Paylaş
AŞIRI AK PARTİLİLER
EKONOMİDEKİ zaaflara rağmen moralleri hiç de fena değil. Sorunlar olduğunu kabul ediyorlar. Bu sorunların partilerini olumsuz etkilediğini de kabul ediyorlar. Ama buna rağmen umutları var. İçlerinden de dışlarından da hep şöyle diyorlar. “Reis en sonunda ekonomi alanında şapkadan bir tavşan çıkarır ve biz bu seçimi alırız.” Güvenceleri bu.
MORAL MOTİVASYONLARI: İyimser bir beklenti içindeler.
*
HER ZAMAN CHP’LİLER
İLK defa büyük, çok büyük bir fırsat yakalamışlara özgü bir heyecan içindeler. “Bu sefer bu iş olacak gibi” diyorlar. Makus talihin döneceğine inanıyorlar. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu işi mutlu sona erdirip erdiremeyeceği konusunda kocaman bir soru işaretine sahipler. Bazen, “Bu sefer başaracak galiba” diyorlar. Bazen de “Bu sefer de olmayacak galiba” diyorlar. Bu iki yaklaşım arasında gidip gidip geliyorlar.
MORAL MOTİVASYONLARI: Tedirgin bir iyimserlik içindeler.
*
KOYU APOLİTİKLER
ÇOK bilinçli bir şekilde olmasa da hayatın siyasetten ibaret olmadığını kavramış görünüyorlar. Siyasetle ilgili konuşulduğunda sıkılıyorlar, esniyorlar. Kimin kazanıp kimin kaybedeceğini hiç umursamıyorlar. Seçim dendiğinde asla heyecanlanmıyorlar. Kendilerini sadece “Bodrum tatil planı” konusu enerjik hale getiriyor. Bir de en son hangi dizinin sardığı...
MORAL MOTİVASYONLARI: “Nasıl olsa seçim olup bitecek ve bize gün doğacak” noktasındalar.
*
MERAL AKŞENERCİLER
MİLLET İttifakı kazanırsa ne olacak? Şu olacak: Meral Akşener başbakan olacak. Peki Millet İttifakı kazanamazsa ne olacak? Şu olacak: Yenilginin tek sorumlusu Kılıçdaroğlu olacak. Yani kendilerini o kadar da yenilmiş hissetmeyecekler. Sonuç? Acayip rahatlar. Hiçbir gerginlikleri yok. Rahat oynuyorlar.
MORAL MOTİVASYONLARI: Her durumda kârlı çıkacaklara özgü bir özgüven içindeler.
*
HÜKÜMET KARŞITLARI
ANA sloganları şu: “Bu hükümet gitsin de ne olursa olsun.” Bu nedenle minnacık bir muhalif kıpırtı karşısında bile aşırı heyecanlanıyorlar. Sosyal medyada günde en az kırk tane propaganda paylaşımı yapıyorlar. İdol yelpazeleri çok geniş: Melek Mosso’dan başlıyor, Mor ve Ötesi’ne kadar uzanıyor. Hükümetle özellikle kültürel ve hayat tarzı alanında mücadele etmek istiyorlar.
MORAL MOTİVASYONLARI: Erken zafer havasındalar.
*
MEMNUNİYETSİZ MUHALİFLER
BU hükümetin gitmesini istiyorlar. Ama gelecek olandan da memnun değiller. AK Parti’yi eleştiriyorlar. Ama CHP’yi de eleştiriyorlar. PKK konusunda hassaslar. Özellikle Canan Kaftancıoğlu ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimlere kıl oluyorlar. Ulusalcı bir damarları var ve akacak mecra bulamıyorlar.
MORAL MOTİVASYONLARI: Değerlere bağlı kalarak yenilmenin soylu bir yenilgi olacağına inanıyorlar.
*
SADECE REİSÇİLER
“BEN AK Partili değilim, ben Reisçiyim” diye ifade ediyorlar kendilerini. Erdoğan’ın yalnız bırakıldığını, bütün yükün Erdoğan’ın omuzlarında olduğunu, AK Parti’nin Erdoğan’ın yükünü alamadığını söylüyorlar. Erdoğan’a bağlılıkları en üst seviyede. Sayıları azımsanmayacak kadar çok.
MORAL MOTİVASYONLARI: Erdoğan’a sonsuz güven.
*
MANSURCULAR
BU grup, kısa bir süre öncesine kadar İmamoğlu taraftarıydı. Hem de aşırı fanatik. Fakat İmamoğlu’nun yalpalamalarından sonra kendilerini Mansur Yavaş’ın yoluna attılar. Anketlerde Yavaş’ın önde çıkması bu süreci daha da hızlandırdı. Sayıları çok. “Mansur” diyorlar, başka bir şey demiyorlar. Ancak süreç içinde Mansur Yavaş’tan daha iyi bir isim bulurlarsa onun peşine takılmayacaklarının garantisi yok.
MORAL MOTİVASYONLARI: Kazanacak aday olsun yeter abi.
*
DUR BAKALIMCILAR
SON anda bir büyük sürprizin çıkacağını, koşulların bir anda değişeceğini, bir süper insanın geleceğini düşünerek... “Dur bakalım. Daha seçime çok var. Gün ola harman ola. Daha neler olur neler” diyorlar. Çarşının karışabileceğine dair sayısız komplo teorisi öne sürüyorlar. Olmayacak senaryolar yazıyorlar ve işin kötüsü yazdıkları senaryolara sonsuz inanıyorlar. Ne zaman bir tez öne sürülse ilk verdikleri tepki şu oluyor: “Dur bakalım. Dur bakalım. Daha neler olacak neler.”
MORAL MOTİVASYONLARI: Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir sözü.
*
HDP’Yİ KOLLAYANLAR
NE zaman seçim ve siyaset tartışması açılsa hemen “HDP oyları çok mühim” diyerek konuyu HDP’ye getiriyorlar. Oradaki potansiyeli arkaya almanın kazanmak için yeterli olduğuna inanmışlar. Gözlerini oradan ayırmıyorlar, ayıramıyorlar. HDP oylarını küstürmemek gerektiğini düşünüyorlar. Ama HDP ile yan yana fotoğraf verilmesinden kaçınılmasını da anlayışla karşılaşıyorlar.
MORAL MOTİVASYONLARI: Karşılıksız HDP desteğinin geleceğine keskin inanç.
*
SAĞDAKİ MİNİKÇİLER
BABACAN, Davutoğlu, Temel Bey, Fatih Erbakan, Gültekin kardeş, Haydar Baş’ın oğlu falan... Hem bu isimlerin hem de takipçilerinin gönlünde nice aslanlar yatıyor. Ancak realite duvarına tosluyorlar. Aralarında “Hangimiz daha çok tırtıklayacağız” diye bir yarış var. Altılı masadakiler, masanın dışındakileri küçümsüyor. Masanın dışındakiler, özgün bir çizgi tutturmaya çalışıyorlar. Velhasıl bir çırpınış var bu kesimlerde.
MORAL MOTİVASYONLARI: Küçükler arasında birinci olma hayali.
Paylaş