Hiçbir şey değişmemiş

DİYORLAR ki:

Haberin Devamı

- Başbakan Erdoğan’ın Ergin Saygun’u ziyaret etmesi tamamen insani nedenlerden dolayıdır.

- Başka da bir anlamı yoktur.

- Boşuna sevinmeyin.

- Hiçbir şey değişmemiştir.

- Durulmamaktadır, aynen devam edilmektedir.

* * *

İyi de biraderler...

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Başbakan Erdoğan, neden “Orduda subay kalmadı yahu” diye çıkıştı? İnsaniyet namına mı?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Çoktan beridir neden hiçbiriniz “Tutuklanacaksınız, tutuklanacaksınız” diye höykürmemektesiniz... Ne diye vazgeçtiniz bundan?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, neden “Adaletin saraylarını yaptık ama adaletin kendisini arıyoruz” diye bir demeç verdi? Mesele nedir?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Neden durup durup yeni bir “yargı paketi” çıkarılıyor?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Başbakan Erdoğan, “Askere terörist diyenleri tarih affetmez” dedi?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Haham Tuncay neden “Ergenekon bir projeydi, yaşandı bitti saygısızca” dedi?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Neden artık “Kurunun yanında yaş da yanar” demiyorsunuz?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Başbakan Erdoğan neden sık aralıklarla “Yapılır mı İlker Başbuğ’a?” diye hesap sormaktadır?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Davalardaki sorunlara dikkat çekenlere neden artık “Seni gidi Ergenekoncu seni” demiyorsunuz?

- Madem hiçbir şey değişmedi, o halde söyleyin bakalım: Neden artık “Bu işte bir ‘katakulli’ var” falan türü demeçler verilememektedir?

Haberin Devamı

Ali Ağaoğlu’na yılın çevrecisi ödülü verildi

FATİH Üniversitesi’nin Çevre Kulübü, işadamı Ali Ağaoğlu’na “yılın en çevreci işadamı” ödülünü vermiş.

* * *

Madem öyle, o zaman...

- Karısını öldüren adamlara neden “yılın aile babası ödülü” verilmiyor?

- Dilek Hanif’e neden “yılın en özgür ve en bağımsız tasarımcısı ödülü” verilmiyor?

- CHP’li Birgül Ayman Güler’e neden “Martin Luther King Jr. ödülü” verilmiyor?

- Tuncay Güney adlı hahama neden “yılın en masum çocuğu ödülü” verilmiyor?

- İdris Naim Şahin’e neden “yılın en şefkatli adamı ödülü” verilmiyor?

- TRT’ye neden “yılın en özgürlükçü yayın kuruluşu ödülü” verilmiyor?

- Akit adlı gazeteye neden “yılın en barışçı ve en tarafsız gazetesi ödülü” verilmiyor?

- Tarık Akan’a neden “yılın en darbe sevmez sanatçısı ödülü” verilmiyor?

- Yiğit Bulut’a neden “yılın en muhalif gazetecisi ödülü” verilmiyor?

- Salih Memecan’a neden “yılın Başbakan’ı en çok kızdıran karikatüristi ödülü” verilmiyor?

- Felipe Melo’ya neden “yılın en centilmen, en kibar futbolcusu ödülü” verilmiyor?

- Egemen Bağış’a neden “yılın en komiği ödülü” verilmiyor?

- Bülent Ersoy’a neden “yılın en çinçilla sever sanatçısı ödülü” verilmiyor?

Haberin Devamı

Hükümetim de hükümetim kafası

HÜKÜMETİN Suriye politikasını beğenmez, eleştirirsin.

Hükümetim de hükümetim kafası” hemen atılır:

Senin amacın Suriye falan değil. Sen Suriye politikası üzerinden biricik hükümetimi alaşağı etmek niyetindesin.”

* * *

Dilek Hanif’in THY için tasarladığı hostes kreasyonunu beğenmez, eleştirirsin.

“Hükümetim de hükümetim kafası
” hemen atılır:

Senin amacın kreasyon falan değil. Sen kreasyonu istismar edip biricik hükümetimi yıpratmak istiyorsun.”

* * *

Cezaevinde ölümle pençeleşen tutuklu için “Adam ölecek” dersin.

Hükümetim de hükümetim kafası” hemen atılır:

“Senin derdin adamın ölmesi falan değil... Sen olası ölümü bahane edip biricik hükümetime çullanıyorsun
.”

* * *

Haberin Devamı

Ey, “Hükümetim de hükümetim kafası”!

Bu memleket çok hükümetler gördü ve gördüğü bütün hükümetler bazen insaflı, bazen insafsız saldırılara maruz kaldı.

Elini vicdanına koy da söyle:

- Bugünkü Suriye politikasını Tansu Çiller oluştursaydı, senin biricik hükümetinden bin kat daha fazla eleştirilmez miydi?

- O zevksiz, “ucube” hostes kıyafetleri, benzer bir zevksizlikle Bülent Ecevit zamanında tasarlansaydı, bugünkünden bin kat daha fazla mavra konusu olmaz mıydı?

- “Ölümüne tutukluluk”, Mesut Yılmaz zamanında geçer akçe haline gelseydi, bugünkünden bin kat fazla “vicdan çıkışı” yapılmaz mıydı?

Diyeceğim o ki:

Haline şükret ve “görmemişin hükümeti olmuş” duygusundan kurtul biraz.

Haberin Devamı


Sevgililer Günü’nde kaytarmanın 7 yolu

BİR: “Bütün çiçekçiler kapalıydı” cümlesini ezberle.

İKİ: “Bizim patron da iş vermek için 14 Şubat’ı buldu
” cümlesine aban.

ÜÇ: “14 Şubat’lar kapitalizmin bir oyunudur
” cümlesini kanatlandır.

DÖRT: “Benim için senede bir gün değil her gün
” eyyamcılığına sardır.

BEŞ: “Tüketim kültürüne teslim olmayacağım
” sloganını belle...

ALTI: “Bunlar hep para tuzağı
” cümlesini elinin altında tut.

YEDİ: “Milyonlarca gül kesilecek, yazık değil mi güllere
” cümlesini öğren.

Ayşenur ile Akif

BEN Ayşenur’un tek başına, tek taraflı yayın yapmasına karşıydım.

Bunu dile getirdiğimde ise etrafımdakilerden hemen şu tepkiyi alıyordum:

İyi de kardeşim, bütün ekranlar hükümet yanlısı programlarla dolu... Bir tanecik de hükümet karşıtı bir program olsun.”

Bu yaklaşımı benimseyenlerden değilim ben.

“Hükümet yanlısı”
programların karşısına “hükümet karşıtı” programlarla çıkılmaz.

“Hükümet yanlısı
” programları açığa düşürecek tek hareket, tarafsızlığını koruyan programlardır.

Bu nedenle Ayşenur’un yanına Akif Beki’nin eklenmesini doğru buldum.

* * *

Haberin Devamı

Aslında Akif’in eklenmesiyle iyi bir sonuç da çıkmıştı ortaya:

Süper bir kıvam yakalanmıştı ekranda.

Ayşenur bir şey diyor, Akif başka bir şey diyordu.

Muvazaasız, yapaylıktan uzak, dişe diş bir tartışma izliyorduk.

Bazen kıvam kaçıyor, saygı sınırları zorlanıyordu.

Ama sahici bir tartışmanın hatırına bunlara katlanılıyordu.

İzleyici ilgisi de yüksekti.

* * *

Fakat olmadı, olamadı.

Ayşenur ile Akif, ekranda “bir arada barış içinde var olma” pratiğini uzun süre götüremedi.

Akif, Ayşenur’un Cumhuriyet gazetesine verdiği röportaja içerledi; Ayşenur, Akif’in gönlünü alamadı...

İki ismin aynı ekrana çıkması imkânsızlaştı ve program bitti.

Yazık oldu, yazık ettiler.

Yine yaptım bir kıyaslama

- ESKİDEN: Kadınların nerede ne kadar örtünebileceğinin raconu kesiliyordu.

- ŞİMDİ: Kadınların nerede ne kadar açılabileceğinin raconu kesiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları