Paylaş
ELBİRLİĞİ ederek ne dedik bu insanlara?
-“Gelin siyaset yapın, haklarınızı siyaset yaparak elde edin” demedik mi?
-“Sözlerinizi Meclis’te söyleyin” demedik mi?
-“Düz ovaya inin” demedik mi?
-“Sadece Kürtlerin partisi olmayın, tüm Türkiye’nin partisi olun” demedik mi?
*
Ne yapıyor bu insanlar?
Tam da bunları yapmıyorlar mı?
*
-Doğu’dan Batı’ya tüm Türkiye’ye seslenmeye çalışmıyorlar mı?
-Müftüsünden sosyalistine, başörtülüsünden Ermeni’sine... Bin türlü renge açılmıyorlar mı?
-Güler yüzlü bir kampanyayla gönülleri kazanmaya çalışmıyorlar mı?
-Tüm Türkiye’ye kardeşlik eli uzatmıyorlar mı?
-Taraftarlarına “Başka partilere oy verenler de sizin kardeşinizdir” demiyorlar mı?
*
Hadi faşist, faşistliğini yapıyor.
Ve çıkıp “Bunlara verilen oy Kalaşnikof’a şarjör olur” falan diyor.
Bu yaklaşım...
Roboski’de devlet bombalarıyla parçalanmış ölü canların ardından, “Bunlar katırdır” diye yazabilen ebleh faşiste pek yaraşıyor.
Onu yadırgamıyoruz.
*
Fakat size ne oluyor?
-Ey Çözüm sürecini başlatanlar!
-Ey İmralı’ya temenna çekenler!
-Ey Dolmabahçe’de fotoğraf verenler!
-Ey HDP ile temas içinde olanlar!
-Ey muktedirler! Ey egemenler!
Size ne oluyor da...
-“Barajın altında kalsınlar, çok süper olur” diyorsunuz?
-“Bunların barajı aşmaması demokrasinin lehine olur” diyorsunuz?
-Bütün işi gücü bırakmış, “HDP barajı aşmasın” diye dört dönüyorsunuz?
*
Olayı o kadar abarttınız ki...
Adamlar barış mesajları verip tüm Türkiye’yi kucaklamak yerine hep beraber dağa çıksalar...
Sanki çok daha memnun olacakmış gibisiniz.
BİR PORTRE
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ
Nice erkekleri geçip önseçimde birinci oldu
CHP’nin önseçiminde İstanbul birinci bölgede 170’ten fazla adayı geride bırakarak birinci olan Gamze Akkuş İlgezdi’yi merak ediyordum.
*
Dedikodular geliyordu kulağıma...
“Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin eşidir. Eşinin desteğiyle birinci olmuştur” falan deniliyordu.
Gamze Akkuş İlgezdi’yle tanışıp konuşunca... Bu dedikoduların fasarya olduğunu anladım.
*
Gamze Akkuş İlgezdi, sırtını sadece eşine dayayacak, o sayede bir yerlere gelecek biri değil.
Mesleği var: Diş hekimi... Yıllarca diş hekimi olarak devlet hastanelerinde hizmet vermiş. Sesi var, türkü söylüyor... Yıllarca Ruhi Su Dostlar Korosu’nda görev almış. Yerel yönetimlerde kültür politikaları alanında yüksek lisans yapmış. Şimdi de yerel demokrasiler konulu doktora tezi hazırlıyormuş.
*
“Eşim başarılı bir başkan. Örgütte sevilen bir isim. Halkın da sevdiği bir isim” diyor ve ekliyor:
“Biraz geç başladım çalışmaya. O nedenle eşimin katkısı olmuştur başarımda. Ama ben bir ay önce başlasaydım çalışmaya, eşimin katkısına ihtiyaç duymadan da bu başarıyı elde edebilirdim. Ulaşabildiğim her yerde değişime vesile olduğumu düşünüyorum.”
Eşinin belediye başkanı olması, bazen dezavantaj da olmuş. “Eşi yerel yönetimlerde yönetici, kendisi siyaset yapmasın” diyenler olmuş örgütten.
*
Gamze Akkuş İlgezdi’nin temel özellikleri:
-46 yaşında.
-Üç yaşında bir kızı var. Adı: “Turnam.”
-Kendisini “inançlı bir solcu” olarak tanımlıyor.
-“Kırmızı Gül Demet Demet”, “Ay Akşamdan Işıktır”, “Tutam Yâr Elinden Tutam” gibi türkülerin babası olan Muharrem Akkuş, amcasının oğlu...
-Baba tarafından Erzurumlu... Anne tarafından Ordu/Sivas karışımı...
-Profesyonel müzisyen...
-“Medet Allah” isimli Alevi deyişini muazzam söylüyor. (İnanmayan YouTube’a girip “Gamze Akkuş İlgezdi... Medet Allah” yazıp dinlesin.)
*
Kısacası...
Bağlamadan başka bir şey çalmayan bir siyasetçiyle daha tanışmış olmaktan memnunum.
Kürtçe Kuran hatalarla dolu
HDP’nin Siirt adayı Prof. Kadri Yıldırım, hem Kürt diline hâkim hem de İslami ilimlere...
*
Kadri Yıldırım Hoca ile görüştüm.
Diyanet’in yayınladığı Kürtçe Kuran ile ilgili enteresan bilgiler verdi.
*
Söyledikleri şunlar:
-Bundan birkaç ay evvel Diyanet İşyeri Başkanı Mehmet Görmez, Kürtçe Kuran meali hazırladıklarını söyledi ve benden hazırlanan meali incelememi istedi.
-Ben de bu isteklerini kabul ettim. Kürtçe Kuran’ı Kürtçe gramer ve çeviri tekniği açısından incelemeye başladım. Daha incelememi bitirmeden bir de baktım ki Kürtçe Kuran, Cumhurbaşkanı’nın elinde seçim meydanlarına taşınmış.
-Yayınlanan Kürtçe Kuran’ı bulup inceledim. Raporumu beklemeden yayınladıkları için hatalı basılmış. Mana hataları var. Tekiller çoğul, çoğullar tekil olmuş. Kutsal kitabımız açısından affedilemez hatalarla dolu.
Meydanlarda iki Erdoğan var
BİRİ hakiki, öz Tayyip Erdoğan...
Diğeri ise onun taklidini yapan Ahmet Davutoğlu.
*
Ben aslında işin ta en başında, yani AK Parti’ye genel başkan seçildiğinde Ahmet Davutoğlu’nun meydan performansından çok umutluydum.
“Kimse Davutoğlu’nu yabana atmasın” demiş, beklentilerimi de yazmıştım.
*
Fakat Ahmet Davutoğlu ne yaptı?
-Kendine has bir hitabet tekniği geliştirmek yerine... Tuttu Recep Tayyip Erdoğan gibi konuşmaya başladı.
-İlmine, irfanına, kültürüne yaraşır bir özgün tarz bulmak yerine... Tuttu Erdoğan gibi bağırmayı, hatta bazen ondan da fazla bağırmayı tercih etti.
-Kendisine yakışacak kararlı ama yumuşak, boyun eğmez ama kucaklar, dik durur ama diklenmez bir üslubu geliştirmek yerine... Tuttu Erdoğan olmaya çalıştı, Erdoğan gibi yapmaya çalıştı.
*
Peki ne oldu?
Ne olacak?
Tayyip Erdoğan’ın üstünde iyi duran elbise, Ahmet Davutoğlu’nun üstünde hiç de iyi durmadı.
Tabii bir de öz, hakiki Tayyip Erdoğan meydanlara kendini atınca...
Davutoğlu’nun Erdoğan öykünmeciliği daha da sırıtmaya başladı.
*
Keşke en başta danışmanları Ahmet Davutoğlu’na, Tarkan’ın meşhur “Başkası olma kendin ol/ Böyle çok daha güzelsin” şarkısını dinletselerdi.
Paylaş