İktidar, muhalefetin yanılgısına düşmemeli

Ne yaptı muhalefet?

*

“Tamam kazandık, ceketi koysak biz alırız, yaşasın, yuppi” demeye başladı.

Ve bunun ne kadar büyük bir yanılgı olduğu tez zamanda ortaya çıktı.

Dolar düşünce...

İktidarın “Tamam kazandık, artık söylem üstünlüğü bizde, bitti bu iş, aldık seçimi” demesi de...

En az muhalefetin yanılgısı kadar büyük bir yanılgı olur.

*

Eğer iktidar, muhalefetin durumuna düşmek istemiyorsa...

Kendisini “erken zafer” havasına kaptırmamalı.

*

Doların düşüşü, bir ilk adımdı.

Bu ilk adım, politik fanatizm rüzgârının etkisi altında olmayan geniş kesimler üzerinde olumlu bir etki yaptı. “Yine bunlar başaracak galiba” duygusunun belirmesine yol açtı.

Kabul edelim ki...

Bu duygunun oluşması bile başlı başına önemlidir.

*

Ama bu adımın devamı...

Market fiyatlarına yansımazsa, kiralarda düşüşe yol açmazsa, hayat pahalılığı denilen olgunun son bulmasını sağlamazsa, ekonomide gözle görülür bir rahatlamaya yol açmazsa...

Bu iş bitmiş olmaz, olamaz.

*

Unutulmasın ki...

Seçime bir yıldan uzun bir süre kala elde edilmiş psikolojik üstünlük, tek başına bir anlam ifade etmeyebilir.

ÜMİT ÖZDAĞ’A AÇIK MEKTUP

VİDEONUZU izledim Ümit Bey.

Bir Suriyelinin dükkânına giriyorsunuz.

Gayet güler yüzle, gayet dostane, gayet müşfik, gayet anlayışlı bir edayla muhabbet açıyorsunuz.

“Ruhsatına bir bakayım Mustafa? Sen Suriyeli misin Mustafa? Kaç yıl oldu geleli Mustafa? Demek dükkân açtın Mustafa. Demek ruhsatlı silahın var Mustafa” falan.

*

Dükkândan çıkınca ise...

“Tehlikenin farkında mısınız? Bunlardan ne de çok var” diyerek Mustafa’yı resmen ve alenen gömüyorsunuz.

*

Ümit Bey...

Sizi dükkânında ağırlayan, her sorunuza cevap veren, sizinle hiçbir meselesi olmayan, hasbelkader orada o dükkânı açmak durumunda kalan Mustafa, sizin muhatabınız olmamalı.

Sizin muhatabınız politikalar ve politikacılar olmalı.

İYİ Kİ İZLEMİŞİM DON’T LOOK UP’I

ÇOK sevenler, nefret edenler... Abartanlar, o kadar da abartılacak bir şey yok diyenler... Övenler, gömenler...

Bu kadar popülerleşmeden ve bu kadar gündem olmadan önce izledim bu filmi.

İyi ki de izlemişim.

Çünkü aşırı popüler şeyleri izlemek içimden gelmiyor.

ÇALIŞTAY

NE zaman herhangi bir konuda çalıştay düzenlendiğini duysam...

O konuyla ilgili hiçbir şey yapılmak istenmediğine dair güçlü bir inanç gelişir bende.

*

Eskiden “komisyona havale” diye bir şey vardı, sanırım bugünlerde onun yerini “çalıştaya havale” aldı.

ELİN AMERİKALISI NE BİLİR OMUZ ATMAYI

BEYOĞLU’nda yaşanan omuz atma tartışması, Amerikalı turistin öldürülmesiyle sonuçlanmış.

*

Haberler böyle diyor.

*

Omuz atma gerekçesinin palavra olduğu baştan belli.

*

Çünkü “Sen bana nasıl omuz atarsın” olayları, “kız meselesi”nden cinayet çıkması, “Ne bakıyon lan” diye başlayan yan bakma kavgaları falan...

Hepsi ama hepsi bize özgüdür.

2021’DE EN ÇOK GÜLDÜĞÜM ŞEYLER

Mustafa Sarıgül’ün “Temiz delirdi” dedirten TikTok videoları.

*

Melis Sezen’in “Bunu tutuyorum, çünkü elimde” demesi.

*

Instagram ve WhatsApp çökünce hayatımızın kararması.

*

Yılın ilk bebeğine “Korona” adının verilmesi.

*

Bolu Beyi Tanju Özcan’ın çıkışları.

*

Perinçek’in Taliban için “Mustafa Kemal gibi başardı” demesi.

*

“Bir Melih Bulu vardı, ne oldu ona” merakının belirmesi.

*

Bülent Ersoy’un Mustafa Keser’e “Keseeeeeer” diye bağırması. 

DOLAR DÜŞÜNCE NECMETTİN BATIREL

ALMANYA yenilince biz de yenilmiş sayıldık ya...

“Şakkadanak” demesiyle meşhur olan Necmettin Batırel, doların düşüşüne yol açan son hamlenin ardından...

Kendisinin de yenmiş sayılmasına inandığı için...

“Benim dediğim çıktı” diyormuş son günlerde.

*

Ama bütün bunlara rağmen insan Necmettin Batırel’le ilgili olumsuz düşüncelere kapılamıyor.

Çünkü kişilik olarak öyle babacan, öyle anlayışlı, öyle mavraya gelir biri ki...

Kendisine “Şakkadanak Necmettin” denmesini bile gülümseyerek karşılıyor.

İMAMOĞLU’NUN ARAYIP DA BULABİLDİĞİ ŞEYLER 

Kriminalize edilmek.

*

Genel siyasetin ana konusu olmak.

*

“İstanbul ve hizmet” bağlamını gündem dışı tutmak.

*

Mağduriyet yaşadığı hissini empoze etmek.

*

“Engelleniyorum” diye bir gerekçeye sığınmak.

*

Millet İttifakı’nın adayları arasında ismini dolaştırmak.