Paylaş
Ertesi gün...
Sosyal medyada iktidar yanlılarının gündemindeki ana konu: Ekrem İmamoğlu.
Varsa İmamoğlu, yoksa İmamoğlu.
*
Laf sokmalar, bazen ağır hakaretler, madara etme çabaları falan.
*
Niye yapıyor bunu iktidar yanlıları?
Tabii ki yıpratmak için. Tabii ki gözden düşürmek için. Tabii ki kaybettirmek için.
*
Oysa iktidar yanlılarının bu yaklaşımı İmamoğlu’nu ne yıpratır ne gözden düşürür ne de kaybettirir.
*
Neden mi?
İzah etmeye çalışayım:
*
İktidar yanlılarının İmamoğlu’na karşı abartılı hücumları, cepheleşmeyi arttırıcı bir rol oynamakta.
Cepheleşmenin artması ise özellikle İstanbul’da iktidarın işine gelecek bir şey değil.
*
İstanbul’da muhalif seçmen sayısı, iktidar yanlısı seçmeni geçmiş durumda.
Muhalif seçmenin İmamoğlu lehine birleşmesi, iktidarın işine gelmez.
*
İktidarın İstanbul’da seçimi kazanmak için mutlak surette karşı taraftan oy alması lazım.
Bunun için de cepheleşmeden hızla uzaklaşılmış bir iklime ihtiyaç var.
*
İmamoğlu’na yönelik abartılı, gereksiz, hakaretlerle dolu hücumlar, cepheleşme iklimini besliyor ve konu bir türlü “İstanbul’un sorunlarını kim çözer” konusuna gelemiyor.
*
Eğer iktidar taraftarları, İstanbul’u İmamoğlu’nun elinden almak istiyorlarsa...
Şu üç şeyi yapmalılar:
*
- BİR: İmamoğlu’yla abartılı ve gereksiz biçimde uğraşmaktan derhal vazgeçmeliler.
*
- İKİ: Seçimin cepheleşme ikliminde geçmemesini sağlamaya çalışmalılar.
*
- ÜÇ: İstanbul’un sorunlarını kim çözer konusunun dışına asla çıkmalılar.
NE YANİ? BİR ŞEY DİYEMEYECEK MİYİZ
EKREM İmamoğlu’nun eleştirilecek yığınla yönünü gören iktidar yanlıları, benim kendilerine önerdiğim İmamoğlu politikasına karşı çıkarak şunları söyleyebilirler:
*
“Ne yani kardeşim, biz bu Ekrem İmamoğlu’na hiçbir şey diyemeyecek miyiz? TOKİ Başkanı’yla ekranda karşı karşıya gelmekten korkuyor. Bunu dile getiremeyecek miyiz? Kibir yapıyor. Bunun altını çizemeyecek miyiz?”
*
Böyle düşünen iktidar yanlılarına şunları söylemek isterim:
*
Tabii ki bir şey diyeceksiniz.
Ama abartmadan. Ama düzgün bir üslupla. Ama bir kampanyaya dönüştürmeden. Ama dört bir koldan hücuma geçmeyerek. Ama sadece şöyle bir değinip geçerek. Ama hakaretler yağdırmadan. Ama çok fazla önemsemeden.
*
Şunu da söyleyeyim:
Benimki sadece bir görüş sevgili iktidar yanlıları. Tabii ki ne yapacağınıza, nasıl yapacağınıza siz karar vereceksiniz.
GEORGE FOREMAN’I GEÇ DE OLSA TANIDIM
BİZ milletçe Muhammed Ali taraftarıydık. Muhammed Ali’nin ezeli rakiplerinden biri olan George Foreman’a karşı ise asla sempati beslemezdik.
*
George Foreman’ın hayatını anlatan “Büyük George Foreman” adlı filmi izledim geçen gece.
*
Yoksulluk içinde hayat mücadelesi veren siyah bir ailenin oğlu George. Sonra boks giriyor devreye. Ve George yırtıyor.
*
Filmden öğrendiğim şey şudur:
Zavallı George...
Muhammed Ali gibi satamıyor kendini. Muhammed Ali gibi bir sempati uyandıramıyor. Muhammed Ali gibi becerikli değil.
*
“Biz milletçe dezavantajlı olanı destekleriz” diyoruz ya... Tanısaymışız gönlümüz biraz da George’dan yana olabilirmiş.
ARALIK SONUNDA BU NASIL HAVA
KÜRESEL ısınmanın izi tozu bile ortada yokken yeni yıla genellikle karlı bir havada girilirdi.
Artık ne yazık ki bırakın karın yağmasını, doğru dürüst soğuk bile yok.
Bir bahar havasıyla giriyoruz yeni yıla.
*
İzin verirseniz bu durumu gezegenin geleceği açısından biraz ürkütücü bulduğumu kayda geçirmek istiyorum.
BU ŞEREFSİZ ALÇAKLARIN YAKALANMASI ÇOK ÖNEMLİ
MİT ve emniyet ortak operasyonla 29 IŞİD’li alçak yakalamış.
Bun alçaklar İstanbul’daki kilise ve sinagogları bombalayacaklarmış.
*
Bu alçaklar yakalanmayıp sinagog ve kiliseleri bombalasaydı şunlar olacaktı:
*
İstanbul, güvensiz bir şehir haline dönüşecekti. Masumların kanı dökülecekti. Gazze’deki soykırıma destek veren güçler, rahat bir nefes alacaklar ve konuyu değiştirme fırsatı yakalayacaklardı.
*
IŞİD’in uzaktan kumandalı 29 şerefsiz alçağını yakalayan MİT’in ve emniyetin ellerine kollarına sağlık.
SEVDİĞİM VE SEVMEDİĞİM YENİ YIL ARMAĞANLARI
SEVDİKLERİM:
*
Kurşun kalem seti / Kırmızı bere / Mum / Çizgisiz defter / Kahve fincanı / Ajanda / Portatif şarj aleti / Kar küresi / Koyu yeşil mürekkep / Ahşap kutu
*
SEVMEDİKLERİM:
*
Bütün diyetleri ve kararlılıkları bozan: Çikolata, çikolata, çikolata / Asla kayıtsız kalınamayan: Lokum, lokum, lokum / İradeyi sınava çeken: Her türlü tatlı.
Paylaş