Son üç adam

CEM Kozlu olmadı...

İlhan Kesici istemedi... Tanıl Küçük arzu etmedi... Oğuz Satıcı tutmadı... Kemal Derviş tutmadı... Hikmet Çetin kabul görmedi...

Ve sonuçta elde üç isim kaldı...

İşte o isimler:

* * *

ERCAN KARAKAŞ

Kişilik analizi:
Uyumlu, bilgili, kararlı, ciddi... "Ben adayım" diyerek ortaya atılması ise medeni cesaretini ortaya koyuyor...

Avantajı:
CHP’nin sosyal demokrasiye dönüşünün simgesi olabilir...

Dayandığı taban: Emek örgütleri, sendikalar, Kürtler, Aleviler, özgürlükçü sol...

Sağdan oy alma kapasitesi: Özgürlükçü yaklaşımları ve türban özgürlüğüne başından beri destek vermesi nedeniyle mütedeyyin kesimlere sempatik gelebilir...

Dezavantajı: Genel Merkez ile arasındaki yeni ilişkinin henüz tam olarak gelişmiş olmaması... Rehabilitasyon için zamana ihtiyaç var...

Destekçileri: DİSK tam destek... Aleviler tam destek... Bilinçli Kürtler tam destek... Arayış içindeki sosyal demokrat kesimler tam destek... Ve tabii bir de eşi Müjde Ar’ın desteğini unutmamak gerekir...

* * *

GÜRSEL TEKİN

Kişilik analizi:
Bu zamana kadar CHP’nin görüp göreceği en Anadolu çocuğu... Ilımlı, sakin, çalışkan, hırslı, neye odaklanması gerektiğini bilen, iletişimini iyi yöneten biri...

Avantajı:
İl Başkanlığı sırasında, kısa sürede elde ettiği inanılmaz popülarite...

Dayandığı taban: Varoşlara dayanmak istiyor...

Sağdan oy alma kapasitesi: Varoşlara meraklı oluşu, insanların kılık kıyafetlerine bakmaması, hacı amcaların elini öpmesi... Bütün bu özellikler sağa kayan oyların kendisine gelmesine katkıda bulunacak türden özellikler...

Dezavantajı: Deneyimi yeterli değil... Entelektüel birikimi eksik... Siyaset terminolojisini kullanmakta sıkıntıları var...

Destekçileri: Parti örgütü arkasında... Genel Merkez’in güveni tam... Deniz Baykal’ın gözüne girmiş durumda...

* * *

KEMAL KILIÇDAROĞLU:

Kişilik analizi:
İnsanı sinir edecek kadar sakin, düşmanlarını öfkelendirecek kadar dürüst, rakiplerini çıldırtacak kadar nazik...

Avantajı: O bir star... Tanımayanı yok... Aday olursa "aday tanıtımı" için zerre kadar çaba sarf edilmeyecek...

Dayandığı taban: AKP’den nefret eden herkes...

Sağdan oy alma kapasitesi: Şimdilik sağa açık diyemeyiz... Ama bu sağa tam anlamıyla kapalı olduğu sonucuna götürmesin bizi... En azından şu ana kadar sağ muhafazakar duyarlılığı rahatsız edecek bir eylem ve söylemi olmadı...

Dezavantajı: Belediye başkanlığını hakkıyla yapıp yapamayacağı konusunda şüphe var... Ne de olsa o bir müfettiş...

Destekçileri: AKP’den kelle almasından memnuniyet duyanlar...

Çok ayıp

"KRİZİ fırsata çevirmek" diye bir geyik var ya...

Sanırım, bir de "katliamı fırsata çevirmek" diye yeni bir geyikten söz edebiliriz...

İşte bakın:

İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamın ardından...

Deniz Feneri Derneği, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan Gazze’ye yardıma koşmaya karar vermiş...

İlk etapta yüklü bir para yardımı yapılacakmış...

Gerisi sonra gelecekmiş...

Anlaşılan "Gazze’de öldürülen çocuklar" üzerinden, haklarındaki bütün çirkin ithamları temize çekme fırsatını kaçırmamaya ahdetmişler...

Ne diyelim?

"Allah razı olsun" mu?

Bu kadar zulüm Melih’e bile fazla

HANİ...

"Allah düşmanımın başına vermesin" diye bir dua vardır ya...

Benimki de o hesap...

Açık söyleyeyim:

Bu kadar zulmü Melih Gökçek’in bile hak etmediğini düşünüyorum...

Tabloya bakar mısınız?

Sen şunca zamandır Ankara’nın belediye başkanlığını yap...

Herkese "Benim adaylığımda zerre kadar sorun yok" mesajını ver...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun balonlarını patlattım diye ortaya çık...

"Ankara’ya hizmetin kralını götürdüm" diye fiyaka yap...

Düşmanlarının bütün nefretini üzerine çek...

Sonra...

Partin ve liderin, senin bütün karizmanı bir çırpıda çiziversinler...

Adaylığın konusunda muazzam bir tereddüt yaşıyormuş imajını vererek sana azapların en büyüğünü yaşatıp, düşmanlarını sevindirsinler...

Vallaha ben bu kadar zulmü, Gökçek için bile fazla buluyorum...

Ve daha düne kadar özgüven patlaması yaşayan Gökçek’in, yavaştan mazlumluğa doğru kaydığını düşünüyorum...

Hadi hayırlısı...
Yazarın Tüm Yazıları