Etrafımızda füzeler uçuşurken vatanseverler işte böyle yapar

VATANSEVER SİYASETÇİLER ne yapar?

*

En öfkelendikleriyle bile dayanışma içinde olurlar. Siyasi tansiyonu düşürecek adımlar atarlar. Cepheleşmeyi kıracak jestler yaparlar.

*

Özgür Özel ve Devlet Bahçeli, Meclis açılışında işte bunları yaptılar.

Sergiledikleri tutumlarla vatansever siyasetçi olmanın muhteşem örneklerini ortaya koydular.

*

- Mesela... Özgür Özel, çok önemli bir liderlik sergileyerek partisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ayakta karşılamaya yönlendirdi.

*

- Mesela... Devlet Bahçeli, şaşırtıcı biçimde DEM Parti sıralarına giderek bu partinin yöneticileri ve milletvekilleriyle tokalaştı.

*

- Mesela... Özgür Özel ile Devlet Bahçeli, aralarındaki sohbette “birbirimize kırılmayalım” temennisini dile getirdiler.

*

Etrafımızda füzeler uçuşurken...

Vatansever siyasetçilerin yapması gereken hareketlerdir bunlar.

CHP grubu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Meclis’in açılışında ayakta karşıladı.Özgür Özel ve Devlet Bahçeli, samimi sohbet etti.Devlet Bahçeli, DEM Parti grubunun yanına giderek yönetici ve milletvekilleriyle tokalaştı.

İRAN’IN İSRAİL’E BİRKAÇ FÜZE SALLAMASININ VAKTİ GELMİŞTİ

İRAN açısından işler iyi gitmiyordu.

Vekil güçlerinin tepelerine biniliyordu. Sürekli itibar kaybediyordu. “Hiçbir şey yapamıyor” diye alay ediliyordu. Köşeye sıkıştırılmış bir hali vardı.

*

Ancak başından beri savaştan kaçınan İran’ın onurunu kurtaracak bir hamle yapması da şarttı.

Önceki akşam İran’dan İsrail’e sallanan füzelerin amacı tam olarak buydu.

*

Ortalığı fazla karıştırmadan onurunu kurtarmaya çalıştı İran.

Savaş gerekçesi oluşturmayacak türde bir saldırıyla itibarını korumak istedi İran.

*

O füzeler için şu nitelemeyi yapabiliriz:

Savaş başlatmayacak kadar etkili değillerdi ama onuru azıcık da olsa kurtaracak kadar görselliği vardı.

İRAN BAŞ BELASIYMIŞ

İRAN, İsrail’e birkaç füze sallayınca...

Amerikan televizyonlarında ciddi ciddi şöyle şeyler söylemeye başladılar:

*

Ne olacak bu İran’ın saldırganlığı? İran’ın bu tutumunun durdurulması gerekir. Ortadoğu’da barışın önündeki engel İran’dır.

Yuh yani. Şu pişkinliğe bakar mısınız? Şu yavuz hırsız tavrına! Şu utanmazlığa!

*

İsrail gibi yapmadığını bırakmamış bir ülkeye tek bir laf etmeyip iki füze salladı diye İran’a bu lafları dizmek için...

Pişkin olmanın bile, utanmaz olmanın bile kilometrelerce ötesine geçmek gerekir.

NETANYAHU DEDİ DİYE İRAN HALKI AYAKLANIR MI

İRAN’daki İsrail karşıtlığı, birkaç mollanın duyarlılığından ibaret değildir.

Tabana yayılmıştır. Derindir, derinleşmiştir.

Rejim muhaliflerinde bile belli ölçülerde vardır İsrail karşıtlığı.

Her türlü hoşnutsuzluklara rağmen İsrail konusunda ortaklaşır İran halkı.

*

Böyle bir ülkenin halkına Netanyahu gibi nefret objesi haline gelmiş birinin, “Ey İran halkı! Ayaklanın!” diye çağrıda bulunması tam tersi etki yapar.

Halkın ayaklanacağı varsa bile ayaklanmaz.

SAVAŞ ÇIKACAK MI DİYE SORULUNCA SÖYLEDİĞİM

- DİYORLAR Kİ: Sen bilirsin. Söyle bakalım savaş çıkacak mı?

*

- ŞÖYLE DİYORUM: Hık mık. Kem küm. Valla bilmem ki ne desem?

*

- DİYORLAR Kİ: Yahu söylesene. Sen kesin biliyorsundur.

*

- ŞÖYLE DİYORUM: Çıkabilir de çıkmayabilir de.

*

- DİYORLAR Kİ: Bu nasıl cevap? Böyle cevabı herkes verir.

*

- ŞÖYLE DİYORUM: Peki şöyle desem keser mi: Bölgesel bir kapışma olacak ama fazla da yayılmayacak.

*

- DİYORLAR Kİ: Yani bölgesel savaş çıkacak. Öyle mi?

*

- ŞÖYLE DİYORUM: Yok. Tam olarak öyle değil. Bölgesel gibi görünen bir kapışma olacak. Ama çok da bölgeye yayılmayacak.

*

- DİYORLAR Kİ: Abi bir türlü cevap veremedin ya... Savaş çıkacak mı, çıkmayacak mı?

*

- ŞÖYLE DİYORUM: Ben en iyisi sana bir sır vereyim: Savaş çıkacak diyen de sallıyor, çıkmayacak diyen de. Hiçbirine inanma. Kimse bilmiyor bunu. Ben de bilmiyorum.

BİR JANTİ ADAM OLARAK GÜNERİ CIVAOĞLU

- Adı geçtiğinde gözümde beliren şeyler: Beyaz eldivenli garsonlar, ihmal edilmemiş şıklıklar ve Avrupai parıltılar.

*

- Yaşama sevinci bir insan olsa Güneri Cıvaoğlu olurdu.

*

- Kompliman yapmayı kendisine yakıştırmayı bilirdi. Herkesin başaramayacağı zorlu bir formülü uygulardı: Atak ama her an çekilmeye de hazır.

*

- Ağırbaşlılık ile coşkunluk arasında gider gelirdi. Bir festivale çevirdiği televizyon programında aniden dansa kalkması falan...

*

- Kibar çevrelerin adamıydı. Törenselliğe aşırı önem verirdi. Yüzünde daima artistik bir tebessüm...

*

- Mottosu: Hayatı doya doya yaşamak. Son gününe kadar bu yoldan zerre kadar ödün vermedi.

*

- Babıali zamanlarında hakkında en çok efsane üretilen gazeteci oydu. Aldırmaz görünürdü buna. Belki de gizli gizli zevk alırdı bundan. Kim bilir?

*

- Anlatacak tonla anısı olduğu halde anı anlatmaktan kaçınırdı. Anılarla değil yaşamakla ilgiliydi.

*

- Çok yukarıdan bakıyormuş gibi gözükse de saklayamadığı bir çocuksuluğu vardı. O çocuksuluk nedeniyle kolayca bağışlanıyordu.

*

- Renkli bir karakterdi. Ama tüm renkleri, sadece hayatın janjanlı alanlarında beliriyordu.

*

- Bazı insanlar hiç ihtiyarlamaz. Hem fiziken hem ruhen. O da öldüğü güne kadar ihtiyarlamadı. Hem fiziken hem ruhen.

BİR DÜZELTME: “İran ile Suudi Arabistan arasındaki İbrahimi anlaşmalar...” diye yazmışım salı günkü yazımda. “İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki İbrahimi anlaşmalar...” olacaktı tabii ki. Uyaran dikkatli okurlarıma teşekkür ediyorum. Bu vahim hatayı düzeltip özür diliyorum.