ÜÇ gündür Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün ‘Türkiye ne bir İslam devletidir, ne de bir İslam ülkesidir’ açıklamasını düşünüyorum.
Ve işin içinden çıkamıyorum.
Çünkü ‘Türkiye bir İslam devleti değildir’ meselesini çoktan aşmış zihnim, iş ‘Türkiye bir İslam ülkesi değildir’ meselesine gelince tıkanıyor.
Durum şudur:
Genelkurmay Başkanımızın ‘önermesi’yle, ‘ülke gerçekleri’ arasında sıkışıp kalmış durumdayım.
Ama hiç merak etmeyin:
Çıkış noktasını buldum!
Böylesi ikilemlerde kalan her Türk gibi ben de ‘ülke gerçeklerini komutanın talimatına uyduracak’ kadar vatanseverim.
Aşağıda okuyacağınız maddeler, işte böylesi bir çabanın ürünüdür.
Ne demişler: Talimat sana uymuyorsa, sen talimata uy.
* * *
Türk askerine ‘Mehmetçik’, Türk Ordusu’na ‘Peygamber Ocağı’ denmesinden acilen vazgeçilmelidir. Çünkü bu kavramlar, Türkiye’nin bir İslam ülkesi olduğu izlenimini vermektedir.
‘Şehit’ ve ‘Gazi’ gibi ancak İslam ülkelerinde kullanılabilecek dini kavramlar, bir İslam ülkesi olmayan Türkiye’de kullanılmamalıdır.
Bir İslam ülkesi olmayan Türkiye’de, Kurban ve Ramazan Bayramı’nın resmi tatil kapsamında değerlendirilmesine son verilmelidir. Cumhurbaşkanı, dini bayramlarda kutlama mesajı yayınlamamalıdır.
Bütçeden Diyanet’e ayrılan payın kesilmesi yetmez, Diyanet İşleri Başkanlığı kurumu lağvedilmelidir. Devlet, imamlara maaş vermekten vazgeçmelidir.
İslam ülkesi olmayan Türkiye’nin ‘İslam Konferansı Örgütü’nde ne işi vardır? Dahası neden bir Türk, İKÖ Genel Sekreterliği görevini üstlenmiştir? Ve hatta neden Türk Dışişleri, İKÖ Genel Sekreteri’nin Türk olması için uğraş vermiştir? Bütün bu aymazlıklara son verilmeli, Genel Sekreter istifa etmeli, Türkiye de İKÖ’den çekilmelidir.
Bazı politikacıların, ‘Allah devlete ve millete zeval vermesin’ diye yaptıkları dua iyi niyetli olsa da Türkiye’nin bir İslam ülkesi olduğu zannına yol açmaktadır. Bu açıdan zararlıdır.
Savaşlarda ve savaş tatbikatlarında askerler, ‘Allah, Allah’ nidalarıyla galeyana gelmekten vazgeçmelidir. Askeri galeyana getirecek daha ‘seküler’ nidaların bulunması için acilen bir komisyon toplanmalıdır.
‘İslam’a en büyük hizmeti Türkler vermiştir’ tarzında önermeler bundan böyle dile getirilmemelidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nden önceki Osmanlı, bir İslam ülkesidir. Biz ise İslam ülkesi değiliz. O halde ‘Ermeni soykırımı’ iddiasının muhatabı biz olmamalıyız. Ve ‘Osmanlı döneminde Ermeniler katledildi’ diyen yazarların kitaplarını yakmaya kalkışmamalıyız.
Burasının bir İslam ülkesi olduğunu iddia edenlere malzeme sunan ‘İstiklal Marşı’ gibi metinleri gözden geçirmeliyiz.
Avrupa Birliği’nin kendisini ‘Hıristiyan’ bizi ‘Müslüman’ olarak algılamasından kaynaklanan sorunlar karşısında ‘Türkiye bir İslam ülkesi değildir’ diyerek yırtabiliriz.
Bundan böyle her kim ‘Halkın yüzde 99’u Müslüman’ diye bir saptama yaparsa, vereceğimiz karşılık şimdiden bellidir: ‘Hop, biz İslam ülkesi değiliz.’
Yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için Atatürk’ün Balıkesir’de bir camide verdiği hutbe kayıtlardan çıkarılmalıdır. Aşırı dincileri susturmak için kullandığımız ‘Elmalılı Hamdi Efendi, ‘Hak Dini Kur’an Dili’ isimli tefsir kitabını, Atatürk’ün emriyle hazırlamıştır’ argümanından vazgeçmeliyiz.