Sabah saat 06.38... Arayan Adnan Oktar'dı

Telefonum acı acı çalmaya başladı.

Önce duymazdan geldim.

Yatakta sağa dönmeler, sola dönmeler, yorganı kafaya çekmeler falan.

Fakat nafile!

Lanet telefonun sesi öyle bir çınlatıyordu ki ortalığı kayıtsız kalmak imkânsız!

Önce gözümü açmaya çalıştım bin bir çabayla, ardından gözlerimi kırpıştırarak saate baktım.

06.38’i görünce... “Oha!” demiş bulundum istemsizce!

En sonunda telefona baktım: Arayan, bilinmeyen bir numara!

Genelde açmıyorum bilinmeyen numaraları.

Ama öyle acı acı, öyle inatçı inatçı, öyle feryat figan çalıyordu ki telefon, yufka yürek ile merak duygusu anında örgütlenip “Aç şu telefonu” diye baskı yaptı.

Açtım telefonu...

“Alo! Ahmet Hakan Bey... Ben Adnan Oktar!”

Telefon aracılığıyla da olsa hayatımda ilk kez konuşuyordum Adnan Bey’le...

“Buyurun, ben Ahmet Hakan... Dinliyorum Adnan Bey” falan diye kekeledim şaşkınlık içinde.

Başladı konuşmaya Adnan Oktar:

“İngiliz derin devletinin etkisiyle şu anda bizim arkadaşlarımıza bir operasyon yapılıyor. Ben bu işten Tayyip Hocamızın haberinin olmadığına eminim. PKK falan dururken bize operasyon yapılıyor...”

Devam etti konuşmaya Adnan Bey...

Öyle tedirgin, öyle aceleci, öyle süratli bir şekilde konuşuyordu ki...

Sabahları en az üç kahve içmeden kendime gelemediğim halde hemen anladım Adnan Bey’in kapısına polisin dayandığını ve az sonra gözaltına alınacağını...

Tabii çaktırmadım.

Konuşması bitince...

“Verdiğiniz bilgileri aldım, geçmiş olsun, teşekkür ederim” falan diye saçmaladım, eveledim, geveledim.

Ve telefonu kapattım.

Sonrası malum...

Şimşek gibi çaktı operasyon ve yağmur gibi aktı haberler, fotoğraflar, görüntüler.


Adnan Oktar olayına dair ilginç notlar... Yarın bu köşede.


ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK: BİR TURİZMCİ OLARAK ÇOK UMUTLUYUM


Belek’in en şanlı otellerinden Regnum’un sahibi ve turizm yatırımları olan işadamı Ali Şafak Öztürk’e dedim ki:

“Belek’te rakibiniz olan bir turizmci bakan oldu.... Umutlu musunuz, endişeli misiniz?”

Gülümseyerek şunları söyledi Ali Şafak Öztürk:

Ben Mehmet Ersoy’un bakan olmasına pozitif bakıyorum. Belek bölgesinin en üst segment otellerinden birinin sahibinin Turizm Bakanı olması, sektörümüz açısından şanstır.

Kişisel olarak tanıyoruz kendisini... Turizmi en iyi bilen isimlerin başında gelir. Farklı bir bakış açısıyla konuya yaklaşacağından eminiz.

Bu zamana kadar bu bakanlığa hep kültür bazlı atamalar yapıldı. Bu atama tam anlamıyla turizm bazlı bir atamadır. Bu açıdan da önemli.

Bizim en büyük derdimiz kaliteli turisti bu bölgeye çekmek... Yeni Turizm Bakanı, bizim derdimizi en iyi anlayacak isim...


SAĞLIK, TURİZM VE EĞİTİM... ÜÇ BAKANIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Sağlık Bakanı FAHRETTİN KOCA...

Kültür ve Turizm Bakanı MEHMET ERSOY...

Milli Eğitim Bakanı ZİYA SELÇUK...



Ortak özellikleri şunlar:

Üçü de alanlarında önemli işler başarmış vizyoner işadamları.

Üçü de hem teoriyi, hem pratiği biliyor. Hatta daha çok pratiği...

Üçü de alanlarının en önemli sorunlarını yaşayarak anlamış isimler.

Üçü de hastane, otel, okul alanında zirveye yerleşmiş.

Üçü de devlet koltuğundan güç devşirmeye muhtaç değil.

Üçü de devlet hizmetiyle fedakârlık yapma durumunda.

Üçü de yeni sistemin “işadamı bakan” yönteminin ilk örnekleri...

Üçü de yeni kabinenin nasıl performans göstereceği en merak edilen isimleri...