Paylaş
İmam-hatiplerin normal okullardan bir farkı yoktur.
Bugünlerde “Açıldı/açılacak” diye gürültü koparılan orta kısımlarına bir bakalım:
Normal okullarda hangi dersler varsa, imam-hatiplerin orta kısmında da aynı dersler var.
Tek fark şurada:
Arapça ve Kuran dersleri...
Yani?
Orta kısımlarının açılmasıyla bir şeylerin elden gitmesi falan söz konusu değil.
AYNI DERSLER OKUTULUYOR
İmam-hatiplerin lise kısımları için de aynı durum söz konusu:
Normal okullarda hangi dersler okutuluyorsa...
İmam-hatip lisesinde aynı dersler okutuluyor.
Tek fark şurada:
Arapça, Kuran, hadis, tefsir, kelam gibi derslere de yer veriliyor.
ONLAR DA HABABAM
İmam-hatip liseleriyle ilgili temel bilgiler sıralayalım:
BİR: Öğretmenler, düz liselere giden öğretmenlerle aynı. Yani 'sizin fizikçi', bir süre sonra 'bizim fizikçi' olabiliyor. Tıpkı 'sizin İngilizceci'nin, bir süre sonra 'bizim İngilizceci' olması gibi...
İKİ: Milli Güvenlik dersi imam-hatipte de vardı. Benim zamanımda Milli Güvenlik dersine gelen asker kişi için kapıda “Dikkaaat” çekilirdi.
ÜÇ: İnkılap tarihi, imam-hatipte de en önemli dersler arasındadır.
DÖRT: Beden eğitimi dersi, bando takımı, 19 Mayıs gösterilerine katılım falan... Hepsi ama hepsi imam-hatipte de vardır.
BEŞ: Herkes kendi sınıfını 'Hababam sınıfı' gibi görür ya... İmam-hatiplerde de durum değişmez. İmam-hatipler de kendi sınıflarını biraz öyle görürler.
ALTI: İmam-hatiplerde de görüş ayrılıkları vardır: Milliyetçiler, nurcular, akıncılar, radikaller, ortadan gidenler, aykırılar, liberaller, ehli dünya takılanlar, asiler... Tamam, 'komünist' ya da 'ateist' yoktur ama sonuçta bin türlü kafa vardır.
YEDİ: Durun bir dakika! Komünist ya da ateist yoktur dedim ama bazen 'komünist edebiyatçı' ya da 'ateist felsefeci' hocalar düşer imam-hatiplere... Onlar da kalenderlikleriyle öğrencinin gözdesi oluverirler. Böyle örnekler çoktur.
SEKİZ: Bu okullar da normal teftişten geçer. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan müfettiş gelir, sınıfa girer, sorular sorar falan... Yani normal okullar hangi denetimden geçiyorsa, bu okullar da aynı denetimden geçer.
ÖNCE BİL SONRA BİLDİR
“Kişi bilmediğinin düşmanıdır” derler.
Uzun zamandır gözlemliyorum:
“İmam-hatip” dendiğinde olaya süper yabancı tiplerin akıllarına Taliban yetiştiren 'Pakistan’daki yeraltı medreseleri' falan geliyor.
Durumu açıklığa kavuşturmak için yazdım bunları.
Çünkü...
Önce bilmek, ardından görüş bildirmek gerekir.
Bilmeden bildirilen görüşse düşmanlığın pekişmesine, inadın artmasına, paranoyanın çoğalmasına yol açar.
FARKI ATMOSFERİNDE
Ama şunu söylemeden de geçemem:
İmam-hatiplerle normal liseler arasında esaslı bir fark vardır.
O fark da yaydıkları atmosferdir.
İmam-hatip liselerinde...
İnceden bir dini hava, inceden bir İslam ahlakı esintisi vardır.
“İlle de İmam-hatip... İlle de İmam-hatip...” diye tutturanlar da aslında bu atmosfere hasta olmaktadırlar.
Yani esas cevaplamamız gereken soru şudur:
Bir memlekette iki farklı atmosfer yayan okul tipinin bulunmasının zararı var mıdır, yok mudur?
Meseleye buradan başlarsak çok daha faydalı bir tartışma yapmış oluruz.
Cihangir vs. Nişantaşı
* Cihangir kediler diyarıdır, Nişantaşı köpekler...
* Cihangir Murathan Mungan’dır, Nişantaşı Orhan Pamuk...
* Cihangir okul kantinidir, Nişantaşı tenis kulübü...
* Cihangir sağlam bakkallar diyarıdır, Nişantaşı sağlam mağazalar...
* Cihangir’in tıraşı uzamıştır, Nişantaşı hep sinekkaydı...
* Cihangir sokak dergisidir, Nişantaşı cicili bicili dergidir...
* Cihangir’in bir duruşu vardır, Nişantaşı baştan ayağa duruştur...
* Cihangir sinemadır, Nişantaşı müzayede...
* Cihangir bohemdir, Nişantaşı havalı...
* Cihangir tiyatrocu, sinemacı, dizici semtidir, Nişantaşı editör, halkla ilişkilerci, bankacı semti...
* Cihangir nispeten ucuzdur, Nişantaşı nispeten pahalı...
* Cihangir eşitlikçidir, Nişantaşı sınıflı...
* Cihangir kozmopolittir, Nişantaşı durmuş oturmuş...
Devlet Bey’in sevdiği şarkılar
En sevdiğim radyo formatı:
Müzik dünyasından alabildiğine uzak bir konuğun seçtiği şarkılar eşliğinde yapılan sohbet.
Neden?
Çünkü elimde “Bana seçtiğin şarkıları söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” şeklinde özetleyebileceğim bir ölçü var.
Bakarım seçtiği şarkılara...
Ve hakkında bir fikir edinirim.
Hem de esaslı bir fikir...
YETMEZ AMA EVET
MHP Lideri Devlet Bahçeli özel hayatını, ilgilerini, dikkatlerini, seçimlerini, gündelik alışkanlıklarını ifşa etmekten uzak bir politikacı.
Her ne kadar son zamanlarda bunu kıran tutumlar içine girse de “Yetmez ama evet” diyorum.
Bu açıdan...
Devlet Bahçeli’nin resmi internet sitesinde koyduğu 'şarkılar / türküler' bölümü, üzerine balıklama atlanacak cinsten.
BU NE SEVGİ AH
Gelin, Bahçeli’nin seçtiği şarkı ve türkülerden bazılarına bakalım:
* Beyazlanmış Saçının Telleri...
* Yok Başka Yerin Lütfü...
* Küçükken Görmedim Ana Kucağı...
* Bu Yalnız Geceler Bana Arkadaş...
* Bir Bahar Akşamı Rastladım Size...
* Mehtaplı Gecelerde Hep Seni Andım...
* Leyla Bir Özge Candır...
* Bu Ne Sevgi Ah...
ELEM VE KEDER EHLİ
Madem 'Bana sevdiğin şarkıları söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim' diye bir ölçüden söz ettim.
O halde eldeki veriyi değerlendirip Devlet Bahçeli’nin kim olduğunu söyleyebilirim:
* İflah olmaz bir gönül adamıdır.
* İçli mi içli bir insandır.
* Kendini garip ve yalnız bulan biridir.
* İstanbul tutkunudur.
* Sevdiği kadına “Siz” diye hitap edecek denli nezaket sahibidir.
* Elem ve keder ehlidir.
Paylaş