Paylaş
“Türkiye’ye 1 milyon Filistinli mülteci alınacak” diye.
*
Türkiye’ye 1 milyon Filistinli mülteci almak demek...
* Netanyahu’ya yapılacak en büyük kıyak demektir.
* Filistin davasına elveda demektir.
* Gazze’yi İsrail’e terk etmek demektir.
* Biden’ın rüyasının gerçekleşmesi demektir.
* İki devletli çözümün iflası demektir.
* Filistin topraklarının İsrail’e terki demektir.
* İsrail vahşetinin başarıya ulaşması demektir.
*
Türkiye’ye 1 milyon Filistinli mülteci almak, tarihin görüp göreceği en büyük ihanettir.
Bu ihaneti, en azılı İsrail yanlısı bir rejim bile yapmaya cüret edemez.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında olduğu yönetimin böyle bir ihanete imza atabileceğine aklı yatanlar...
Korkunç bir cehalete sahip oldukları halde bu cehaletlerinin zerre kadar farkında olmayan tiplerdir.
*
Palavra sıkmanın bile bir raconu vardır.
Azıcık destekli atılır, biraz birikime yaslanılır, minik de olsa ince görülür.
*
Bu palavrayı sıkanlar...
Yeryüzünün görüp görebileceği en aptal palavra sıkıcılarıdır.
MALİ POLİS TİKTOK’TA FAZLA MESAİ YAPMALI
ŞIMARIKÇA ve küstahça gösteriş yapan özellikle 20’li yaşların sonunda 30’lu yaşların başındaki çiftlere yoğunlaşmalı polis.
*
* Süslenmiş helikopter ya da büyük tekne varsa alarm zilleri çalmalı. İlk baskında söylenecek söz şu olmalı: Getirin vergi levhalarınızı.
*
* Hızlı zenginleşmenin paravanı olarak güzellik merkezlerinin kullanıldığı gerçeği unutulmamalı. Güzellik merkezlerine özel dikkat.
*
* “Fenomen üslubu” diye bir şey var. Kibirli, dışa vurumcu, gerekçesiz özgüvenli bir üslup bu. Bu üslup, bir ipucu olarak değerlendirilmeli.
VAZGEÇİN KEMAL BEY TOPARLAYAMAZSINIZ
KEMAL Kılıçdaroğlu, şimdi de şu sorulara cevap vermek için çırpınıp duruyor:
*
Neden ikinci turda adaylıktan çekilmedim? Neden sinirlendim? Neden Özgür Özel’in elini havaya kaldırmadım? Neden böyle sekter davrandım?
*
Kemal Bey’e bu zamana kadar çok tavsiyede bulundum, çoğunu büyük bir kayıtsızlıkla karşıladı.
*
Biliyorum, yine kayıtsızlıkla karşılayacak.
Ama ben yine de son bir tavsiyede bulunmaktan kendimi alamıyorum:
*
Sevgili Kemal Bey.
Öyle berbat bir sonla bitirdiniz ki olayı artık imkânı yok toparlanmaz bu iş.
Felsefe yaparak toparlanmaz. Duygusallığa başvurarak toparlanmaz. Depremzede muhtar üzerinden acındırarak toparlanmaz. Dram ve trajedi yaratarak toparlanmaz. Yufka yürekleri harekete geçirme amaçlı mesajlarla toparlanmaz.
Bu iş çok feci bitti Kemal Bey.
*
Sevgili Kemal Bey.
Şu saatten sonra yapabileceğiniz tek bir şey var:
Tenha bir kıyı kasabasına yerleşip uzun bir süre adınızı unutturacak derin bir sessizliğe gömülmek.
Bu da toparlamaz ama en azından ekstra yaralar almazsınız.
MOLDOVA’YA GİTMEYİN
Türkiye’nin en iyi yemek yazarlarından Ebru Erke, geçenlerde Gagavuz Türklerinin resmî davetlisi olarak Moldova adı verilen ülkeye gitmeye kalktı.
Resmî davet, Gagauziya Özerk Bölgesi Başkanı’ndan geliyordu.
*
Girişte Moldova polisi, Ebru Erke’yi durdurmuş. Gagavuz Türklerinin davetini zerre kadar dikkate almamış havalimanındaki polis. Ayrıca Türkiye’den turistik ziyaret için gelenlere de “durun” demişler. “Biz burada turizm istemiyoruz” falan türü bir yaklaşım...
Bütün gece daracık bir sorgulama odasında tutmalar, bir bardak su vermemeler, yapılmadık eziyet bırakmamalar falan.
*
Buradan bütün vatandaşlarımızı uyarıyorum:
Moldova denilen bu ülkeye gitmeyin. Bu ülke, sizin tarafınızdan ziyaret edilmeyi zerre kadar hak etmiyor.
NEFRETLİK BİR ŞEY: İNSANİ DURAKLAMA
GAZZE’de insani duraklama yapacaklarmış.
18 saat mi, 48 saat mi, 72 saat mi?
Artık her neyse.
Bu süre içinde ellerini tetikten çekeceklermiş, bombalamaya ara vereceklermiş.
*
İnsani duraklamayı kimin için yapacaklar?
Gazze’de yaşayanları insan yerine koymadıkları için, İsrail askerleri için yapacaklar.
*
İnsani duraklama anında...
İsrail askerleri dinlenecekler, toparlanacaklar, enerji biriktirecekler.
Sonra daha çok öldürecekler.
*
Bu duraklamaya bırakın insani demeyi hayvani duraklama bile diyemeyiz.
Çünkü hayvanlar yapmaz bunu.
*
Ben bu duraklama için “Vahşi duraklama” nitelemesini öneriyorum.
Daha yaratıcı önerilere ise sonsuz açığım.
Paylaş