Paylaş
Ekrem İmamoğlu’na biçtiği misyon şu:
Önümüzdeki yerel seçimde CHP’nin İstanbul adayı olması...
Bunu kuvvetli biçimde vurguluyor. Yani Ekrem İmamoğlu için çerçeveyi tam olarak belirlemiş görünüyor.
*
- Turan Yılmaz’ın sorusuna verdiği cevaptan anladığım tam olarak şu: Protokol krizini uzatmak istemiyor. Konunun bir an önce kapanmasını arzu ediyor. Ancak ittifak ortaklarından, özellikle de İYİ Parti’den yükselen çok ağır tepkilere baktığımızda bu krizi kolay unutturamayacağını düşünüyorum. Belki Meral Akşener’le bir zirve durumu kurtarabilir ama buna Akşener razı olur mu? Bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var: İşi gerçekten zor.
*
- Yıllardır devam eden “Yüzde 48 / Yüzde 52” dengesine saplanıp kalmış olmasına ürettiği argüman şu: “Ama ilk kez yüzde 48 bir isim etrafında toplandı.” Bu argümanın muhalif seçmeni tatmin etmesi neredeyse imkânsız. Zafer bekleyen, zafere inanan, zafer umudunu zirveye çıkarmış olan geniş muhalif tabanı, bu argüman asla kesmez.
*
- Hande Fırat’ın sorusu üzerine PKK / PYD / YPG ve FETÖ için net biçimde terör örgütü diyor.
Keşke bunu seçimden önce de bu netlikte ifade etseydi. Keşke seçimden önce Kandil’den peş peşe gelen açıklamalara şiddetle itiraz edebilseydi. Keşke “Aman HDP’yi ürkütmeyelim” yaklaşımına kapılmasaydı. Keşke FETÖ belasına içtenlikle ve gür bir seda ile karşı koysaydı.
*
-Sedat Ergin’in sorusuna verdiği yanıttan anladığım kadarıyla şöyle bir düşüncesi var:
“Türkiye’de kentli modern muhafazakârlar var, sayıları çok fazla ve onlar aslında iknaya açık.” Çok yanılıyor. Kılıçdaroğlu’nun hayalinde canlandırdığı türden bir kentli muhafazakâr sınıf yok Türkiye’de. Neden böyle düşündüğümü bir gün uzun uzun anlatırım.
*
- Çokça Atatürk vurgusu yapmış röportaj boyunca. Altını çizmek istedim.
*
-Uğur Vardan’ın sinema sorusuna yanıt verirken şöyle demiş:
“Özellikle TRT 2’nin dünya sinemasından örneklere yer verdiği sinema kuşağını kaçırmamaya çalışıyorum.” Espriyi yapmadan duramayacağım: TRT’ye zeytin dalı mı uzatıyor acaba?
*
-Zoom kriziyle ilgili yaklaşımı da anladım galiba. Kendi kendine telkin ettiği şey şu: “Alicenap görün, mesele etmiyormuş gibi davran, sana yapılan yanlışa rağmen olgunluğunu koruyor izlenimini ver.”
KEMAL BEY’E TAVSİYELER
- Herkese “Adam haklı abi” dedirtecek cevaplar bulmalısınız.
*
- Mağlubiyetin muhalif taban üzerindeki etkisinin, sandığınızdan çok daha derin ve travmatik olduğunu unutmamalısınız.
*
- Ürettiğiniz argümanlar üzerine çok daha fazla çalışmalısınız.
*
- Bırakıp gitme alternatifini düşünmelisiniz.
*
- Kimlere güvenip kimlere güvenemeyeceğinizin bir envanterini çıkarmalısınız.
*
- Meydan okumak iyidir, hoştur ama siz şu sıralar meydan okuyacak durumda değilsiniz. Meydan okumaktan bir süre uzak durmalısınız.
*
- “Neden kazanamadık?” sorusuna herkesi ikna edecek şahane bir cevap geliştirmelisiniz.
SEÇİMİ KAZANSAYDI
Seçimi kazandıktan hemen sonra “Arkadaşlar” diyecekti, “size bir sürprizim var”.
*
İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Gültekin Bey, Saadet Partisi, hatta kıyıdan köşeden HDP ve tabii ki en tepesinden en tabanına kadar CHP...
Hepsi birlikte haykıracaktı:
*
“Hayırdır inşallah Sayın Cumhurbaşkanım.”
*
Sürprizi açıklayacaktı:
*
“Sizden habersiz Ümit Özdağ’la bir protokol yapmıştım. Üç bakanlık ile MİT Başkanlığı’nı ona veriyoruz.”
*
Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu... “Yahu nasıl olur? Nasıl böyle bir söz verirsin? Bundan neden bizim haberimiz yok?” diye tepki göstereceklerdi.
*
Şöyle diyecekti:
*
“Durun, durun. Sizi ilgilendiren bir konu değil bu. Ben Ümit Özdağ’a üç bakanlığı, CHP’nin payına düşen bakanlıklardan vereceğim. Yani sizin açınızdan kâr / zarar yok. CHP’nin üç bakanlığını veriyorum ona.”
*
Peki ya CHP?
Parti içinden bu duruma tepki gelir miydi?
*
Gelmezdi. Gelse bile şöyle derdi:
*
“Ben 20 küsur yıllık Erdoğan iktidarını devirmiş adamım. Kesin sesinizi.”
*
Buradan şunu anlıyoruz:
Bütün planını “kazanma” üzerine kurmuş Kılıçdaroğlu.
*
Bir türlü toparlanamaması, krizlere maruz kalması, bir türlü iflah olamaması, sürekli “Yok artık, bu kadarı da olmaz ki” dedirtmesi, argüman üretememesi falan...
Hep bu yüzden.
*
Gençler, sizlere sesleniyorum:
*
Bir yere gittiğiniz zaman kaçış noktanızı belirlemeyi aman ihmal etmeyin. Her zaman cebinizde bir B planınız olsun.
10 HÜRRİYETÇİ HEP SORACAK
“HÜRRİYET’TEN 10 SORU” diye yepyeni bir formatımız oldu.
*
Hürriyet’in yazı işleri kadrosundan isimler, yazarlarımız, muhabirlerimiz soracak, muhatabımız cevap verecek.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile başladık.
Biz sorduk, Kılıçdaroğlu yanıtladı.
Takdir okurların.
*
Sadece siyasetçilere mi soracağız 10 soruyu?
Hayır, hayır.
Bakanlara, milletvekillerine, parti liderlerine sorduğumuz kadar biliminsanlarımıza, sanatçılarımıza, spor insanlarına, valilere de soracağız.
*
Cevaplar kadar soruların da merak edildiği bir format olacak.
Hadi hayırlısı bakalım.
Paylaş