Ajda’nın kadınları

Hangi kadının içinde tek bir kadın vardır ki?

Her kadının içinde bambaşka kadınlar yatar...

Belki de erkeklerin bizi keşfetmesi, anlaması bu yüzden zor oluyor.

Tam çözdüm derken bambaşka bir kadınla karşılaşıyorlar.

Benim de içimde bambaşka kadınlar var.

Görünen Ajda Pekkan’ın dışında görmediğiniz, bilmediğiniz Ajda Pekkan’lar da var.

Bunu bir koleksiyona yansıtmaya karar verdik.

Bu kadınları artık gün ışığına çıkarmanın zamanı geldi diye düşündük.

Ajda’nın Kadınları adı altında...

Bu kadınların içinde seksisi var, sportmeni var, işkadını var, cıvıl cıvıl olanı var, sadesi var...

Ajda’nın Kadınları’nda hepsine uyacak kıyafetler tasarladık.

Bu koleksiyon sadece internet üzerinden satılacak.

Herhangi bir mağazada olmayacak.

Neden sadece internet?

Çünkü Ajda’nın Kadınları’nın sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin her bir köşesinde yaşadığını biliyorum.

Dolayısıyla, onlara kolayca ve hızlı bir şekilde ulaşmanın en iyi yolu internetti.

Bunun için yeni bir alışveriş sitesi olan daybuyday.com ile anlaştık.

Daybuyday’e beklerim

Bugünden sonra daybuyday.com adresini çok daha sık duyacaksınız.

Tanıtımları yapılacak.

Doğan Online ve Cem Hakko ortaklığıyla kurulan ve özel kampanyaları duyuran bir alışveriş sitesi bu.

Giyim, ayakkabı ve aksesuvar kategorilerinin yanı sıra kozmetik, çocuk, ev tekstili ve elektronik ürünleri içeren pek çok kategoride markaların özel kampanyaları sitede yer alıyor.

Ajda’nın Kadınları koleksiyonu da işte sadece bu sitede yer alacak.

Beni çok heyecanlandıran bir iş oldu bu.

Çünkü bu köşede de daha önce yazdım, şarkıcı olmasaydım kesinlikle modayla uğraşırdım.

Moda ve tasarım beni müzikten sonra en çok heyecanlandıran şeyler.

Daybuyday’de bu heyecanı sizinle paylaşacağım.

Bir fotoğraf çekiminin perde arkası

Ajda’nın Kadınları koleksiyonu için fotoğrafları sevgili Nihat Odabaşı çekti.

Daha önce defalarca çekim yaptık birlikte...

Ancak hiçbiri bu kadar fazla kıyafet değiştirmeyi gerektirecek çekimler değildi. Bu yüzden acaba kaç gün sürecek diye gözümüz korkmuştu açıkçası.

Ama iş bizden korksun diye bir giriştik, 11 saat sonra bitmişti çekimler. Nihat’ın gözü ve bakış açısıyla enerjimiz bir kez daha tuttu.

11 saatin sonunda, gecenin bir yarısı, sette bütün ekip uyuklarken biz hâlâ eğlenip gülüyorduk Nihat’la...

Bu köpeğin adını ne koyalım?

Geçenlerde sokağa atılan bir Golden Retriever’ın haberi internete de düşmüştü.

Benim meleklerim hemen peşine düşmüşler hayvanın.

Meleklerin kim derseniz söyleyeyim; Raisa ve Vanessa...

Ethel’in ikiz kızları.

Onlar da benim gibi hayvanlara çok düşkünler.

Sokağa atılan Golden Retriever’ı hemen bir barınakta bulmuşlar.

Sahiplendiler, cuma günü evlerine aldılar köpeği.

Dünya tatlısı bir şey...

Ona hep birlikte bakacağız bundan sonra.

Böylece bizim kalabalık ailemiz biraz daha büyüdü.

Ama ismi yok henüz bu dişi Golden’ın...

Ne koyalım adını? Henüz bulmuş değiliz...

Önerilerinizi gönderin, bu sevimli köpeğin adını birlikte koyalım.

Ve ne olur siz de hayvan sahiplenecekseniz, pet shop’lardan almak yerine bizim kızlar gibi barınaklara gidin.

Gerçek dostlarımız orada bizi bekliyor.

Engeller kalksın

Geçtiğimiz hafta sonu Bostancı Gösteri Merkezi’nde, engel tanımayan kardeşlerimle harika bir konser verdik.

Belki haberlerini okudunuz ama bir kez de buradan söylemek istiyorum, içinde yer aldığım için gurur duyduğum bir organizasyon oldu bu... Özel sporculardan oluşan 15 kişilik koroyla çok güzel şarkılar söyledik. Benim için asla unutulmayacak konserlerden biriydi. Engelli gençlerimizin önündeki engelleri kaldırmak için mücadele eden herkese bin selam olsun...