Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

Niğde’de fazla kilolarından kurtulmak için 1 aydan fazladır günde 2 bardak zayıflama çayı içen 45 yaşındaki Emine Özlü’ye karaciğer yetmezliği tanısı konuldu.

Haberin Devamı

Acil organ nakli sırasına alınan Özlü, şanslıydı, kadavradan yapılan nakille hayata tutundu. Çok geçmiş olsun ama bu kaçıncı?

Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

Anlıyorum yeni yıl gibi bayram gibi özel günlerde herkes fit olma ve dilediği kıyafete rahatça girme peşinde ancak “zayıflama hapı zehirledi”, “zayıflama çayından karaciğeri iflas etti” benzeri haberler neredeyse ayda bir ya da iki kez gündeme geliyor.

 Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

Ne yazık ki ne dinleyen ne ders alan var ne de yeterli denetim! İlaç olmadığı ve reçete gerektirmediği için marketlerde, internette yok satan, üstüne üstlük reklamı da serbest olan bu ürünlerin fazla kullanımının karaciğer, böbrek ve kalp hastalıklarından tutun da vermediği zarar yok!

Haberin Devamı

Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

BİTKİSEL TAKVİYELERE BAĞLI RAHATSIZLIKLAR CİDDİ ARTIŞTA

Üsküdar Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Tayfun Uzbay’a Niğde’de yaşanan örneği anlattığımda, “Durduk yere karaciğer nakli olacak konuma gelmek... Ne için? Organ bulmak zaten zor. Haydi diyelim organ buldun ve aldın. Bundan sonrası daha meşakkatli. Değer mi bunu kendinize yapmaya” diye soruyor.

8 YILDA 3 KAT ARTTI

Prof. Dr. Uzbay, Türkiye’de bu alanda benzer bir çalışma olmadığı için Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından, ‘vitamin, çay, içecekler, diyet hapları ya da benzeri yolla alınan bitkisel kökenli gıda takviyelerinin karaciğere hasarı’ konusunda 2009- 2017 yılları arasında, İspanya, Çin ve Hindistan’ın da dahil olduğu araştırmadan örnek vererek, 8 yılda, bu takviyelerin kullanımına bağlı olarak, karaciğer ve böbrek yetmezliğinde dünya genelinde 3 kat artış yaşandığını söylüyor: “2017 ama özellikle pandemi sonrası bu ürünlerin kullanımı daha da arttı. Varın şimdi siz hesaplayın kaç kat arttı hastalıklar! Ki bu saydığım ülkelerde denetim, Türkiye’ye göre daha sıkı. Dolayısıyla bizde de bitkisel bazlı takviye/ çaylara bağlı oluşan rahatsızlıkların ciddi oranda arttığını söyleyebilirim.”

Haberin Devamı

DOKTORUN VERDİĞİNİ SORGULARLAR AMA

Bilinçsizce alınan takviyelerin zararları konusunda her gün bir haber çıkarken neden hala ısrarcıyız? “Cahillik- ki en eğitimlisi de bunu yapıyor- ve bazı hekimlerin yanlış yönlendirmesi... Son söylediğime özel bir başlık açacağım ama bizim sağlık okur- yazarlığımız yok!” diyor ve şöyle devam ediyor: “Konvansiyonel bir ilacın içinden ne çıkar? Prospektüs. ‘Yüzde 1 ya da nadiren şöyle bir etki olabilir’ yazar. Çoğu insan o yüzde 1 olasılığı riskli bulur ve o ilacı kullanmaz. Aldığınız çayın, detoks hapının, gıda takviyesinin içindense bir prospektüs çıkmaz. Peki hangi testlerden (Faz 1- Faz 2- Faz 3) geçti? Kim paketledi, nasıl paketlendi? Riski ne? Bilgi yok! Buna rağmen insanlar doktorun verdiği ilacı sorgularlar ama içinde ne olduğunu bilmediği ilacı sorgulamazlar. Akıl alır gibi değil ancak gerçek.”

Haberin Devamı

KARACİĞERİ ‘SOLDURAN’ O BİTKİLER

Prof. Dr. Uzbay, bitkisel ürünlerin önemli bir kısmının çok ciddi yan etkileri olduğunu zira hepsinin içinde etken maddeler bulunduğunu şu örneklerle anlatıyor:Mesela son yıllarda zayıflamak, şişkinlik gidermek ve karaciğeri temizlemek için kullanılan, vitaminlerin içine konulan Aloa Vera... Antioksidan bir madde olan, mide rahatsızlıkları ve kabızlığa iyi geldiği söylenen Cascara yani Kurutulmuş Kahve Kabuğu. Gerginliği aldığı söylenen Kava Biberi. Göğüs yumuşatan, balgam söktüren Karakafes Otu. Yağ yakmaya, kilo vermeye yardımcı diye pazarlanan Efedra bitkisi.”

HEKİM TAVSİYESİ OLMALI

“Saydığım tüm bu bitkilerin karaciğer üzerinde toksik etkisi var. Bilinçsizce/ aşırı kullanımı karaciğer problemi ya da yağlanması had safhada olan birini çok hızlı şekilde karaciğer yetmezliğine sokar. Gerekli tahlil ve tetkikler yapılmalı, hekim tavsiyesi ile alınmalıdır. Bir örnek daha... Efedra mesela, 40 çeşidi var. (Afganistan’da uyuşturucu met yapımında da kullanılan bir madde.) Sana satılanın içinde hangi çeşidi var biliyor musun? Hayır. O zaman kullanmayacaksın. Beyin kanaması, kalp krizine de neden olabilir bu ilaçlar. Unutmayın mucize ilaç diye bir şey yoktur!

Haberin Devamı

DENETİMLER YETERSİZ

Denetim yok mu? Yanıtı net: “Var ama yetersiz. Çünkü bu takviyeler Sağlık değil Tarım Bakanlığı onaylı. Ve üzülerek söylemeliyim ki Tarım Bakanlığı’nın bu konuda etkin denetim yapması mümkün de değil. Ancak yakaladıklarında içinde ne var diye bakılıyor. Bu konuda bir araştırma ya da bilinçlendirmenin olduğunu da söyleyemeyiz.”

Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

HOLLANDA’DA YASAK TÜRKİYE’DE SERBEST

Maserati otomobili ile gündeme oturan polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül’ün eşi Özlem Üçgül sattığı zayıflama çayı ile zengin olduklarını söylemiş ve bir günde kargoya verdikleri çay miktarını bu fotoğraflarla göstermişti. Üçgül’ün sattığı zayıflama çayı Hollanda’da içinde sibutramin olduğu gerekçesi ile yasaklandı. Ama Türkiye’de satışı hâlâ serbest.

Haberin Devamı

Karaciğeri iflas etti nakille hayata tutundu... ‘Zayıflama çayı’ öldürüyordu

YALANI GERÇEKMİŞ GİBİ SAVUNAN HEKİMLER VAR

Gelelim bazı hekimler meselesine... Diyor ki: “İsimlerini sizin de iyi bildiğiniz, medyada sıklıkla boy gösteren bazı hekimler, “Organik”, “bitkisel” gibi yalanlara sığınıp, halkı yanlış yönlendiriyor, aşı meselesinde de olduğu gibi, algıları ile oynuyorlar. Post truth (yalanın gerçekmiş gibi savunulması) sadece siyaset değil sağlıkta da geçerli bir kavram çünkü milyar dolarlık bir pazar var, kitlesi çok büyük ve çok kazandırıyor. Kitap satıyorlar... Takviye ilaç satıyorlar... Oysa bakıyoruz bu hekimlerin Pub- Med, Of Science gibi saygın bilimsel dergilerde tek makalesi yok! Ancak medyanın da etkisi ile bu hekimlere inanılıyor, önemli biri sanılıyorlar. Onların yarattığı algı yüzünden insanlar, konvansiyonel ilaçlara da zehir gözü ile bakıyor.”

Yazarın Tüm Yazıları