Reform ve Arınç üzerine özlü sözler
Reform işi, Bülent Arınç’a feda edilmeyecek kadar ciddi bir iştir.
- Reform, Bülent Arınç’ı fersah fersah aşmak zorundadır.
*
- Reform, diş macunu gibidir... Bülent Arınç onu tüpe sokamaz.
*
- Bülent Arınç’ı reformun çakıl taşı kabul edip yola devam etmek gerekir.
*
- Bundan böyle reform dendiğinde akla en son gelen isim Bülent Arınç olmalıdır.
*
- Bülent Arınç’a reformu baltalama zevkini tattırmama zorunluluğu vardır.
EY HALKIM, NE YAPIYORSUN?
- Yasak yokken dikkat etmiyorsun. Yasak varken dikkat etmiyorsun.
*
- Korkutulmazsan gevşiyorsun. Korkutulursan umursamıyorsun.
*
- “Sokakta virüs var” deniyor. Gözünü sokağa dikiyorsun.
*
- “Bir araya gelme” deniyor. Her fırsatta bir araya geliyorsun.
*
- Sıkı tedbir alınıyor. “Esnaf kan ağlıyor” diye bağırıyorsun.
*
- Yarı sıkı tedbir alınıyor. Onun da açığını arayıp buluyorsun.
*
Ey halkım! Ne yapıyorsun? Ne yapmak istiyorsun? Bir deyiver hele!
MAGAZİNSEL ŞEYLER
- İREM DERİCİ: Neşeli, laf sokucu, takmayan insanları severim. Ama İrem Derici’de şöyle bir şey var: Ayarsız pervasızlık ile şeker şeylik arasında gidip gelmekte. Umarım şeker şeylik kazanır.
*
- HANDE ERÇEL: “Bazlama surat” iltifattır dedik. Keşke bize böyle iltifat yapılsa dedik. Fakat Hande Erçel, hakaret davasında ısrarlı. Uzatma Hande! Mahkemeyi meşgul etme. Çek o davayı.
*
- FERDİ ÖZBEĞEN: “Büklüm Büklüm” şarkısını dinliyordum kendisinden. Dizi mizi yoktu ortalıkta. Ayarımı vereyim bari: Kendisi diziyle keşfedilecek sanatçılarımızdan değildir, kendinize gelin.
*
- MAHSUN KIRMIZIGÜL: Filmlerinin gişe başarısı ya da başarısızlığıyla ideolojik tutumu arasında doğrudan bir bağ var gibi... Filmleri iş yapmadıkça içinden acayip hırçın bir muhalif çıkıyor.
SUSMA YUTKUNMA EKREM BAŞKAN
İSTANBUL’da bulaşıcı hastalıktan ölenlerin sayısı bir günde 186 olmuş.
*
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şöyle demiş:
*
“Uyuyamadım. Ne yapayım? Susayım mı? Yutkunayım mı?”
*
Susma Ekrem Başkan!
Yutkunma!
*
Kalk ve lütfen bir şeyler yap.
Çözümün paydaşı ol.
*
Sen artık yakınma, şikâyet etme, üzülme, vah vah deme, “Elimden bir şey gelmiyor” edası takınma, sadece var olan vahim tabloyu ifşa etme makamında değilsin ki.
*
Bir şeyler yapabilirsin mutlaka.
Mesela...
Salgının yaygınlaşmasına olağanüstü katkı sunan şu toplu ulaşım işine bir el atabilirsin.
Metrobüs, otobüs sayısını arttırabilirsin.
Minibüsleri denetleyebilirsin.
*
Yani ne bileyim işte.
Vardır yapabileceğin şeyler.
En azından ben öyle zannediyorum.
SIRADAKİ KİM ACABA?
- Muharrem İnce gündemdeyken... Ümit Özdağ gündemi salladı.
*
- Ümit Özdağ gündemdeyken... Alaattin Çakıcı gündemi salladı.
*
- Alaattin Çatıcı gündemdeyken... Bülent Arınç gündemi salladı.
*
- Bülent Arınç gündemdeyken... Ümit Özdağ tekrar gündemi salladı.
*
Çok merak ediyorum?
Siz bu yazıyı okurken...
Gündemi kim sallamış olacak acaba?
BUNLAR AYIPTAN AZARDAN ANLAR MI?
ADAM karısını öldürmek için bomba düzeneği kurmuş.
Aloo!
Bomba diyorum. Düzenek diyorum.
*
Çekip vuruyorlardı. Bıçaklıyordu. Öldüresiye dövüyorlardı.
Şimdi de bombayı devreye sokmaya başladılar.
*
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da duruma karşı feveran ediyor:
*
“Kendinize gelin yahu” diyor. “Böyle bir ayıp olur mu?” diyor. “Neyi tatmin ediyorsun?” diyor.
*
İşi bombalamaya kadar vardıran bir zihniyeti etkiler mi bu sözler?
Devreye bomba düzenekleri bile girmişken...
“Ayıp” kelimesi, bu zihniyet için herhangi bir anlam ifade eder mi?
*
İçişleri Bakanı Soylu’ya sesleniyorum:
*
Feveran etmekte çok haklısınız Sayın Bakan.
Fakat artık bunlara hitap ederken...
Teröristlere hitap eder gibi hitap etmek gerekiyor.
Çünkü...
Çember daraldı, bıçak kemiğe dayandı, söz tükendi.
