Sen Allah mısın ey alçak?

ÇAMUR gazeteler, “Ahmet Hakan oruç tutmadı” diye haber yapmaya doymadılar, doyamadılar.
Her gün birinci sayfadan aynı haber...
Kaç gündür hiç sektirmediler: Aynı fotoğrafı ilave tek bir bilgi vermeden manşetlerinden kusuyorlar da kusuyorlar.

*

Ortada içki, viski falan olmadığı halde...
Alçakça iftira atmayı da, adice yalan söylemeyi de ihmal etmiyorlar.
Bir yandan “plaj güzelleri” fotoğraflarını basıyorlar sayfalarına... Bir yandan da “din polisi” rolünü oynuyorlar.
Riyakârlıklarının, pespayeliklerinin sonu yok.

*

Aslında bunlara verilecek en güzel cevap şu:
-Oruç tutarım, tutmam. Sana ne?
-Üç gün tutarım, bir gün tutmam... Sana ne?
-İki gün önce tutmuşumdur, iki gün sonra tutamamışımdır... Sana ne?
-Günahımın hesabını sana mı vereceğim?
-Sen kimsin ki bana bunun hesabını soruyorsun?
-Allah mısın? Tövbe hâşâ.

*

Milletin parasını hortumlayanlar söz konusu olduğunda...
Ne diyordu bunlar?
Hatırlayalım:
“Bireylerin günah işleme özgürlüğü vardır, lütfen günah işleme özgürlüğünü ihlal etmeyelim.”

*

Zaten bunların en sevdiği günah, para götürme günahıdır.
Parayı götür de istersen ‘milletin a...a koy’.
Bunları zerre kadar ırgalamaz.
Zerre kadar rahatsız olmazlar millete küfreden ihaleciden.

*

Devletin koca bakanlarını rüşvet manyağına çeviren “Reza” denilen sahtekârı, kendilerine muhabir yapmışlar.
Reza fotoğrafı gönderiyor, bunlar da sayfalarına kusuyor.
Fotoğrafı gönderenin de, fotoğrafı kusanın da dinle, diyanetle, oruçla falan bir alakası yok.
Bunların tek derdi var: Benimle uğraşmak.

*

Benimle uğraşsınlar.
Ben bunlarla da, bunların ağababalarıyla da baş edebilirim.
Sorun burada değil.
Sorun bunların yarattığı ya da yaratabileceği atmosferde.

*

Bu ülke, çoğunluğu Müslüman olan bir ülke...
Bu topraklarda İslam kültürünü, geleneğini önemsemek, özen göstermek, dikkate almak gerekir. Aksine bir tutum, elbette sorun yaratır.

*

Fakat durum budur diye...
-Hayatlara tahakküm edilemez.
-Kimse kimsenin ibadetine karışamaz.
-Din zabitliği yapılamaz.
-Oruç polisliği olmaz.
-Sopayla namaz kıldırma ya da oruç tutmayanı teşhir etme gibi zorbalıklara başvurulamaz.

*

Burası din riyakârlarının, otoriter heveslerini tatmin edebilecekleri bir Suudi krallığı ya da Katar emirliği değildir.
Burası hayat tarzlarına ve şahsiyetlerine el ve dil uzatıldığında demokratik haklarını sonuna kadar kullanan, kullanabilen onurlu insanların ülkesidir.

Bu yalanın hesabını vermeyecek misiniz?

STAR gazetesinde çıktı haber.
Başlık: “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu.”

*

Başlığın altında ise şunlar yazıyordu:
-Üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli 70–100 kişilik kalabalık başörtülü kadına saldırdı.
-Başörtülü kadının bebeğini alıp bir tarafa fırlattılar.
-Kadının üzerine işediler.

*

Bu manşeti atan Star gazetesinde yazan bir adam, bugün çıkmış şöyle diyor:
“Üzerleri çıplak, elleri eldivenli hikâyesi tamamen yalandı, kurguydu.”

*

Başkalarının gazetelerindeki seksen yıl öncesinin başlıklarının hesabını soran bu zihniyet, kendi gazetesinin iki yıl önce sıktığı büyük palavranın hesabını vermiyor.
Kaçmak yok. Kurtuluş yok.
Bu manşetin hesabını hukuk önünde vereceksiniz.
Er ya da geç.

Topçu Kışlası ne demektir?

-İNATLAŞMA demektir.
-İstanbul’un göbeğinde kalan son yeşil alanın yol edilmesi demektir.
-Beton demektir.
-Tahrik demektir.
-Gereksiz gayret demektir.
-Gerginliği kaşımak demektir.
-Üstüne üstüne gitmek demektir.

Baraj yüzde 15 olmalı

HDP, seçim barajının düşürülmesi doğrultusunda girişimde bulunmuş.

*

Çok yanlış bir girişim.

*

Ben HDP’nin yerinde olsam...
Barajların aşılabildiğinin kanıtlandığı bir dönemde, seçim barajının yüzde 15’e çıkarılması doğrultusunda bir girişimde bulunurdum.

Dört güzel şey

-BİR: Demirtaş’ın PKK’ya “silah bırak” çağrısı.

*

-İKİ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Meclis benim ve yakınlarımın mal varlığını araştırsın” açıklaması.

*

-ÜÇ: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “tekrar seçim kaybettirir” uyarısı.

*

-DÖRT: MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dışarıda ne söylediyse içeride de onu söylemesi.

Gülbeddin’in IŞİD’çi olmasına dair

IŞİD adlı barbar örgüt hakkında hükümet çevrelerinden yapılan yorumlar şöyle:
-IŞİD bir projedir.
-IŞİD bir piyondur.
-IŞİD bir maşadır.

*

Bir zamanların ünlü Afgan mücahidi Gülbeddin Hikmetyar Efendi, IŞİD’e katıldığını açıkladı.

*

IŞİD için “proje”, “piyon”, “maşa” diyenlere soruyorum:
Gülbeddin’in IŞİD’e katılma meselesini açıklayabilir misiniz? Gülbeddin’in IŞİD’e iltihak etmesi de proje mi? Projeyse kimin projesi? Yoksa Gülbeddin de bir proje mi?