Kafayı değiştirmeliyiz kafayı
*
- MÜTEAHHİT: Müteahhitlik, önüne gelenin yapabildiği bir meslek olmaktan çıkarılmalı. Acilen “Müteahhit Olmanın 88 Koşulu” diye bir yönetmelik yayınlanmalı.
*
- MÜHENDİS: Bir doktor, yaptığı bir hatayla bir kişinin ölümüne yol açabilir. Bir mühendis ise yaptığı bir hatayla yüzlerce kişinin ölümüne yol açıyor. Mühendis yetiştirmek, en az doktor yetiştirmek kadar ciddiye alınmalı.
*
- DENETİM: Denetim çok önemli... Denetim görevini yapmayan yetkililer, en az müteahhitler kadar sorumlu olmalı. Sadece müteahhitler değil, denetim görevini yapmayan yetkililer de hukuk önünde hesap vermeli.
*
- ZEMİN: Zemin etüdü tabirini hepimiz ezberledik. Bir inşaatın yapımında muhakkak jeologlar da görev almalı. Zemine göre inşaat yapma anlayışı hayata geçirilmeli.
*
- DÖNÜŞÜM: Kentsel dönüşüm düşmanlığına geçit verilmemeli. Doğru düzgün kentsel dönüşüm işine hemen ve derhal başlanmalı. Konu ülkenin milli bekası açısından değerlendirilmeli.
*
- İMAR BARIŞI: “İmar barışı” denilen uygulama, hayatımızdan tamamen çıkarılmalı. Barışların en kötüsünün imar barışı olduğu gerçeği akıllarımıza mıh gibi çakılmalı.
*
- İSTANBUL: İstanbul’un depreme hazırlanması olayı, başlı başına bir devlet politikası haline getirilmeli. Ülkenin bir numaralı sorununun bu olduğu unutulmamalı.
*
- DERS: 1999 depreminden yeterince ders çıkarmadık. Altı ay sonra her şeyi unuttuk. Bu depremden bari gereken dersi çıkaralım. Hiç değilse bu sefer, kafayı değiştirelim kafayı.
LEVENT’İN ÇEKTİĞİ O FOTOĞRAF
HÜRRİYET’in fotoğraf servisinin başındaki isimdir Levent Kulu.
Hürriyet ekipleriyle birlikte depremin ilk günü bölgeye gitti Levent. İki hafta bölgeden sayısız fotoğraf geçti.
*
Bu fotoğrafı 10 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta çekmiş. 10 katlı bir binanın enkazı bu.
Levent, enkazda gezerken bir kitaba rastlamış.
“Türkiye’yi Böyle Gördüm” isimli bir kitap.
*
Enkaz ve enkazın içindeki kitabın adı...
Bana çok etkileyici geldi.
BİR TANESİNİ ŞURAYA YAPACAĞIZ, BİR TANESİNİ BURAYA YAPACAĞIZ
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, çevresine toplamış birilerini.
Kahramanmaraş’a yapılacak yeni yerleşim bölgelerini anlatıyor.
*
“Birini şuraya yapacağız. Birini buraya yapacağız” falan diyerek adres veriyor.
Semt adı veriyor, bölge adı veriyor. Resmen planlama yapıyor yani.
*
İyi de bu işi AK Parti’nin milletvekili yapacaksa...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne iş yapacak?
Bir milletvekili, böylesi önemli kararları alma yetkisine sahip mi?
*
Bu ülkede neden kimse, üstüne vazife olmayan işlerle uğraşmaktan uzak duramaz?
DİYANET BAŞKANI ELEŞTİRİSİNİ DİN DÜŞMANLIĞINA VARDIRDILAR
DİYANET İşleri Başkanı’nın eleştirilecek yönleri yok mu?
Tabii ki var. Hem de çok.
Ben de hakkında eleştiri yazıları yazmış biriyim.
*
Ama sosyal medyada bir klik var.
Bunlar, Diyanet İşleri Başkanı üzerinden resmen ve alenen din düşmanlığı yapıyorlar.
*
Düzenli aralıklarla bilerek, kasten yalan uyduruyorlar.
Mesela şu tür bir yalan:
*
“Diyanet İşleri Başkanı: Matematik dinimizce haramdır.”
*
Bu yalanı kurguluyorlar, bu yalanı ortaya atıyorlar, bu yalanı yaygınlaştırıyorlar.
Ve bunu sorgusuz sualsiz doğru kabul eden sayısız kişi, altına döşeniyor da döşeniyor.
Hakaretler, aşağılamalar, kutsala saldırılar falan...
Yani olay Diyanet İşleri Başkanı eleştirisinden çıkmış, din düşmanlığına dönüşmüş durumda.
*
Yalanın, iftiranın, ahlaksızlığın sınırı yok.
Mesela yakında “Diyanet İşleri Başkanı: Sağlam bina yapmak, kadere isyandır” diye paylaşım da yapabilirler.
*
Bunların hedefi Ali Erbaş falan değil.
Bunların temel hedefi, dini değerler.
Olaya böyle yaklaşmakta yarar var.
