Paylaş
DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ; hayat hikâyesini anlatan kısa bir film hazırlanıyor, ardından yakılmak üzere ‘açtığın yoldan yürüyeceğiz’ konseptli şarkı besteleniyor, isminden ve çıktığı uzun ince bir yol resminden kampanya logosu çiziliyor, partili bütün milletvekillerinden imza toplanıyor, şanına yakışır görkemli bir toplantı organize ediliyor ama o, salona geldiğinde cebinden başka bir film, başka bir şarkı CD’si çıkarıp çalmalarını istiyor, başka bir konuşma metnini promter cihazına koyduruyor ve tarihi bir son dakika çalımıyla kendinden başka bir ismi cumhurbaşkanı adayı olarak açıklıyor...
Dün işte böyle bir sürpriz anıydı; Recep Tayyip Erdoğan adı, Mehmet Ali Şahin tarafından aday olarak anons edilip kesinleşinceye dek her şey olabilirdi. Bütün hazırlıklar gitti geldi, oysa sürpriz hiçbir yanı yoktu olayın. En çok beklenen oldu.
* * *
Peki, en olası hamleyi yapıp gene de büyük bir sürpriz duygusu yaratabilmek, herkesin bildiği şeyi, gizli kapaklı bir sırrı ilk kez ifşa ediyormuş gibi duyurmak nasıl bir şeydir?
Tayyip Erdoğan’ın liderlik vasıflarından üçünü say deseniz, işte bu yüzden biri mutlaka şaşırtma kapasitesi olur. En yakınındakileri bile sık sık yoklayan bir duygudur bu.
Sürpriz yapma beceriniz yoksa gizli saklı iş çevirir, karınıza bile çaktırmadan çatı adayı bulursunuz ama sadık seçmeninizi dahi heyecanlandıramazsınız. Seçim günü tatlı tatillerini böldürüp onları sandığa nasıl taşıyacağınızı kara kara düşünedurursunuz sonra.
Siyaset, biraz da kaybettirip buldurma sanatıdır. Bu sanatta, Erdoğan’ın üstüne kimse yok halihazırda. Eski ustaların devri çoktan geçti, Erdoğan’la aşık atacak yeni yeteneklerse henüz görünmüyor muhalefet ufkunda.
* * *
Pazartesi günü hâlâ bir ihtimaldi, güçlü de olsa bir ihtimal.
“AK Parti’nin adayı yüzde yüz Erdoğan’dır” görüşündekiler bile ihtiyat payı bırakmayı ihmal etmiyordu. Belli mi olur, bakarsınız terse yatırır, Tayyip Erdoğan bu!
Gazetecisini, siyasetçisini geçtim, dünkü toplantıyı planlayandan o şarkıyı besteleyene kimse, bu saatten sonra sürpriz olmaz diyemiyordu.
Acaba aday olacak mıydı?
Milletin merakını son güne dek peşinden sürükledi, heyecanını en son ana kadar diri tuttu.
Büyük muamma çözüldü, o sorunun cevabını artık biliyoruz. Erdoğan dün itibarıyla resmen aday...
Fakat bitmedi, yeni bir perde açılıyor önümüzde. Birinci turda mı seçilecek, ikinciye mi kalacak? Ardında bıraktığı boşluğu acaba kim dolduracak?
Sizce kimdir o siyaset sihirbazı?
Sabah akşam konuşulacak yeni mevzumuz bu ve gerilimi çözecek anahtar yine Erdoğan’ın cebinde.
* * *
Şimdilik geçmiş olsun, bu şaşırtmacayı da atlattık, bir dahakine Allah kerim...
Çehov’u yalayıp yutmuş, Dostoyevski’yi noktası virgülüne hıfzetmiş, Shakespeare üzerine ise otorite kesilmiş olduğu için filmlere avam gibi sıradan bir yerden bakmayan, memleket aydınının trajedisini de ‘taşrada ortaya çıkan bir can sıkıntısı’ndan ibaret zanneden ‘Kış Uykusu’ndaki ‘Aydın’ tayfamız, fırsattan istifade biraz da Erdoğan’ın siyaset kurgusunu çalışsın. Attığı çalımlardan, ‘Sinemada dramatik çatışma nasıl kurulur’ başlıklı sağlam bir ders kitabı çıkmaz mı?
Paylaş