Paylaş
*
Ailesi arıyor, bulamıyordu. Arkadaşları arıyor, bulamıyordu. Partisi arıyor, bulamıyordu. Selahattin Demirtaş arıyor, bulamıyordu. Topyekûn Kürt Siyasi Hareketi arıyor, bulamıyordu.
*
Gözaltına alındığı iddia edilen Hurşit Külter için akla gelen tek ihtimal şuydu:Kesin gözaltında kayıplar, faili meçhuller silsilesinin son halkası olmuştur.
*
İşte böyle bir ortamda...Dün itibariyle Hurşit Külter ortaya çıkıverdi! Sağmış. Salimmiş. Sağlığı yerindeymiş. Kerkük’teymiş.
*
Kendi anlatımına göre olaylar şöyle cereyan etmiş:
Özel harekâtçılar kendisini gözaltına almışlar, gözaltında öldürmeye ahdetmişler. Fakat nasıl olduysa olmuş özel harekât polislerinin elinden kaçmayı başarmış.
Sonra saklanmış, sonra kaçmış, sonra birilerinin evlerinde gizlenmiş falan... Fakat şu iletişim çağında “ben hayattayım, gözaltından kaçtım” bilgisini bir Allah’ın kuluna ulaştıramamış.
En sonunda Kerkük’e adımını atabilmiş de yaşadığını cümle âleme duyurabilmiş.
Hurşit Külter’in anlattığı masal bu.Tabii yersen.
*
Size bir şey söyleyeyim mi?Bu Hurşit Külter denilen adam yüzünden bundan sonra hiç kimse gözaltında kayıplar için ‘nerede’ sorusunu soramaz.Çünkü bu adam...Kendisiyle ilgili kampanya düzenleyenleri, ben dahil “Hurşit Külter nerede” diye soru soranları, “Devlet öldürdü dağ gibi Hurşit’i” diye lügat paralayanları resmen salak konumuna düşürmüştür.“Rezil” demem o yüzden.
*
Faili meçhuller ve gözaltında kayıplar konusunda hiç de parlak olmayan devlet siciline muhteşem bir cila çekmesi konusuna ise girmek bile istemiyorum.
VE CHP, İSLAMİ MESELELERE EL ATTI
ÇOK heyecanlıyım.
Nasıl heyecanlı olmayayım?
*
CHP’li bir belediye, iki farklı kuruluşla işbirliği yaparak “GÜNÜMÜZ İSLAM DÜNYASINDA MESELELER VE ÇÖZÜM YOLLARI” konulu bir sempozyum düzenliyor.
10-12 Ekim tarihlerinde Kartal’da gerçekleşecek olan sempozyumun açılışına CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katılıyor.
*
Üstelik sempozyumda tebliğ sunacak olan bilim adamları, gerçekten de “Türkiye’nin birikimi” sayılabilecek isimler.
Yani CHP “kafasına göre hoca” bulmuş falan da değil.
*
Süper. Harika. Şahane. Nokta.
ERHAN AFYONCU VE ‘MUHTEŞEM YÜZYIL’
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, başbakanken ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi için şunları söylüyordu:
- Bizim öyle bir ecdadımız yok.
- Biz öyle bir Kanuni tanımadık.
- Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti, Saray’da geçmedi.
- Böyle bir anlayış olmaz.
- Bu milletin değerleriyle oynamaya hukuk içinde cevap verilmesi gerekir.
*
Son durum şu:
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin danışmanlığını yapan ünlü tarihçi Erhan Afyoncu, Milli Savunma Üniversitesi’ne rektör oldu.
*
Kısacası...
“Milletin değerleriyle oynuyor” denilen dizinin danışmanı, bu millete kurmay subay yetiştirecek üniversitenin başına getirildi.
*
Arz ederim.
YARGI MİLAT DİNLEMEZ
ÇOKTANDIR yazacaktım, şimdi fırsat doğdu:
“17/25 Aralık milattır” sözü, ancak idari tasarruflar için söz konusu olabilir.
Yargı sistemi, böyle bir milat kabul etmez, edemez.
GURUR VERİCİ BİR PROJE: AVRASYA TÜNELİ
MARMARAY’dan sonra Boğaz’da yeni bir tünel daha...
“Avrasya Tüneli” adı verilen bu projeyle Boğaz’ın altından araçlarla geçiş yapılacak.
*
Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ardından bu projenin de yarın hizmete giriyor oluşu gerçekten ülkemiz adına çok ama çok önemli bir hamle.
*
Bir de demokratikleştik mi kim tutar bizi.
SADECE BU FOTOĞRAFA BAKARAK ALİ AĞAOĞLU
TANIMASAK... Hakkında hiçbir şey bilmesek... Hiçbir fikrimiz olmasa kendisiyle ilgili...
Dün bütün gazetelerin birinci sayfalarındaki ilanlarda yer alan şu fotoğrafına bakarak...
Ali Ağaoğlu için şu saptamaları rahatlıkla yapabiliriz:
- Norveçli çevre dostu bir mimar...
- Organik tarımla uğraşma kararı almış bir beyaz yakalı.
- Güven verici yüz hatlarına sahip bir reklam starı...
- Aile değerlerine kendisini adamış orta sınıf bir Amerikalı...
- Alman otomotiv sanayisinde çalışan mutlu bir Hollandalı...
Falan...
*
Ve fakat...
Ne yazık ki tanıyoruz Ali Ağaoğlu’nu.
GÜNLÜĞÜMDEN
- Dün Güllüoğlu Baklavaları’nın Odatv mecrasında yayınlanan reklamlarına dikkat çekmiştim, meğer o reklamlar Google aracılığıyla yayınlanıyormuş. Özür dilerim Odatv.
*
- Ben Kazan’ın adı “Yiğit Kazan” olsun demiştim... Bir okurum “Akıncı Kazan” olsun demiş, Osmanlı akıncılarına nazire olarak.
*
- İşadamları ve yöneticiler! Uzun iş seyahatlerinizde bagaj bekleme derdi olmadan beş iş günü giyebileceğiniz kıyafetlerinizi uçakların kabin bagajına sığdırmayı başaran “Edwards Custon Made” diye bir firma var, haberiniz olsun.
Paylaş