Paylaş
‘ITALICUM’ adını verdikleri bir yasa geçirdi İtalyanlar dün. Tövbe yasası. “Koalisyon mu! Tövbeler olsun, bir daha asla” dediler Temsilciler Meclisi’nde.
Düzenlemenin mimarı Başbakan Renzi ve takımı ‘Italicum’u münasip görmüş. Siz ‘Koalisyonlara ebediyen tövbe’ anlayın.
* * *
Koalisyon senaryolarının yeniden ısıtıldığı, matah şeymiş gibi parlatıldığı şu günlerde, Türkiye’nin ahvaliyle tam bir kontrast oluşturuyor.
Bizim gittiğimiz yoldan onlar dönüyorlar.
Herhalde biz bile çekmemişizdir İtalyanların koalisyondan çektiği kadar.
Son 20 yılları, irili ufaklı koalisyon hükümetlerinin elinde debelenerek geçti.
En son, 4 yılda 4 koalisyon değiştirdiler, biri teknokratlar hükümetiydi. Başlarını bataklıktan çıkarıp nefes bile alamadılar arada.
Ekonomileri, demokrasileri can çekişirken karşılarına Renzi çıktı. 39 yaşındaki ‘yavru kurt’a ‘büyük kurtarıcı’ diye sarıldılar. Büyük çaresizlik...
Parti içi bir saray entrikasıyla Floransa belediye başkanlığından hop başbakanlığa zıpladı Renzi. Sandığa ayak basmadan, seçim görmeden, seçmene uğramadan.
Bir ara dönem rejimi yaşıyorlar şu an. Parçalı ve uyumsuz iktidarlar üreten demokrasiye zorunlu bir ara verdiler. Biraz soluklanmak için. Fakat bu mola, umutları oldu. Dört elle tutunuyorlar Matteo Renzi’ye.
* * *
Mevzuyu son açtığımda söylemiştim, yüzde 10 barajına bile dünden razılar, yerde bulsalar öpüp başlarına koyacak İtalyanlar diye. Siyasi istikrara o derece hasrettiler.
Fakat seçim barajını yukarı oynatmadılar. Onun yerine, yazı da gelse tura da gelse sandıktan tek parti iktidarı çıkaracak bir ayarlama yaptılar seçim kanununda.
Oyların yüzde 40 veya üstünü alan, parlamentoda yüzde 55 veya üstü koltuk kazanacak.
Hiçbir parti seçimde yüzde 40’ı bulamazsa onun da çaresi düşünülmüş. En çok oyu alan iki parti, ikinci tura gidecek. Ama ne olursa olsun, sandıktan bir daha birbirine yamanmış, geçimsiz koalisyon afetlerinin hortlamasına izin verilmeyecek.
Cumhurbaşkanı onaylar da yürürlüğe girerse... Bu yasa, İtalya’nın bundan böyle sadece ama sadece güçlü tek parti iktidarları tarafından yönetilmesini öngörüyor. Zayıf koalisyonlara geçit yok...
* * *
İtalyan tecrübesini istediğin kadar deş, bizim koalisyon-severlere fayda etmiyor. Muktedir değil, ele avuca gelir cılız hükümetler yönetsin istiyorlar. Onlara nüfuz etmek daha kolay oluyor.
Koalisyonlar nasıl İtalyanları canından bezdirdiyse bizim muhaliflerin canına da tek parti iktidarı öyle tak etti. Onlar tek başına iktidarı mumla ararken bizimkiler fellik fellik koalisyonlu günleri arar oldular.
Çekilecek çilesi henüz dolmayan kim dersiniz?
Bunlar çok hafifmeşrep kelimeler
-PEYAMİ Safa ‘dilde soysuzlaşma’ der. Bir dil soysuzlaşmaya başlamasın, bozulmaya yüz tutmasın, yozlaşmayagörsün; pıtrak gibi yayılan bela-fikirler musallat olur ona.
Cemil Meriç’te ise ‘bukalemun kelimeler’dir karşılığı, kaypak mefhumlar. Sinsi, cıvık, kahpe, karanlık, melun ve köksüzdür bazı sözcükler. Dile her nasılsa sızmış ecnebi köstebeği münafık ajanlar gibidirler.
Mütevazı bir katkıda bulunmak isterim üstatlara. Bir de hafifmeşrep kelimeler var efendim. Midesiz. Her çağırana koşup giden, her kaleme gelen, her ağza dolanan...
Satılmış mesela, satılıkların silahı.
Hain; çok hain, bilfiil ihanet üzere olanın kamuflajı.
Yalaka; en yalakanın ağzından bile duyarsınız, cuk oturur, yadırgatmaz.
Utanmaz; utanması olmayanın yüzüne taktığı maske.
Vasat; vasatların şiarıdır, ellerinde bayrak.
Zekâ; ona en çok muhtaç olanın düşmez dilinden.
Karakter; kime çok lazımsa onun ağzında sakız.
Omurga, omurgasızların yatakçısı.
Muhteris, ihtiraslarına kavuşamayanın sığınağı.
Kifayet lafzı, en ziyade kifayetsizlerde gezer, kimde daha azsa onda.
Nerede kendini gerçekleştirememiş bir nakıs, orada peydah olur hafifmeşrep sözcükler, eksikgillerden eksilmezler.
Gördüğünüz yerde tanırsınız onları, dönün bakın ve kendinizce çoğaltın.
Paylaş