Mal varlığı dondurma savaşları üzerine çeşitlemeler

ADAMLARIN TÜRKİYE’DE MALLARI YOKMUŞ

BAZILARI “ABD’li bakanların Türkiye’de ne malı olacak? Ne saçma bir karar” falan diye mavra çeviriyorlar.

*

İyi de ey mavracılar!

Süleyman Soylu’nun da Abdulhamit Gül’ün de ABD’de mal varlığı yok ama buna rağmen ABD’deki mal varlıklarını dondurma kararı alındı.

*

Bu işler semboliktir ey mavracılar.

Ve bu sembolik işlerde mütekabiliyet esastı ey mavracılar.

Yani kesin mavrayı!

KEMAL BEY’E DE VERİN MEHTERİ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın “Biz de onların iki bakanının Türkiye’deki mal varlıklarını donduracağız” demesi üzerine...

AK Parti cenahlarında “ver mehteri” coşkusu yaşanıyor.

“Gördün mü Trump Efendi Osmanlı tokadını” diyen diyene...

Eğer gerçekten de Trump’a şöyle okkalı bir Osmanlı tokadı nakşedildiğine inanılıyorsa...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bu tokatta muazzam bir payı var.

Çünkü...

“Biz de onların iki bakanının mal varlığını donduralım” önerisini ilk önce o dile getirmişti.

Yani ey erenler! Biraz da verin mehteri Kemal Bey aşkına!

‘BRAVO BAŞKANIM’ DER Mİ ACABA?

BAKALIM Kemal Kılıçdaroğlu, önerisine uyulmasını nasıl karşılayacak?

Beştepe’ye telefon açıp...

“Bravo Başkanım! En doğrusunu yaptınız, helal olsun size” diyecek mi?

Yoksa...

“Ya ben öylesine söylemiştim, ne gerek vardı ciddiye almaya” demeyi mi tercih edecek?

İTİDAL TAVSİYESİ ÖKSÜZ VE YETİM KALDI

TAVSİYELER hep şöyle:

- Biz de onların bakanların mal varlıklarını donduralım.

- Bu yetmez... İncirlik’i kapatalım.

- O da yetmez... Trump’a Türkiye’ye giriş yasağı getirelim.

Falan...

*

Peki ya itidal tavsiyesi?

O maalesef anadan öksüz, babadan yetim kalmış durumda.

NE YASTIKMIŞ BE!

BEN kendimi bildim bileli ülkemiz ne zaman ekonomik açıdan darboğaza girse...

Yetkililerin ilk aklına gelen yer vatandaşımızın yastığının altı oluyor.

*

Ne yastıkmış!

Fakat ne yastıkmış!

Yastık da yastıkmış ha!

BU HALK NASIL OLUYOR DA AK PARTİ’YE OY VERİYOR?

BİR haber okudum.

Noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum.

Aynen şöyle:

*

“CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN, OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İÇİN TOPLANAN İMZALARIN KISA SÜRE İÇERİSİNDE SAYILMASI İÇİN TALİMAT VERDİĞİ ÖĞRENİLDİ.”

*

Bana bazen soruyorlar...

“Yaşanan onca olumsuzluklara karşın bu halk nasıl oluyor da oyunu yine de AK Parti’ye veriyor?” diye...

Bu sorunun cevabı, işte okuduğum bu tek cümlelik haberin içinde gizlidir.

BU FOTOĞRAFTAKİ NEDİR?

SİMETRİSİNE falan bakıp sakın Amerikan şehitliği falan sanmayın.

Hayır, hayır!

Tertipli bir mezarlık değil burası.

Burası Konya’da mangalcılar için yapılmış bir bahçeymiş.

*

Araya sokuşturulmuş asfalta bir şey demeyeceğim de bu denli simetri bizim milleti bozar yahu!

ANKARA BELEDİYESİ’Nİ CHP KAZANSA BU KADAR OLMAZDI

ANKARA Belediyesi’nde tuhaf şeyler oluyor!

*

Melih Gökçek’in izlerini silmeye doyamamalar... ANKAPARK yatırımını boşa çıkaracak girişimlerde bulunmalar... “Artık yepyeni bir dönem başladı” algısı yaratmaya çabalamalar... Melih Gökçek’in ekibinde kim varsa biçmeler... Mesela âmâ sporcularımız için açılan spor tesisi gibi Gökçek döneminin en olumlu işlerini bile ortadan kaldırmalar...

Falan.

*

“Ankara Belediyesi’ni CHP kazansa bu kadarını yapmazdı” denilebilecek ne kadar iş varsa onu yapıyorlar.

*

Hadi toplumun muhalif kesimlerinin bilinen ve bilinmeyen sebeplerle Gökçek’e garezi var da Ankara Belediye Başkanlığı’na atanan Mustafa Tuna’nın Gökçek’e garezinin kaynağı nedir acaba?

ÇOK MERAK EDİYORUM

- Bakalım ilk kim... “Benim de Amerika’daki mal varlığıma el konsun” diyecek?

- Bakalım ilk kim... “Askeri kırdıran Enveri Paşa” türküsüne savaş açacak?

- Bakalım ilk kim... “Bir Adnan Hoca vardı, ne oldu ona” sorusunu soracak?

- Bakalım ilk kim... Alişan’ın oğluna verdiği Burak ismini beğenecek?

- Bakalım ilk kim... “Sıcak da en az nem kadar fena” saptamasını yapacak?