Yükselen değersizlikler

*

Bir tartıp bin bir konuşmak.

*

Çevreye duyarsızlık.

*

İklim değişikliğine inanmamak...

*

Popülizme yaslanmak.

*

“Ben bir dünya vatandaşı değilim” demek.

*

İçe kapanmak.

*

Mülteci düşmanlığı.

*

İfade özgürlüğünü falan mesele yapmamak...

*

Ağza geleni söylemek...

*

Rahatlıkla ırkçılığa kayabilmek...

*

Kadın düşmanlığı.

*

Çok kolay yalan söylemek.

*

Çok kolay adam satmak...

*

Çok kolay görüş değiştirmek.

ATATÜRK DÜŞMANLIĞI TİCARETİ

ESKİDEN...

Atatürk ticareti vardı.

Egemen ideoloji Atatürk’ten yana olduğu için...

Önüne gelen Atatürk ticareti yapardı.

*

Şimdi ise...

Atatürk düşmanlığı ticareti var.

Dikkat çekmek isteyen, gündeme gelmek isteyen, adının gündemde kalmasını arzu eden, bir yerlere selam çakmak isteyen ne kadar kifayetsiz muhteris varsa...

Hepsi Atatürk’e dil uzatarak...

Bu ticaretten kâr elde etmek istiyor.

*

Atatürk ticareti yapanlar zavallıydı.

Atatürk düşmanlığı ticareti yapanlar ise daha da zavallı.

BRAVO AKIN ATALAY’A

İSTESE sığınmacı olurdu.

İstese yurtdışında el üstünde tutulurdu.

Ama o ne yaptı?

Tutuklanacağını, hapse atılacağını bildiği halde atladı uçağa ve yurda döndü.

*

Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a bravo!

AMERİKA’DA ‘MİLLİ İRADE’ ÖNEMSİZ BİR ŞEY Mİ?

AMERİKAN milletinin tertemiz oylarıyla seçilen Trump’a yönelik protestoları gördünüz mü?

“Benim başkanım değilsin” diyen de var, “Defol git” diyen de...

*

Fakat o da ne?

Başta Trump olmak üzere hiç kimse, bu protestoculara...

- Sizi gidi milli irade saygısızları!

- Milletin kararını hazmedeceksiniz!

- Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı!

Falan demiyor.

*

Ne oluyor yahu!

Yoksa Amerika’da “milli irade” önemsiz bir şey mi ki böyle paspas yapılabiliyor?

BİR UMUTSUZUN GÜNLÜĞÜ

SABAHIN erken saatleri: İnceliklerin şairi Leonard Cohen’in ölüm haberini aldım.

*

Kahvaltıdan hemen sonra: Durup ince şeyleri anlamaya gerçekten de artık kimselerin vaktinin kalmadığını bir kez daha anlamış durumdayım.

*

Öğleye doğru: Aklımdan sürekli “Kötü olan müesses nizam yıkıldı ama yerine daha da kötü bir müesses nizam geldi” cümlesi geçiyor.

*

Öğle saatleri: Dolar dalgalanışına bıraktım kendimi.

*

Öğleden sonra: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye hiç bu kadar özgür olmamıştı” açıklamasını yaparken... Kafede yan masadan “Çekip gideceğim bu ülkeden” muhabbetinin ağırlık kazandığını fark ettim.

*

İkindiyin saat 5’te: Kedim “Sekter”, depresyona girdi.

*

Akşamüzeri: Hesapladım, son günlerde tavladaki kaybım neredeyse Serdar Ortaç’ın kumardaki kaybı kadar... Servet kaybettim yani.

*

Akşam, yine akşam: Tam sinemaya gidilecek bir hava ama son günlerde adamı sinema salonuna koşturacak tek bir film bile vizyona girmiyor.

İDAM OLSA ASLI ERDOĞAN İLE NECMİYE ALPAY ASILIRDI

ASLI Erdoğan...

Önemli romanlara imza atmış bir yazar.

Necmiye Alpay...

Saygın bir dilbilimci...

*

İkisi de hapiste.

Ve ikisi için de ağırlaştırılmış müebbet istemişler.

*

Var ya...

İdam geçerli olsa...

İkisini de asardı bunlar.