Kes artık bıdı bıdı yapmayı Hakan Şükür

Bakayım ne diyor dedim, açtım baktım.

*

Gördüğüm şuydu:

Bildik teraneler... Ezberlenmiş tekerlemeler... Kusturucu ağlaklıklar... Öğretilmiş masallar... Sıkıcı numaralar... Salak yerine koyarak salağa yatmalar... Çalışılmış rol kesmeler... Aynı bıdı bıdılar...

*

Yaptığı şunlardı Hakan Şükür’ün:

- Yine hakikatin sadece bir kısmını söylüyor ama bütün hakikati söylemekten uzak duruyordu.

- Yine militanı olduğu örgütün ne işler çevirdiğinden zerre kadar söz etmiyordu.

- Yine bağlı bulunduğu örgütün gerçek yüzünün henüz tam olarak ortaya çıkmadığı dönemi anlatıp salağa yatıyordu.

- Yine örgütünün devlet kurumlarına yaptığı gizli sızma eylemlerine hiç değinmiyordu.

- Yine polisi, askeri, yargıyı nasıl ele geçirdikleri konusunun kıyısından bile geçmiyordu.

- Yine Ergenekon, Balyoz süreçlerinde estirdikleri terörden ve yarattıkları mağduriyetten zerre kadar söz etmiyordu.

- Yine 15 Temmuz’da işledikleri cinayetler, akıttıkları kanlar konusunun üstünden zıp diye atlıyordu.

- Yine Meclis’i nasıl bombaladıkları konusuna tek harf olsun değinmiyordu.

*

Ve her zaman olduğu gibi yine hiç utanmadan...

“Biz kendi halinde bir cemaattik, biz onlarla beraberdik, bize durup dururken zulmetmeye başladılar” falan türü bildik masalları anlatıp duruyordu.

Tabii “Euronews” adlı kanalın aklına...

“Yahu sızmadınız mı? Yahu öldürmediniz mi? Yahu bombalamadınız mı? Yahu kumpas kurmadınız mı? Yahu darbeye kalkışmadınız mı?” falan diye tek bir soru bile gelmediği için...

Meydanı boş bulan Hakan Şükür, bıdı bıdıya abandıkça abanıyordu.

*

Bırak artık şu bıdı bıdıyı Hakan Şükür!

Kes artık haksız yere bin türlü haksızlığa maruz kalmış mağdurları taklit eden o ağlak tavır ve edayı!

Yap bir delikanlılık!

Çıkarıldığın Amerikan ve Avrupalı televizyon kanallarında patlat şöyle bir beyanat:

*

“Ben aşağılık bir örgütün kandırılmış bir militanıyım. Pişmanım. Kan döktük, cana kıydık, mala çöktük. Suçum büyük, günahım çok. Affımı istiyorum”.

*

Bu türden bir af dilemek...

Kanına, canına, malına girdiğiniz kurbanlar için, devlet için, millet için bir anlam ifade eder mi bilmiyorum ama senin insanlığa giden yolun için bir anlam ifade edeceği kesin.



İYİ DE PERVİN HANIM

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan şöyle demiş:

*

“İstanbul seçimi, bizim nasıl belirleyici bir rol oynadığımızı gösterdi. Önümüzdeki dönemde daha şeffaf, daha net, daha açık ittifaklar istiyoruz”.

*

İyi de Pervin Hanım...

*

- Geçen sefer sizinle net, açık ve şeffaf ittifaktan kaçınan CHP, bu dönemde niye böyle bir şey yapsın ki?

*

- CHP’nin sizinle şeffaf olmayan ittifak yapmamasının bir nedeni vardı. O neden değişti mi yani?

*

- Ayrıca İYİ Parti faktörü var... Sizinle yapılacak net ve şeffaf bir ittifak, İYİ Parti’yi kaçırmaz mı?

*

- İçinde İYİ Parti’nin olmadığı CHP-HDP ittifakını, siyasi açıdan bekleyen hezimetin farkında mısınız?

*

- Bu arada siz niye geçen sefer, “net, açık ve şeffaf ittifak istiyoruz kardeşim” diye bastırmadınız ki?

*

- Hepsini geçtim... CHP, sizinle şeffaf olmayan bir
ittifak bile yaptığını söylemekten kaçınıyor. Şeffaf ittifakı nasıl yapacak?

BEN BAYAĞI SIKILDIM

- Serenay-Cem geyiğinden...

- Önüne gelenin önüne geleni siyasi ayak ilan etmesinden...

- “Karpuz gibi ikiye bölündük” ifadesinden...

- Atakan’dan...

- Eğitim sisteminde yapılan ve yapılacak değişikliklerden...

- Hadise’nin kız kardeşleriyle didişmesinden...

- En minnacık Ali Koç eleştirisinin Fenerbahçe düşmanlığı olarak algılanmasından...

- WhatsApp gruplarında dönen dedikodulardan...

- Cemre düşmesi üzerine yapılan ve yapılacak esprilerden...

- Defne Samyeli’nin bitmeyen, dinmeyen öfkesinden...

- Her dönem bir gıdanın sağlık adına popüler yapılmasından...

- Dar ve kısa pantolon modasından...


NE FARKI VAR BU ZORBANIN ALMANYA’DAKİ FAŞİSTTEN?

BİR video izledim. Boynuna Afgan bayrağı dolamış gariban bir Afgan mülteciye, iriyarı ırkçı cahil bir zorba saldırıyor. Afgan’ın boynuna doladığı Afgan bayrağını çekip çıkarıyor. Yetinmiyor, darp ediyor. Bırakmıyor, Afgan’ın vatanına küfrediyor.

*

Almanya’nın faşistlerine tepki gösteriyoruz ama içimizdeki faşistleri ne yapacağız?

SORUN GALİBA BENDE

- Tam İtalya’ya gideceğim... Virüs İtalya’da ortaya çıkar.

*

- Tam Putin’e kanım ısınacak... Adam çirkinleştikçe çirkinleşir.

*

- Tam tavlada yenmek için bilenmişim... Üst üste 42 gele gelir.

*

- Tam gevezeliğim tutar... Aradığım tüm numaralar meşgul.

*

- Tam yalnızlığa gömüleceğim... Telefonum hiç susmaz.

*

- Tam arabayla Ankara’ya gideyim derim... Teker patlar.


O ARSIZ AVUKATA KARŞI HEPSİ SES VERDİ HEPSİ

“SAVUNMA” adı altında, katledilmiş kadının onuruna, şerefine, haysiyetine iftira atan avukat Vahit Bıçak’a karşı...

İlk güçlü tepkiyi veren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e, yapılanın yanlış olduğunu haykıran Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na, Vahit Bıçak hakkında soruşturma başlatan Ankara Barosu’na, avukata tepki gösteren tüm baro başkanlarına, avukatlara ve hukuk camiasına binlerce teşekkür.

*

Bu güçlü tepkilerden sonra Vahit Bıçak türü avukatların cesaretleri kırılacaktır. Meydan boş değil yani.