Paylaş
Kokuların hafızayı ve duyguları canlandırdığını biliyor muydunuz? Yani ikinci kez aynı kokuyu aldığınızda, o kokuya ilişkin yaşadığınız geçmiş bir anda aklınıza gelebiliyor. Koku yaşadıklarınızın en büyük tanığı oluyor.
Osmanlı’nın kokularla bir dil oluşturduğu, ten salgılarını, yeme-içme alışkanlıklarını belirlediği, insanın önleyemediği tek eylemin koku almak olduğu gibi...
Belki de bu yüzden Atatürk, Sivas ve Erzurum kongresinde misk-i amber kokusunu kullanmış. Çünkü, misk-i amber, siyasi zekayı ve dikkati artıran bir etkiye sahip nadir kokulardan biri...
Ihlamur kokusunun sırrı
Atatürk günlük hayatında ise ıhlamur ve yasemin kokularını tercih ederken Paris Geceleri isimli kokunun versiyonu İstanbul Geceleri’ni de bir dönem kullanmış.
Ihlamur, sakinlik, dinginlik verirken, yasemin kokusu antidepresan özelliğiyle kişiyi rahatlatıyor.
Yasemin, aynı zamanda özgüveni yükseltmek, cesaret ve metanet vermek için kullanılırmış.
Mesela, araştırmalar aldatılan ve terk edilen kadınların yeni bir parfüm alacakları zaman da yaseminli kokuları tercih ettiklerini ortaya koyuyor.
Kleopatra kakule Hürrem lavanta
Sanırım kadınlar için kokunun önemi daha büyük...
Kleopatra bu durumu fark etmiş olacak ki papirüsleri kakule esansına yatırıp Sezar’a gönderiyormuş.
Sezar’ın papirüsleri eline aldığında kakule esansı tenin sıcaklığıyla kana karışır ve Kleopatra savaşmadan sadece kokuyla birçok anlaşmayı Sezar’a imzalatır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda ise koku başlı başına bir olay...
Arşivlerde kimin hangi kokuyu neden kullandığına ulaşabiliyorsunuz.
Gelelim Hürrem Sultan’a...
Ne yalan söyleyeyim benim de en merak ettiğim isimlerden biri...
Güzelliğine çok düşkün olan Hürrem Sultan gerçek bir koku meraklısı...
Osmanlı arşivlerine göre, Hürrem Sultan bastığı yerlerde kokusu kalsın diye her hafta 70 gram lavantayla masaj yağı yaptırırmış. Saçlarını da ebe gümeciyle yıkarmış, saça yumuşaklık versin ve kokusu da kalıcı olsun diye...
Kırmızı gül kokusunun sırrı
Bu kadarla bitmez...
Hürrem Sultan bel bölgesi için de kırmızı gül yağı kullanırmış.
Kırmızı gülün, afrodizyak özelliğiyle herkesi etkisi altına aldığı rivayet...
Özellikle kadın teni ve kadın hormonlarıyla buluştuğunda bu etki daha çok açığa çıkarmış.
Hürrem bunu o dönem keşfetmiş.
Masaj yağlarına da hassasiyet gösteren Hürrem Sultan yaz aylarında defne, nane ve okaliptüs özlerinden hazırlanmış yağları tercih etmiş.
Bu kokular vücudun diri kalmasını sağlarken terlemeyi de önler ve serinlik verir.
Kösem Sultan ise tarçın kokusundan hiç vazgeçmemiş.
Ama genel anlamda biraz daha canlı, ‘oynak’ kokuları kullanmış.
Bu kadar dolu dolu bilgiyi nereden buldun derseniz...
Bana tüm bunları bir tesadüfle tanıştığım Bihter Türkan Ergül anlattı. Bihter kişiye özel parfümler yapan bir koku sihirbazı...
Tüm bunlardan bahsetmişken benim favori kokumu sorarsanız ‘tüberoz’ derim...
Paylaş