Latif Erdoğan! Seni şerefsiz ilan ediyorum

TELEVİZYONDA izlediğim şey, şöyle bir şeydi:

*

Önce Mehmet Barlas’ın oğlu, Meral Akşener için şöyle diyordu:
“Meral Akşener neden böyle yapıyor? Kaseti mi var, nesi var?”

*

Ardından eski Cemaatçi, yeni Cemaat karşıtı Latif Erdoğan, alıyor sazı eline.
Ve şunları söylüyordu:
-(Meral Akşener’i) çok iyi bilmem. İyi olarak bilmem yani.
-Cemil Bey’in (Mehmet Barlas’ın oğlu) dediği gibi kasedi olan birisidir ve şu anda esaret altındadır.
-Bir kadın için hiç de yakışmayacak kasetleri var Paralelcilerin elinde.
-Ne derlerse yapar. O esiredir.
-Bu kesin. Bunu bilgi olarak söylüyorum.
-Dolayısıyla onun (yani Meral Akşener’in) başka türlü beyanda bulunması söz konusu değil.

*

Bu sözlere büyük tepki gelince...
Latif Erdoğan kendisine sorduğum soruların hiçbirine doğru dürüst cevap veremedi ve hemen çark etti.

*

İşte Latif Erdoğan’ın çarkları ve kıvırmaları:

*

-Televizyonda “kasedi ve kasedin içeriğini gayet iyi biliyorum” edasıyla konuşuyordu... Gelen tepkiler üzerine “Ben kasedi izlemedim, Mustafa Yeşil adlı kişi bana izletmek istedi, ben kabul etmedim” diye kıvırdı.

*

-Televizyonda Meral Akşener’i iyi biri olarak bilmediğini söylüyordu. Gelen tepkiler üzerine “Meral Akşener tertemiz bir insandır ve iftiraya uğramıştır” diyerek kıvırdı.

*

-Televizyonda kasedi gayet iyi bildiğini söylüyordu. Gelen tepkiler üzerine “Aslında kaset montajdı” dedi.

*

-Televizyonda Meral Akşener’in kaset yüzünden Paralelcilerin elinde esir olduğunu söylüyordu... Gelen tepkiler üzerine Akşener’e “esir” dediğini unuttu ve “Amacım Meral Akşener’i uyarmaktı. Kimleri desteklediğini bilmesi için uyarıda bulundum. Bu yaptığım Meral Akşener’e iyiliktir” diyerek kıvırdı.

*

-Dört yıldır kasetten haberi olduğunu söyledi... Ancak bu dört yıl boyunca kaset konusunda neden kılını bile kıpırdatmadığı konusunda tek kelime bile edemedi.

*

Neyse...
Sonuç olarak...
Bu Latif Erdoğan denilen şahsa şunları söylemek boynumun borcudur:

*

Ey Latif Erdoğan denilen şahıs!
“Cemaat” denilen yapı, ahlaksız dinlemeler ve izlemeler yapmayacak, bu konulardan uzak duracak bir yapı değildir.
Bunu biliyoruz.
Ancak “Cemaat” denilen yapının böyle olması...
Senin yalan söylemekten hiç çekinmeyen, tertemiz bir kadını diline dolayan, itirafçılıktan iftiracılığa kayan biri olduğun gerçeğini değiştirmez.

*

Ey Latif Erdoğan denilen şahıs!
Kaçarak ve kıvırarak kurtulamazsın!
Barlas’ın oğlu sana pas verdi, sen de o pası pis bir iftiraya çevirdin.
Televizyona çıkıp “Meral Akşener kasetle tehdit edildi, bu yüzden Paralelcilerin esiri” dedin...
Gelen tepkiler karşısında ise “Meral Akşener’in konudan haberi yok, benim amacım kendisini uyarmaktı” diyerek dört dörtlük bir kıvırma yaptın.

*

Kısacası...
Latif Erdoğan, sen tertemiz bir kadına dil uzattın.

*

İşte bu yüzden son yazımda söz verdiğim şeyi yapıyorum...
Ve seni yeryüzünün en alçak, en şerefsiz, en haysiyetsiz insanı ilan ediyorum.

Seni cenazede neden göremedik Mehmet?

KENAN Evren ölünce, Kenan Evren’in en yakın arkadaşı Mehmet Barlas’a “Başın sağ olsun” dedim.

*

O da bana cevap verdi:
“Beyaz çorap, Erbakan, Nişantaşı, sınıf atlama, kafe falan...”

*

Bu iş artık bir gelenek haline geldi.
Kime bir laf etsek...
Anında aynı kelimeleri sıralayıveriyorlar:
“Beyaz çorap, Erbakan, Nişantaşı, sınıf atlama, kafe falan...”

*

Geçenlerde aynı gün içinde hem Mine Kırıkkanat, hem Akit gazetesi, hem de DHPK-C adlı örgüt bildirisi, benimle ilgili aynı kelimeleri söylüyordu:
“Beyaz çorap, Erbakan, Nişantaşı, sınıf atlama, kafe falan...”

*

Zaten Mehmet Barlas’a ne zaman “Sen Kenan Evren’in arkadaşı değil miydin, evinde ağırlamadın mı, millet zindanlarda çürürken sen Kenan Evren’le kah kah kih kih mavra çevirmiyor muydun” diye sorsam...
Aynı cevabı veriyor:
“Beyaz çorap, Erbakan, Nişantaşı, sınıf atlama, kafe falan...”

*

Yahu Mehmet Barlas!
Tamam, beyaz çorap... Tamam, roman pembesi... Tamam, Erbakan... Tamam, sınıf atlama... Tamam Nişantaşı...
Hepsine tamam.
Ben bunların hepsini ve daha fazlasını kabul ediyorum.

*

Sen bırak bunları da cevap ver:
Neden arkadaşının cenazesine gitmedin?
Muteber bir devlet başkanı iken evinde ağırlamakla hava attığın şahıs, itibarı kalmamış bir halde ölünce...
Neden sırtını çevirip kaçtın?

*

Hiçbir soruma doğru dürüst cevap vermiyorsun.
Bugünün muteberlerine de yarın öbür gün aynı muameleyi yapmayacağının bir garantisi var mı, bari bu soruma cevap ver.