Polisin sabrına şaşan bir Başbakan

İSTANBUL Okmeydanı’nda bir grup şiddet yanlısı, polis aracına molotof atıyor.

Haberin Devamı

Araç bir anda yanmaya başlıyor.
Aracın içindeki polis, araçtan dışarı fırlayarak yanmaktan son anda kurtuluyor.

*

İşte bu görüntüyü yorumluyor Başbakan.
Diyor ki:
“Molotof falan atıyorlar polise... Bizim polis de nasıl sabırlı... Şaşıyorum.”

*

Madenciliğin fıtratında risk olduğunu söyleyen Başbakan, polisliğin fıtratındaki riski görmüyor.
Madenciye “sabır” tavsiye ederken polisin sabrına şaşıyor.

*

Üstelik polisin şaşılacak kadar sabırlı davrandığı falan da yok.
Çekmiş silahını, basmış tetiğe...
Ve bir kişiyi kafasından vurarak öldürmüş.
Üstelik öldürdüğü adam eylemci de değil.

*

Kahvede oturan vatandaş, “Polis yine sabırlı abi! Ben olsam alayını tarardım bunların” falan diyebilir.
Ama Başbakan diyemez.

*

Çünkü Başbakan...
“Polis nasıl sabırlı davranıyor anlamıyorum” dediği anda...
Polisin kafasında şu tür şimşekler çakar:
“Oğlum biz manyak mıyız, ne diye sabırlı davranıyoruz ki, çekip vuralım şunları, temizleyelim, Başbakan arkamızda.”

*

Haberin Devamı

Böylece...
“Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu” en ilkel biçimiyle yeniden yazılır.
Sokaklar kan gölüne döner.

Ölmüştür, geçmiştir

BERKİN Elvan için şöyle dedi:
“Ölmüştür, geçmiştir.”

*

Bir sorum var:

*

Mısır’da öldürülen bir çocuk için...
Herhangi biri “Ölmüştür, geçmiştir” deseydi...
Ne yapardı?
Ne derdi?
Nasıl davranırdı?

*

Başka sorum yok.
Tanık sizin.

İlandan paralellik


HAVUZ medyasının artık karikatür bile sayılamayacak zavallı bir gazetesi atmış başlığı.
Diyor ki:
“Hürriyet, Fethullah Gülen’in ‘Mefkure Yolculuğu’ adlı kitabının ilanını yayınladı. Böylece kirli işbirliği bir kez daha kanıtladı.”

*

Bunu yazanlara “Hürriyet sizin eski sahibinizin de, yeni sahibinizin de parayla verdiği ilanları yayınlıyor... Ne yani? Hürriyet, onlarla da mı paralel oluyor?” falan diye soracaktım.
Sonra vazgeçtim.
Hukuki açıdan bir sakınca bulunmayan parayla verilmiş bir ilandan “paralellik” ve “işbirlikçilik” kurmaya kalkan karikatürün de karikatürü zihniyete laf mı yetiştirilir?

Cami/Cemevi

POLİS, cami bahçesinde adam vurduğunda...
“Olmaz böyle şey! Sen nasıl cami bahçesinde adam vurursun?” diye isyan edecek olanlar!
Sizlere sesleniyorum:

*

Haberin Devamı

Polis, cemevi bahçesinde adam vurduğunda...
Bin dereden su getirip olayı geçiştirmeye çalışıyorsunuz ya...
İnsan değilsiniz.
Gerçekten değilsiniz.

Şiddet yanlısı ile yan yana olunmaz


GELİN şu üç noktada anlaşalım:

*

-BİR: Bomba atarak, kurşun sıkarak, şiddet uygulayarak yapılan eyleme “demokratik eylem”, bunları yapanlara da “eylemci” falan denmez.

*

-İKİ: Ancak devlet, bomba atana, kurşun atana, şiddet uygulayana da, “hukuk” çerçevesi içinde karşılık verir. Yargısız infaz yapmaz.

*

-ÜÇ: Polisi silah kullandığı için, açtığı ateşle olayla ilgisi olmayan vatandaşın ölümüne neden olduğu için nasıl eleştiriyorsak... Şiddete başvuran, yüzlerini kapatıp polise molotof atan, silah kullanan sözde göstericileri de eleştirmeliyiz.

Haberin Devamı

Boğaz’a nazır villalar

-ONLAR Boğaz’a nazır villalarında oturup ahkâm keserler...
-Onlar lüks kafelerden âleme nizam verirler.
-Onlar ne bilir madeni, madenciyi?
-Onlar ne bilir yoksulluğu?
Yoksulluk günlerinde, ezilmişlik günlerinde, güçsüzlük günlerinde...
Bu tarz lügat paralamak, gayet yakışık alıyordu

*

Ancak aradan zaman geçti:
Villalar oldu, yalılar oldu, kapatılan araziler oldu, makamlar oldu, şöhretler oldu, gökdelenler oldu, lüks otomobiller oldu, marka kıyafetler oldu.
Şimdi tüm bunların arasından süzülerek yapılan...
“Denize nazır villa” edebiyatı, pek ama pek bir yakışıksız kaçıyor.

Delikanlılığın şartları

DELİKANLI kişi...
-Sosyal medyada gayet üst perdeden ağzına geleni söyleyip tepkiyi görünce anında sıvışmaz.
-Birine çakacaksa önce Başbakan’ın çakmasını beklemez.
-Herkes birinin üzerine çullanırken “aman ben de çullananlardan olayım” diye atılmaz.
-Düşene tekme atmaz.
-Düşene tekme atanı değil, tekme atılanı savunur.
-Çoğunluğa karşı azınlığın hakkını savunur.
-Kendisi gibi yaşayıp düşünmeyenlerin hakları konusunda daha fazla titizlenir.
-Başkalarının günah ve hatalarının üzerine gittiği gibi kendi cenahının günah ve hatalarının üzerine de gider.
-Zaten elinde yeterince güç ve yetki olan “otorite” için ağlaşmaz.
-Bir olayın beş sorumlusu varsa sadece birinin üzerine gitmez.
-Linçe iştirak etmez.
-Öldürülmüş bir çocuğun arkasından konuşup durmaz.

Yazarın Tüm Yazıları