Paylaş
ABD ile Türkiye arasındaki bütün ipler kopsun... Kestirilip atılsın... İlişki bitsin... Yaptırımlar gelsin... Türkiye yalnızlaşsın...
*
İşte sırf bu nedenle...
İpleri koparmamak lazım...
*
Mektubu sızdıran derin Amerikan çakalları istiyorlar ki...
*
Erdoğan ile Trump bir daha yüz yüze bakamasın... Trump’ın Türkiye lehine yaptığı çıkıntılıklar son bulsun... Trump hizaya gelsin...
*
İşte sırf bu nedenle...
Trump’la teması kesmemek lazım.
*
Mektubu sızdıran derin Amerikan çakalları istiyorlar ki...
*
Pence ile Pompeo’nun Ankara temaslarından hiçbir şey çıkmasın... Toplantı daha başlamadan bitsin... İki isim palas pandıras geri dönsün...
*
İşte sırf bu nedenle...
Pence ile Pompeo’nun temaslarından bir şeyler çıkmasını sağlamak lazım...
KORKMA! AK PARTİ’Yİ SAVUNMUŞ OLMAZSIN
Suriye’de terör örgütünün devlet kurmasına itiraz ederek... AK Parti’yi savunmuş olmazsın. Korkma!
*
ABD’sinden AB’sine terör örgütüne destek verenlere “hop” diyerek... AK Parti’yi savunmuş olmazsın. Korkma!
*
Barış Pınarı harekâtının başarılı olmasını dileyerek... AK Parti’yi savunmuş olmazsın. Korkma!
*
Suriye sınırında bir güvenli bölge oluşturulmasına destek vererek... AK Parti’yi savunmuş olmazsın. Korkma!
*
Kısacası... Sözün özü... Velhasıl-ı kelam... Türkiye’yi savunarak... AK Parti’yi savunmuş olmazsın. Korkma!
TRUMP’IN MEKTUBUNA NE CEVAP VERİLDİ?
“Densizin mektubu okunmaz” denilerek... Çöp sepetine basket yapıldı.
*
Mektupta istenenlerin tam tersi yapılarak... Lisan-ı hal ile “Hadi len” dendi.
*
General Mazlum’un tepesine çökülerek... “Yerim senin generalini” mesajı verildi.
*
“Küt” diye harekât başlatılarak... “Yaptırımlarını al da git” denmiş oldu.
HEY GİDİ DAVUTOĞLU!
AMERİKAN derin devletinin o münasebetsiz mektubu sızdırmasından dakikalar sonra...
Ahmet Davutoğlu’ndan şöyle bir açıklama geldi:
“Özür dilenmezse tüm görüşmeler iptal edilmeli, ABD gezisine gidilmemeli”.
*
Kısacası...
ABD’deki derin çakallar, mektubu sızdırmakla neyi murat ediyorlarsa...
Bizim Ahmet Davutoğlu da o muradın ateşine körükle gitmekte hiçbir sakınca görmedi.
Hey gidi Ahmet Davutoğlu hey!
Sen bu hallere düşecek adam mıydın?
BAKÜ’DEN SONRA BENDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Sağda solda sürekli “Ay balam” diyerek dolaşıyorum.
*
“İki millet bir devlet” diye sayıklayıp duruyorum.
*
Kahvaltılarda isli peyniri eksik etmiyorum.
*
“Değdi saçlarıma bahar küleği” diye mırıldanıyorum.
*
Nahcivan’la ilgili siyasi şakalar yapıyorum.
*
Havyar mekruh mu değil mi konusunu araştırıyorum.
MANGALI YASAKLAMAYI BİR DAHA DÜŞÜN EKREM BAŞKAN
BİZİM millet, hiçbir şeye ses etmez ama sıra market poşetini paralı hale getirmeye gelince...
Oyunu bile değiştirecek denli tavır koyar.
Mangal yasaklamak da poşeti paralı hale getirmeye benzer Ekrem Başkan.
Hatta ve hatta...
Bizim millet, mangalın yasaklanmasına poşetin paralı hale getirilmesine gösterdiği tepkinin daha fazlasını gösterir.
*
Aman Ekrem Başkan aman!
Sahillerde mangal yakmayı yasaklamayı bir daha düşünsen iyi edersin.
DİLEK İMAMOĞLU’NUN DERGİYE KAPAK OLMASI
ESTETİK AÇIDAN: Süper başarılı! Çok efso! Muhteşem ötesi!
ZAMANLAMA AÇISINDAN: Keşke harekât bittikten sonra çıksaydı bu kapak.
POLİTİK AÇIDAN: İmamoğlu karşıtları bunu çok istismar edeceklerdir.
YAŞAMA SEVİNCİNE ENGEL OLAN BİR ÇIKIŞ
TAM da değişik bir şey yapmaya karar verdiğinde...
“Küt” diye gelen o uğursuz “Ne gerek var şimdi?” çıkışı...
Paylaş