gece yolculuğu daha ve Berlin’deki final var..