Sakarya Valisi ne diyor?

Anlattıklarını aynen aktarıyorum:

*

- PARAŞÜTLE GELMEDİM: Ben mesleğe paraşütle gelmiş biri değilim. 20 yıllık kaymakam, 10 yıllık valiyim. En son Ordu Valisi olarak görev yapıyordum.

*

- GÖREVE ŞÖYLE BAŞLADIM: Sakarya Valisi olarak göreve 4 Temmuz’da başladım. Valinin göreve başlamasında mutat uygulama ne ise o yapıldı. İlin mülki erkanı karşıladı. El sıkıştık. Teşekkür ettik. Gittiler.

*

- O GÖRÜNTÜ 15 TEMMUZ’DAN: 15 Temmuz’un, Sakarya için farklı bir anlamı var. Çünkü eşkıyalar, o gün tanklarla Valiliğe saldırmışlar ve halkın kararlı tutumuyla püskürtülmüşler. Olaylarda yaralanan gaziler var. 15 Temmuz günü Sakarya’da düzenlenen büyük anma törenlerin ardından o gaziler, sabaha karşı saat 03.00’te Valilik önünde toplanmışlar. Bana da haber verdiler, “Sizi de aramızda görmek istiyoruz” diye... Ben de gittim. Valilik makamına çıkarken “Ya Allah Bismillah Allahu ekber” diye slogan attılar. Susturmayı uygun bulmadım. Çünkü bu insanlar, 15 Temmuz’da böyle diyerek direnmişler. Makama geçtik. Kendilerine teşekkür ettim ve dağıldık.

*

- FOTOĞRAFTAKİ ŞEHİT BABASI: Bir de yayınlanan fotoğraf karesi var. O fotoğrafta yer alan kişi Derik’te bombalı saldırı sonucu şehit olan Kaymakamımız Muhammet Safitürk’ün babası Asım Safitürk... Kendisi bize iade-i ziyarette bulundu. Yanındakiler de beraberinde geldi. Şehidimizin babasına “Sen gel, yanındakiler içeri gelmesin” diyemezdim. Fotoğraf çektirmek istediler. Toplumun her kesiminden insanlarla fotoğraf çektirdiğim gibi bu insanlarla da çektirdim.

*

- LİYAKAT ESAS OLMALI: Ben liyakate önem veren bir bürokratım. FETÖ belasından kurtulurken başka tarikat mensupları tabii ki devreye girmemeli. Tabii ki liyakat esas olmalı. Benim görüşüm budur. Toplumun tüm kesimlerine açık olmayı ve diyaloğu esas alıyorum.

*

İki şey söyleyeceğim:

*

- BİR: Vali Bey’in anlattıkları beni ikna etti. İşin doğrusunun anlattığı gibi olduğuna tam anlamıyla ikna oldum.

*

- İKİ: Tertemiz bir iletişim kurmak için gösterdiği çabadan dolayı kendisine teşekkür ediyorum.

FOTOMONTAJ SANDIM

- HANIMEFENDİ’nin duruşuna...

- Parmağını uzatışına...

- Bahçeli’nin tepkisizliğine...

- Sauna türü eşofmanına...

Falan bakınca...

Anlamsız bir fotomontaj çalışmasının ürünü sanmıştım.

*

Meğer fotoğraf yüzde yüz gerçekmiş.

Meğer Bahçeli sabah yürüyüşüne çıkmış, etrafı da hayranları tarafından çevrilmiş.

ÜSTÜNE 240 LİRA VERSELER YEMEM O HAMBURGERİ

ALAÇATI’da 240 liralık bir hamburger yapılıyormuş.

Kapış kapış gidiyormuş bu pahalı hamburger.

*

Şöyle bir baktım, neymiş diye...

Şöyle bir şeymiş:

- Ekmeği hariç tüm malzemeleri ithalmiş.

- Fransız tereyağıyla hazırlanan ekmeğin içine taze pişirilmiş ıstakozdan çıkan bütün konuyormuş.

- İngiliz çedar peyniri ekleniyormuş.

- Birazcık en pahalısından havyar ilavesi yapılıyormuş.

- İtalyan trüf mantarından hazırlanan sosla servis ediliyormuş.

*

Tahrimen mekruh ıstakozun İngiliz’in peynirine karıştırılıp havyar ve trüf mantarıyla bulamaç edilmesiyle ortaya çıkacak olan şeyi...

Bana hiçbir güç yediremez.

Bırakın buna 240 lira vermeyi, üste 240 lira verseler yine yemem.

Bİ DEYİVERİN HELE

ÇOLUK çocuğu “HERO” tişörtü giydi diye gözaltına alıyorsunuz da...

Darbeci alçağın “HERO” tişörtü giymesine göz yuman, izin veren, fırsat sunan ve böylece başımıza “HERO” tişörtü diye bir bela açan görevlilerden hangisini şu ana kadar gözaltına aldınız?

*

Bi deyiverin hele.

CİHAT’A DİL UZATMAYIN

CİHAT...

Adam öldürmek değildir. Bomba patlatmak değildir. Damdan adam atmak değildir. Katliam yapmak değildir.

*

CİHAT...

İnsanın nefsiyle mücadelesidir. Haksızlık karşısında susmamaktır. Zalime itiraz etmektir. Kötülükle savaştır.

*

Karşı çıktığınız şey... CİHAT olmamalı...

Karşı çıktığınız şey...

Cihat ile matematik arasında saçma bağlantılar kurmaya kalkanlar ve okullarda cihadın gerçek anlamını öğretmeyenler olmalı.

CAN BABA TÜRBESİ

DATÇA Belediyesi, şöyle bir tweet atmış:

“Eski Datça sokaklarında ‘Can Yücel’in türbesi nerede’ diye soran misafirlerimiz, hiç olmazsa Google’dan Can Yücel kimdir diye bakınız.”

*

Gırgırın tabii ki farkındayım ama yine de şu iki şeyi söylemeden geçemeyeceğim:

*

- BİR: Türbelerin ille de evliyalara ait olması gerekmez. Ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapıya da “türbe” denir. Dolayısıyla Can Yücel’in türbesi olur.

*

- İKİ: Can Yücel’in babası Hasan Ali Yücel, Mevlevi tarikatına gönül vermiş bir eski siyasetçimizdir. Can Yücel’in dedesi ise Mevlevi şeyhlerindendir. Yani o kadar da yadırganacak bir durum yok.

ŞU ŞARKIYLA ANLAMLI

KENDİSİNİ Mesih sanan Hasan Mezarcı’nın düğün fotoğrafına lütfen Cem Karaca’nın şu şarkısı eşliğinde bakınız:

*

“Beni siz delirttiniz / Evet, evet siz / Hiç kuşkum yok bundan eminim / Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz / Gelin siz de katılın bize / Bizde herkese yer var / Dostlarım hep Napolyon hepsi Sezar / Bol miktarda Hitler de çıkar / Beni siz delirttiniz siz / Evet, evet siz.”

ZAFER İŞARETİ SUÇ MUDUR?

İSTANBUL’da bir düğün alayında birkaç kişi iki parmaklarını kaldırmak suretiyle zafer işareti yaptıkları için karakola çekilmişler.

*

Hey gidi Arafat hey!

Sağ olsaydın ve İstanbul’da zafer işareti yapsaydın.

Seni de karakola çekerler miydi acaba?

BENİ BİR GÜLME ALIR

- ARAP Birliği toplandığında...

*

- Devlet ricali “basın özgürlüğümüzü” kutladığında...

- Koca koca adamlar protokol kavgası çıkardığında...

*

- FETÖ’cü yavşak Emre Uslu adaleti savunduğunda...

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR