Terör hangisine yarar: 'Evet'e mi 'Hayır'a mı?

- TERÖR artarsa...

Haberin Devamı

- Siyasi suikastlar söz konusu olursa...

- Bombalar patlarsa...

- Saldırılar alıp başını giderse...

Bu durum hangisine yarar?

Evet’e mi, hayır’a mı?

Numan Kurtulmuş’a sorarsanız...“Hayır”a yarar.

Bana sorarsanız...“Evet”e yarar.

Tecrübeyle sabittir ki...

Kargaşa, çatlama, patlama, terör, şiddet falan söz konusu olduğunda...

Bizim ahali, “yandım Allah” diyerek Tayyip Erdoğan’ın arkasında hizalanıyor.

Bakınız: 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlar...

Ve 1 Kasım’da alınan sonuç.

Başka bir diyeceğim yoktur.

Tanık sizin.


HAYIR'CILARIN ALTI AÇMAZI
- BİR: Maalesef liderleri yok.

- İKİ: Maalesef umutları yok.

- ÜÇ: Maalesef birliktelikleri yok.

- DÖRT: Maalesef hayalleri yok.

- BEŞ: Maalesef ağır propaganda makineleri yok.

- ALTI: Maalesef ezber bozacak takatleri yok.


STATÜKO FALAN DEYİP DURMAYIN
SANKİ statüko hiç değişmemiş gibi...

Sanki Kemalist statüko taş gibi ortadaymış gibi...

Sanki kendileri yeni statükonun sahibi olmamış gibi...

Çıkıp “statükoyu değiştiriyoruz” diyorlar.

Hayır, Hayır.

Statükoyu değiştirmiyorsunuz.

Sadece ve sadece...

Statükonuzu meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz.


'MASUM' DİYE BİR DİZİ
SADECE internette yayın yapan BluTV’de yayınlanacak “MASUM” adlı dizinin ilk bölümünü izledim.

Tespitlerim şunlardır:

- Adamlar sinema filmi gibi dizi çekmişler.
- Uluslararası standartta bir yerel içerik çıkmış ortaya...
- Haluk Bilginer, Okan Yalabık, Nur Sürer... Oyunculuklar mükemmel.
- Merak unsuru o kadar başat ki... “Devamı nasıl gelecek acaba” diye düşünüp duruyorsun.
- Senaryo muhteşem, hikâye özgün...


6 AYDA BİR FOTOĞRAFINI DEĞİŞTİRMELİSİN
“SOSYAL medya hesaplarının fotoğraflarını ne zaman değiştirmeliyim” sorusuna sosyal medya uzmanı Yalçın Arı’dan yanıt geldi:

Şöyle diyor:

“Sosyal medya hesaplarının bir raf ömrü var. Nasıl gerçek hayatta düzenli tıraş oluyor ya da kuaföre gidiyorsak, bu değişimin profil fotolarına da
yansıması gerekiyor. Yıllarca aynı fotoğraf ya da görsele sahip profiller, eski kalıyor ve yaşam belirtisi taşımıyor. Makbul olan 6 ayda bir değiştirmektir.”


HAP GİBİ KAMPANYA NASIL YAPILIR?
LAF salatasını bir tarafa bırakacaksınız.

Bakkal Hüsrev ile Profesör Edip’in aynı anda dikkatini çekmeyi başaracaksınız.

Teyzeler ne dediğinizi anlayacak.

“Anayasa”, “falanca madde”, “yargısal özerklik”, “kuvvetlerin sert ayrılığı” gibi tabirlerden uzak duracaksınız.

Damardan konuşacaksınız.

Umut ve duygu yaratacaksınız.

Bir şiiriniz, bir şarkınız olacak.

Tekrardan hiç vazgeçmeyeceksiniz. Aynı şeyleri tekrar tekrar söyleyeceksiniz.

Yaptığınız konuşmaları asla konferansa çevirmeyeceksiniz.

Kapı kapı dolaşacaksınız. Kapı kapı dolaşamazsanız bile kapı kapı dolaşıyormuş gibi yapacaksınız.

“Orantısız zekâ” falan diyerek ahalinin anlamayacağı türden mizahtan uzak duracaksınız.

Sosyal medyanın öyle ahım şahım bir etkileme potansiyeli olmadığını bilecek, ha bire sosyal medyaya abanmayacaksınız.

Tek başına çalışmanın bir anlamı yok. Örgütlü çalışacaksınız.

Medyada haber olmak için ricacı olmak yerine medyanın kayıtsız kalamayacağı olaylara imza atacaksınız.

Milletin ağzına bir laf vereceksiniz.

Adam adama markaj yöntemi kullanıp “herkes üç kişiyi ikna etse” türü yöntemleri devreye sokacaksınız.


AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU'DAN AÇIKLAMA:
YÜZ YILLIK PRANGA DERKEN NE DEMEK İSTEDİM
DÜNKÜ yazımda eleştirdiğim AK Parti Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, bir açıklama gönderdi bana...

Cevap hakkına saygı gereği aynen yayınlıyorum:

“Konuşmamda hiçbir surette kastetmediğim halde ifadelerim bilinçli olarak saptırılmıştır. Referanduma sunularak milletimizin desteği ile taçlandırılacak olan anayasa değişikliği, büyük Türkiye idealidir. Konuşmamda yer verdiğim ‘yüz yıllık pranga’ ile kastım, ülkemizin istikrarlı ve güçlü yönetim sistemine geçmesi suretiyle dış müdahalelerin yüzyıllık hesaplarının boşa çıkarılması, yönetimde güçlü istikrarın sağlanması ve darbelerin tarihe gömülmesidir. Anayasa değişiklik paketi, çok başlılığın ayaklarımıza pranga vurmuş gibi yönetimde istikrarı zorlaştırmasının önüne geçecektir. Bu sayede, Cumhuriyetimizin tüm kazanımları istikrar ile korunacak, yasama, yürütme ve yargı erklerinin daha etkin ve verimli çalışması sağlanabilecektir.” 

Yazarın Tüm Yazıları