Paylaş
CHP, birinci Meclis binasından Anıtkabir’e yürüdü.
30 Kasım’a kadar Ankara’da bütün gösteri ve yürüyüşler yasaklanmış olmasına rağmen...
‘Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne hiçbir engelleme yapılmadı, korteje müdahale edilmedi.
***
Böylece yasağın asıl nedeninin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlatmamak olduğu yaygarası çöktü. ‘Terör korkusundan değil, Cumhuriyet coşkusunun sokağa yansımasından korkulduğu’ söyleniyordu.
Bekir Coşkun gibi düşünenler yanıldı.
Test, negatif sonuç verdi.
İyi ki CHP bunu denedi, iyi ki de negatif sonuç verdi.
***
İki korku da gerçek çıkmadı, çifte bayram gibi...
En büyük sevincimiz, bayram sevincimizi kursağımızda bırakacak bir melun bombanın patlamaması oldu.
Korktuğumuz başımıza gelmedi.
Kutlamalara gölge düşürecek bir terör olayı yaşanmadı.
Ondan daha büyük sevinç ise Bekir Coşkungillerin pompaladığı korkunun da gerçek çıkmamasıydı.
Ankara’da gösteri ve yürüyüşlere 30 Kasım’a dek yasak getirilmişti.
Gerekçe, terör korkusuydu.
***
Fakat buna ikna olmayanlar, asıl neden 29 Ekim ve 10 Kasım’ı yasaklamak diyordu.
Güya Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sevgi gösterilerinden duyulan korku vardı arkasında, terör korkusu bahaneydi.
Kılıçdaroğlu ve arkadaşları işte bunu test etti.
Yasağın bir güvenlik ihtiyacından kaynaklandığı tescillendi.
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı vesveseleri çöpe gitti.
***
Vesile olanları kutluyorum.
Muhalefetle iktidarın müşterek bayram hediyesidir bize.
Hem düğün dernek, bayram seyran demeden kan dökmek için kalabalıkların yolunu gözleyen hainlere göz açtırmadılar.
Hem de Cumhuriyet ve Atatürk gibi ortak değerlerimiz üzerinden toplumu ayrıştıracakların elinden önemli bir kozu aldılar.
Biri silahlı diğeri silahsız iki propaganda cereyanı, Cumhuriyet Bayramı’nı bize zehir edecekti.
İkisine de geçit vermediler.
***
İhtiyacımız olan şey, işte bu sağduyuydu.
Bizi birleştirmesi gereken Cumhuriyet Bayramı’nda bölünmemize mani oldular.
Doya doya sevinç yaşayacağımız bir günde kana ve gözyaşına boğulmamızı önlediler.
Temelsiz korkularla birbirimizden şüphe etmemizin, güven bunalımı yüzünden birbirimizden kopuşa sürüklenmemizin önüne geçtiler.
CHP de hükümet de sağ olsun, var olsun.
GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK DENGELENEBİLİYORMUŞ
DEMEK ki terör eylemi korkusu, Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü unutturmak için kullanılan bir uydurmaca değilmiş.
Fakat aynı zamanda şunu da gördük.
Demek ki IŞİD’i, PKK’sı istediği kadar ortalığı kana bulamak için fırsat kollasın...
Kutlamaları engellemeden de canlı bomba tehdidini bertaraf etmek mümkünmüş.
Önlem almamakla suçlanmamak için tek yol, kalabalıkların toplanmasını yasaklamak değilmiş demek ki.
Başka tedbirler geliştirilebiliyormuş; yollar tutulabiliyor, üstler aranabiliyor, kuş uçurtulmayabiliyormuş.
Vur deyince öldürmeden de olabiliyormuş.
Alınan istihbarat doğru değerlendirilip kalabalıkta patlatılacak bombalar kıskıvrak yakalanabiliyormuş.
***
Bize dün güvenlik ve özgürlüğü bir arada yaşatan tüm yetkililere ayrıca bir teşekkür borcumuz var.
Yürekleri ağızlarında, istim üstünde görev yaptılar.
İçimizi karıştıracak kanlı eylemler planlandığı bir gerçek.
Cinayet şebekelerinin kaos ve kargaşa çıkarmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığı da bir gerçek.
Ama can emanetimizi taşıyan siyasi makamlar, kolaya kaçmadı. Sorumlu davrandılar.
Güvenlik ve özgürlüğü birlikte sağlama duyarlılığını gösteren siyasi karar mercilerine de... Onu canla başla icra eden memurundan amirine bütün Emniyet Teşkilatı’na da bin teşekkür.
Paylaş