Paylaş
YENİLGİYİ üstleniyorum, ortada kalmasın. Koalisyon senaryolarının yüz bulmayacağına, sandıktan yine bir tek parti iktidarının çıkacağına bahse girmiştim. Kaybettim...
Sandıkla kavga edilmez. Seçmen son sözü söylediğine göre, bize de bu yeni gerçekle barışık yaşamak kalıyor. Hazımsızlık çekmek değil.
Ben bahsi kaybettim ama kim kazandı, gelin ona da bakalım tek tek.
* * *
HDP AÇISINDAN: Yüzde 13’le ancak iktidarı bozabilirsiniz, yapamazsınız. HDP’ye, AK Parti’nin tek başına iktidarını yıktırdı seçmen. Ama Türkiye’yi HDP yönetsin demedi. Yıktırdığı iktidarı kurma yetkisi vermedi.
Sırtında, artık Erdoğan karşıtlarının emanet oy yüküyle yaşayacak üstelik. Çok hayırlı da olabilir bunun sonuçları. Silahsız siyasetin gücünü ve yapabileceklerini göstermesi, PKK’yı silah bırakmaya ikna edebilir. Bir umut doğdu. Vesile olursa Türkiye için büyük bir kazanıma dönüşebilir...
Olmazsa... Baraj kumarı tuttu, Erdoğan’ı başkan yaptırmama stratejisi kazandırdı, ancak çözüm sürecini de bu uğurda feda etmiş olur HDP.
Üstüne şunu da ekleyin; yarısı ödünç olmak üzere toplam 6 milyon oyla büyük zafer kazandı... Ama unutmayalım ki AK Parti’nin, sadece arkasından ikinci gelen CHP’ye attığı fark bile 7 milyon.
HDP’nin iyi geçinmek zorunda olduğu gerçek bu.
* * *
MHP AÇISINDAN: Oyunu arttıran iki partiden biri. AK Parti’deki aşınma nedeniyle kafası karışan mütereddit oylardan pay aldı. HDP’nin uyandırdığı milliyetçi duyarlılıktan da hissesine düşenleri topladı.
Fakat seçmen, MHP’ye de Türkiye’nin anahtarını teslim etmedi, yönetme yetkisi vermedi.
Ayrıca, en iyi şartlarında ulaştığı yüzde 16 küsur oyu başarı sayarken şunu da aklından çıkarmamalı; AK Parti’nin, arkasından ikinci gelen CHP’ye attığı fark tek başına yüzde 16.
MHP’nin de iyi geçinmesi gereken gerçek bu.
* * *
CHP AÇISINDAN: Anamuhalefet partisi olduğu halde, iktidarın oy kaybettiği yerde oy kazanamadı, güçten düştüğü yerde güç toplayamadı. Yerinde saydı.
Hatta HDP’ye bir miktar oy kaptırdı. ‘Oy verin gitsinler’ dedi, gitsinler diye verilen tepki oyları doğru adrese, HDP’ye gitti.
Anti-Erdoğancı reklam filmleri işe yaradı ama kendisine değil, başkasına çalıştı. Seçmen, bonkörce yağdırdığı vaatlere rağmen CHP’ye de başa geç demedi. Değil iktidar şansı, umudunu bile vermedi.
CHP’nin de iyi geçinmeye mecbur göründüğü gerçek bu.
* * *
AK PARTİ AÇISINDAN: Sıkı ayar yedi. Belki gücünü kısarak sağlam bir ders vermek isterken ucunu kaçırdı seçmen. Bilemeyiz. Fakat bildiğimiz şu; sonuçta tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetti. Yine de psikolojik eşik olan yüzde 40’ın üstünde tutundu.
Başkanlık sistemi genel kabul görmezken Davutoğlu’nun liderliğine bir şans verildi...
AK Parti’ye, ‘Şimdi şapkanı önüne koyup seçmenin kafasını nerede karıştırdığını doğru tahlil et, nerede yanlış yaptığını soğukkanlılıkla bir daha düşün’ kartı gösterdi seçmen. Bununla birlikte ‘Sen tek başına yönetmeye devam et’ demedi.
AK Parti’nin de iyi geçinmesinde kendisi için çok hayırlar bulunan gerçek bu.
* * *
Seçmen, Türkiye’yi kimin, nasıl yönetmesini istemediğini açıkça beyan etmiş oldu. Yanı sıra kim, nasıl yönetecek, onu da işaret etti. Ama açık beyan değil, sadece işaret.
Hoşumuza gitse de gitmese de ‘koalisyon’da karar kıldı milli irade.
Ya AK Partili ya da AK Partisiz... Seçenekler, olası kombinasyonlar ortada...
AK Parti dışarıda bırakılırsa... Eşyanın tabiatına aykırı, zorlama bir ‘üç geçimsizler’ koalisyonu kısa ömürlü olmakla kalmaz. Yüzde 41’lik bir anamuhalefetle böyle bir yamalı bohça hükümetini kovalıya kovalıya sandığa götürür AK Parti.
Açık ara birinci partiyi dışlayan bir koalisyon, bir de devr-i sabık yaratacağım diye rövanşist davranırsa muktedirlikten tekrar mağdurluk pozisyonuna düşürür ki... AK Parti gümbür gümbür geri gelir.
Hazmetmekte zorluk çekmememiz lazım gelen son gerçek de budur. Yeni gerçeğimizle iyi geçinebilecek miyiz? Sınavımız başlıyor, hepimize kolay gelsin.
Paylaş