Paylaş
*
- FELSEFE: “Türkçe ile felsefe yapılamaz” dedi. Sosyal medyada birkaç mavraya konu olmasının dışında pek gündem olamadı. Haluk Koç ya da Özcan Yeniçeri bile konuya girmeye tenezzül etmedi.
*
- ÇELİŞKİ: İki yıl önce yaptığı konuşmada ise “Bazıları Türkçe ile felsefe yapılamaz diyor, bu ırkçılıktır” demiş... Sosyal medya çelişki yakalama timleri, bu muazzam çelişkiyi bulup yakalayıverdiler. Olay dallanıp budaklandı. Yani Türkçe ve felsefe üzerinden gündem yaratma çabası ters tepti ve asıl gündem işte bu muazzam “çelişki” oldu.
*
- ÜÇ-DÖRT ÇOCUK: “Üç çocuk” meselesi, artık o kadar alışılmış bir söylem haline geldi ki... Çocuk sayısının dörde, beşe, hatta altıya çıkarılması bile pek bir etki bırakamadı.
*
- DOĞUM KONTROLÜ: İki yıl arayla gündeme sokuşturulmaya çalışılan bir konudur bu... Belki de bu nedenle kamuoyu bu konuya şerbetli... Ve yine belki de bu nedenle en son gündeme getirildiğinde beklenen etkiyi yapmadı, yapamadı.
*
- SEZARYEN: Sağlık Bakanımız konuyu köpürtmek istedi... Gayet kışkırtıcı bir şekilde meseleyi kamuoyunun gündemine getirmeye çalıştı. Fakat... Heyhat! Tabip odalarından iki satırlık yazılı açıklama bile gelmedi.
*
- PARALEL: Haber sitelerinin başındaki arkadaşların hepsi aynı cümleyi kuruyorlar: “Paralel haberleri okunmuyor.” Olumlu ya da olumsuz, sansasyonel ya da derinlikli, sallama ya da ayakları basan... Hiç fark etmiyormuş... Okurlar, “paralel haberleri”nden bıkmışlar ve bu tür haberlere pek yüz vermiyorlarmış.
*
- KOL KOPARMA: Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Yolsuzluk yapanın kolunu koparırız” cümlesinin yarattığı tesir, “Osmanlıca gündemi”ni bile sollamış durumda... Kanıt mı? “E kopar o zaman” cümlesinin sosyal medyada en fazla rastlanan cümle olması...
Bari yaşını büyütseydiniz
KONYA’da 16 yaşında bir çocuğu Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutuklamışlar.
*
Hiç uyanık değiller.
Ve iş bilmiyorlar.
*
Madem 16 yaşındaki bir çocuğu tutuklamayı göze aldınız.
Bari nüfus idaresinde çocuğun yaşını büyütüp tutuklasaydınız da...
Hiç değilse “Hakaret suçundan bir çocuğu tutukladılar” haberlerine konu olmasaydınız.
*
Yoksa bu gidişle...
Tıpkı “Taş atan çocuklar” meselesi gibi...
“Hakaret eden çocuklar” diye bir meselemiz olacak.
Bak ne diyor Maide sekiz?
CEMAAT’e öyle bir kin duyuyorlar ki...
Adalet falan hak getire.
*
- Tıpkı 28 Şubat yargısının DGM’leri gibi... “Fethullah Gülen silahlı terör örgütü yöneticisidir” diyorlar.
- Tıpkı Cemaat’le birlikte Ergenekon’da, Balyoz’da, KCK’da yaptıkları gibi imzasız mektuplar ve gizli tanıklarla davalar ayarlamaya çalışıyorlar.
- Hak, hukuk, adalet falan gözetmeden... Üstüne üstüne gidiyorlar.
- Suçlamada kim eli yükseltirse... Onu el üstünde tutuyorlar.
*
Oysa Maide Suresi’nin sekizinci ayeti, gayet net bir şekilde “Böyle yapmayın” diyor.
*
Tercüme heyetinde Hayrettin Karaman Hoca’nın da bulunduğu Diyanet Vakfı’nın hazırladığı ‘meal’den aynen aktarıyorum:
“Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun! Bu Allah korkusuna daha çok yakışan bir davranıştır. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.”
Hayat kurtaracak üç mühim tavsiye
- BİR: Kendinize derhal ve acilen “Adamı ipten alır” dedikleri türden bir avukat tutunuz.
*
- İKİ: Hiç vakit kaybetmeden üzerinde “Ne Cemaatçiyim, Ne Hükümetçi” yazan bir tişört yaptırınız.
*
- ÜÇ: Kanlı mafya hesaplaşmalarına sahne olan Nişantaşı’nda gezmek için üzerinize şöyle şık bir çelik yelek alınız.
Çocuklara koyulan isimler sosyolojisi
KIZ ÇOCUKLAR
- TÜRKİYE’de son 12 yıldır kız çocuklarına en çok “Zeynep” ismi veriliyormuş.
- Geçen yıl doğan kız çocuklarına en çok verilen isimler sıralaması şöyle...
1- Zeynep... 2- Elif...
3- Ecrin... 4- Yağmur...
5- Zehra... 6- Azra...
7- Nisanur... 8- Nehir...
9- Belinay... 10- Hiranur...
- Bir ara “Aleyna” vardı... Demek ki onun modası geçmiş... Aleyna’nın yerini “Ecrin” almış...
- “Ecrin”, Arapça bir kelime... “Ecir”den gelir... Kuran’da geçer... “Mükâfat, karşılık” anlamına gelir...
- “Aleyna”ya kıyasla daha manalı bir isim “Ecrin”... Ama kulağa hoş gelip gelmediği meselesi hayli tartışmalı...
- Kız isimlerinin tercihinde hayat tarzları, ideolojik yatkınlık falan rol oynuyor gibi...
- Bu açıdan bakıldığında şu türden sınıflandırmalar yapmak mümkün:
- Enteresanlık peşinde koşan muhafazakârların tercihi: Ecrin... Klasikten şaşmayan muhafazakârların tercihi: Zehra... ‘Nur’lu takılardan pek hoşlanan muhafazakârların tercihi: Nisanur, Hiranur... Daha ılıman ve dışa açık muhafazakârların tercihi: Zeynep, Elif...
- Türkan Şoray’dan etkilenenlerin tercihi: Yağmur... Modern ve havalı bir isim peşinde koşup da bulabildikleri ilk isme abananların tercihi: Belinay... Mavi yolculuk ile Cumhuriyetçiliği birleştirenlerin tercihi: Azra... ‘Irmak’tan bıkan ama akarsudan şaşmayanların tercihi: Nehir...
*
ERKEK ÇOCUKLAR
- GEÇEN yıl doğan erkek bebeklere en çok verilen isim “Yusuf” imiş.
- En çok verilen isimler
sıralaması şöyle: 1- Yusuf...
2- Berat... 3- Mustafa...
4- Ahmet... 5- Emir...
6- Ömer... 7- Mehmet...
8- Muhammed... 9- Emirhan... 10- Eymen...
- Bu isimleri Kerem, Miraç, Umut, Çınar gibi isimler takip ediyormuş.
- Buradan çıkaracağımız ilk yorum şudur: Kız çocuklarına isim verirken enteresanlık peşinde koştuklarını fark ettiğimiz aileler, sıra erkek çocuklarına geldiğinde daha tutucu oluyorlar.
- Erkek çocukta klasik isimlerden şaşılmıyor.
- “Yusuf”, “Ömer”, “Ahmet”... Bu isimler tamam da... “Ali” gibi telaffuzu güçlü, söylenişi kolay bir isim neden revaçta değil acaba? Ben bir cevap bulamadım.
- Sonuçlardan anladığım şu: Klasik erkek isminin sonuna “Can” takısı getirilerek oluşturulan erkek ismi modası hayli gerilemiş.
- Kızlarda “Ecir” ne ise... Erkeklerde “Eymen” o gibi... Nereden çıkmıştır, kim kimden görmüştür, nasıl ortaya çıkmıştır, ilk kim başlatmıştır... Hiçbir fikrim yok.
- Senelik isim sıralamalarında 1950’lerden 2000’lere “Mehmet” ismi, hep birinci çıkarmış. Fakat “Yusuf” ve “Berat”, son dönemlerde “Mehmet’in tahtını sallıyormuş.
- Hayat tarzları, ideolojik duruşlar falan... Kız isimlerinde olduğu kadar erkek isimlerinde rol oynamıyor sanırım.
- Bir de şu var: Berke, Arda, Oğul, Tankut, Berkut türü isimler en azından geçtiğimiz yıl fazla rağbet görmemiş. Sizi bilmem ama ben memnunum bu durumdan.
Paylaş