Tevfik Göksu ile ilgili yargı dağıtıyorum
EsenlerBelediye Başkanı Tevfik Göksu’nun konuşmasını dinledim.
Söyledikleri tam olarak şunlar:
Ne dedi Yunan medyası? ‘İstanbul’u Yunan kazandı’ dedi.
Bir dakika ya! Bu arkadaş nereli? CHP’nin adayı nereli? (Göksu’nun seslendiği topluluk, “Trabzonlu... Trabzonlu...” diye karşılık veriyor)
Nasıl oldu da Yunan medyası ‘İstanbul’u Yunan kazandı’ dedi ve bir ses çıkmadı? Olay büyük kardeşlerim.”
*
Muhalif kesimler, Tevfik Göksu’nun bu sözlerini...
“Trabzonlulara Yunan dedi” diye yorumlayıp yansıttılar.
Tevfik Göksu da buna karşı...
“Çarpıtmayın konuyu! Ben Trabzonlulara bir şey demedim. Ben CHP adayının kendisine ‘Yunanlı’ diyen Yunan medyasına neden bir cevap vermediğini sordum” açıklaması yaptı.
*
Detaylar bunlar.
Bu durumda...
Kim haklıdır? Kim haksızdır? Sorun nerededir?
*
Benim bu konuda iki ayrı hükmüm var:
*
HÜKÜM BİR: Tevfik Göksu, konuşmasında Trabzonlulara gerçekten de doğrudan bir şey demiyor... Ekrem İmamoğlu’na “Yunan medyası seninle ilgili şunu dedi, sen niye buna karşı bir şey demedin” diye çıkışıyor. Göksu’nun kalbini açıp bakamayacağımıza göre niyetini bilmemiz imkânsız. Hükmü zahire göre vermek zorundayız ve zahire göre Göksu haklıdır.
*
HÜKÜM İKİ: Yunan medyasından fasığın tekinin yaptığı temelsiz, gerzek ve sersem bir habere kıymet verip üzerine atlamak... Tevfik Göksu’nun en temel hatası budur! O temelsiz, gerzek ve sersem haberi cevap vermeye değer buluyor Göksu... “Ya bu ne şapşal bir haber!” deyip geçmiyor, geçemiyor! “Trabzonlu bir adamın Yunan olmakla ne ilgisi var” diye aklından geçirmiyor, geçiremiyor!
İDARE-İ MASLAHATÇILAR İÇİN ESASLI TÜYOLARIM VAR
Slogan olarak şunu haykırın: “Her şey (daha) güzel olacak.”
*
Gerektiğinde Binali Bey’in tecrübesinden, gerektiğinde Ekrem Bey’in enerjisinden dem vurun.
*
Anne tarafından Erzincanlı, baba tarafından Trabzonlu olduğunuzu iddia edin...
*
Bazen “Çünkü çaldılar” deyin, bazen de “Çünkü çaldırmadılar” deyin...
MİLLİYETÇİLER BEDELLİ ASKERLİK YAPAMAZ MI?
“ÖLÜRÜM Türkiye’m” şarkısıyla tanıdığımız ülkücü sanatçı Mustafa Yıldızdoğan’ın oğlu, bedelli askerlik yapacakmış.
*
Çocukcağız bedelli askerlik yaparak sanki vatana ihanet ediyormuş gibi bir muamele!
“Bu nasıl milliyetçilik” falan diye çemkiren çemkirene!
*
“Amerikan malı kot giyene solcu denmez” sekterliğinden, “Devletin tanıdığı bedelli hakkından yararlanana milliyetçi denmez” sekterliğine yuvarlanmış durumdayız.
Yazık, yazık!
SAADET’İN DRAMI
SEÇMENLERİNE “Ekrem İmamoğlu’na oy vereceksiniz” dediklerinde...
Seçmenlerinin gidip de Binali Yıldırım’a oy vereceklerini düşünen...
Saadet Partisi yöneticileri...
“En iyisi adayımızı çekmeyelim de oylarımız Binali Yıldırım’a gitmesin” diye karar aldılar.
*
Bakın, bu bir siyasi parti yönetimi açısından net bir dramdır.
İŞİTTİĞİMDE NEVRİMİ DÖNDÜREN CÜMLELER
Bunlar seçim yoluyla gitmez.
Her şey çok kötü olacak.
Kesin bir planları vardır.
O adam bir proje... Bu adam bir proje...
‘SEN DE KIZINA SAHİP ÇIKSAYDIN’ DİYEN ALÇAK
23 yaşındaki üniversite öğrencisi genç kızı bir plazanın 20. katından atarak öldürdükleri iddiasıyla yargılanan iki sanıktan biri, mahkemede kızın babasına şöyle demiş:
“Sen de kızına sahip çıksaydın.”
*
Bunu diyen o sanığa şöyle sesleniyorum:
*
A be sahipli alçak!
“Sahip çıkmak” ne demek, “sahip çıkmamak” ne demek? Ne yani? Sahip çıkılmadığını düşündüğün genç kızlara tecavüz edip plazaların yirminci katından aşağı mı iteceksin?
‘ABDULLAH GÜL TARAFSIZ BİR CUMHURBAŞKANI İDİ’
BU cümleyi ben desem...
Dediğime demediğime pişman ettirirsiniz beni.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu aynen böyle dedi.
Ve kimseden tıs yok.
Gül’ün adını “Çankaya noteri”ne çıkaranlar da AK Partililerdi galiba...
HURMADAN SOĞUTTUN BENİ CÜBBELİ AHMET
HURMA ki pek severim. Hele tazesine bayılırım.
*
Geçenlerde bir videoda gördüm: Adamın teki Cübbeli Ahmet’e hurma uzatıyor. Cübbeli de hurmayı ağzına sokup dişleyip geri veriyor. Dişlenmiş hurmaya “kutsal hurma” muamelesi yapan adam, büyük bir sevinçle hurmayı ağzına atıp yiyor.
*
İğrençsiniz be iğrenç! Güzelim hurmadan soğuttunuz beni.
