Kan çıkartan listeler

Hepsi bir yana, görmezden gelinecek gibi olmayanlara bakalım biz.
Benim bir numaram, AK Parti’den listeye giremeyen Bingöllü adayın intiharıdır.
Desteğin yüzde 70’lerde dolaştığı, iktidarın en güçlü kalelerinden biri Bingöl. İki hafta önce amcamın vefatı dolayısıyla gittiğimde, nahoş dedikodular çalınmıştı kulağıma. 35 yaşında, hali vakti yerinde genç bir işadamının intiharını görmezden gelemedim onun için.
Acaba çevresine ‘Yerim garanti’ dedi mi? Dediyse neye güvendi? Arada ne döndü? Listeye giremeyince, düştüğü durumu gururuna yediremedi de mi hayatına son verdi?
Celal Ayrancı’nın intiharına ilişkin adli soruşturma yürüsün. Fakat AK Parti, mutlaka kendi açısından da olayı tahkik etsin derim. Hakkın ve hakikatin hatırını başka hiçbir hatıra feda etmeyecek iki müfettişi acilen Bingöl’e göndersin. Sokağa, halka kulak vermeleri, bu olay üzerindeki netameyi, şaibeyi ortadan kaldırmaları için...

* * *

İkinci favorim, HDP’nin Selahattin Demirtaş için ikinci dönem kuralını esnetmesi.
AK Parti’nin üç dönem kuralı gibi, HDP’nin de iki dönemden fazla üst üste aynı organa seçilememe kuralı mevcut. Bu engele takılıp elenenler oldu. Fakat cumhurbaşkanı seçimindeki performansı ve adı etrafında oluşan sempati nedeniyle Demirtaş’a istisna yapıldı.
Şahsi oy potansiyelinin siyasette nasıl geçiş üstünlüğü sağladığına örnektir. Tıpkı bırakmak istedikleri halde, partilerinin bırakmadığı HDP’li Sırrı Süreyya Önder ile CHP’li Şafak Pavey gibi.
Seçmenin şahıslarına teveccühü, partilerinin egosunu yendi. İkna edildiler ve liste başına kondular. Görmezden gelemedim.

* * *

Üçüncü sırada, Berat Albayrak’ın adaylığına getirilen mahcup izahlar geliyor.
Bir tarafta, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olduğu için, aday gösterilmesi AK Parti’nin hısım ve akraba kuralına ters düşer. Sırf bu gerekçeyle kaç kişi elenmedi mi” diyenler duruyor.
Bir tarafta ise “Hayır, Erdoğan artık cumhurbaşkanı olması hasebiyle AK Parti’nin resmen üyesi değil. Hısım-akraba kısıtı, damadı için geçerli olmaz, Berat Albayrak’ın adaylığını bağlamaz bu kural” diyenler...
İki argümanın da Tayyip Erdoğan ismine aşırı karşıtlık ve aşırı tarafgirlik körlüğüyle malul oluşunu görmezden gelemedim.
Cumhurbaşkanı’nın damadı olmak dışında bir hasleti, başkaca bir vasfı yok mudur Berat Albayrak’ın? HDP’nin Demirtaş’a yaptığı gibi, zorlama tevillere başvurmadan açıklanamaz mı adaylığı?
Şöyle denemez mi mesela: “Erdoğan partimizin kurucu lideridir ama hısım-akraba kuralına bir istisna getirdik, damadı olmak bir dezavantaja dönüşmesin istedik ve kişisel özelliklerine bakarak Berat Albayrak’ı tercih ettik. Seçmenimiz de adayımızın medeni durumu yerine bireysel niteliklerini nazarı dikkate alarak tercihini kullansın...”

* * *

Dördüncüsü, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sergilediği özgüven patlamasıdır.
Ümit Özdağ ve Koray Aydın gibi geçmişte kendisine meydan okumuş, liderlik iddiası taşıyan rakiplerini tekrar, hem de liste başına yazarak aday gösterdi. Ekmeleddin İhsanoğlu gibi cumhurbaşkanlığına namzet bir şahsiyete adaylık teklifi götürdü ve partisine kattı. Ülkücü camiada karşılığı olan başka birçok kafa ismi seçilecek yerlerden değerlendirdi.
HDP’nin barajı aşmak, CHP’nin ise kendi tabanını HDP’ye kaptırmamak için güçlü isimlere yöneldiği zorlu bir yarışa, en iyi takımıyla asılıyor Bahçeli. Sıkı bir kadro kurdu. Görmezden gelemedim.

* * *

Beşinci ve son görmezden gelemediğim ise gözde transferlerdir.
CHP, Milli Görüş çizgisinden Mehmet Bekaroğlu’nu İstanbul’da yarışa sürdü.
HDP, eski AK Parti yöneticisi Dengir Mir Mehmet Fırat’ı saflarına katıp Mersin’de mindere çıkardı.
AK Parti’nin gözde transferi ise eski CHP’li Savcı Sayan oldu, İzmir listesinden. Nasıl görmezden gelinir?

* * *

Biliyorum, bu seçimde de adaylara değil partinize oy vereceksiniz. Yine de bir göz gezdirin listelere...
Sanatçı Metin Şentürk mesela, İstanbul ikinci bölgeden bağımsız aday. Vakıf çalışmalarından sonra, engelli hakları mücadelesini şimdi de Meclis’e taşımak için oylarınıza talip. Kampanya sloganı, ‘Görmezden gelmeyin’. Seçersiniz seçmezsiniz ayrı, ama görmezden gelmeyin.