Dün saat 9’u 5 geçe saygıyla kalktım ayağa

Mezhep yüzünden katliamların yapıldığı, sözde dini cemaat’in darbe yapmaya kalkışıp vatandaş bombaladığı, tarikatların devletteki liyakat esasını ortadan kaldırdığı, Ortadoğu’nun umutsuzluk bataklığında debelendiği bir dönemde...

Senin büyüklüğünü anladığımı anlatmıştım o yazıda.

*

O yazıda bir de söz vermiştim.

10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe ayağa kalkacağım diye...

İşte açıklıyorum:

Dün saat 9’u 5 geçe saygıyla kalktım ayağa...

İşi magazinleştirip artistlik boyutuna taşımamak için fotoğraf falan koymuyorum.

*

Ama şunu söyleyebilirim:

- Ayağa kalkmanın herhangi bir imtiyaza kapı aralamadığı...

- Ayağa kalkmanın resmi devlet ideolojisinin gözüne girmek anlamına gelmediği...

- Ayağa kalkmanın azıcık da olsa cesaret istediği...

- Ayağa kalkmanın sembolik olarak bir tür sivil itirazı temsil ettiği...

- Ayağa kalkmanın “ben artık senin değerini anlıyorum” anlamına geldiği...

Böyle bir dönemde...

Bu yaptığımla acayip gurur duydum. 

ERDOĞAN İLE TRUMP İYİ ANLAŞABİLİR Mİ?

- İKİSİ de statükoyu yendi.

- İkisi de kurulu düzen tarafından istenmiyordu.

- İkisi de kalıpların dışına çıkmaya pek meraklı.

- İkisi de diplomasi falan takmıyor.

- İkisi de siyaseten doğruculukla ilgilenmiyor.

- İkisi de sansürsüz konuşuyor.

- İkisi de “resmi görüş” diye bir şey bilmiyor.

- İkisi de yaman savaşçı.

*

Bu benzerliklerden yola çıkan bazıları diyorlar ki:

“İkisi çok iyi anlaşır çok.”

*

Ben o kadar emin değilim.

*

Trump ile Erdoğan arasındaki bu benzerlikler bize gösteriyor ki...

Artık Erdoğan’ın “Ey Obama! Ey Amerika!” diye haykırdığı, Obama’nın da “Ben en iyisi duymazdan geleyim” diyerek geçiştirdiği günler geride kalacak gibi...

*

“Kara kaşlım, kara gözlüm/Neredesin nerede” denilerek Obama’nın yana yakıla arandığı günlere hazırlıklı mı olsak acaba?

EHVENİŞER

SOĞUK Savaş dönemindeki Amerika/Sovyetler karşıtlığında bizdeki sağcı-mukaddesatçılar, Amerika’dan yana tavır alırlardı.

Gerekçeleri şuydu:

“Amerika ehvenişerdir.”

*

Aynı kesim bugün Hillary ile Trump karşıtlığında Trump’tan yana tavır almış gibi görünüyor.

Gerekçeleri yine aynı:

“Trump ehvenişerdir.”

*

Oysa biz öyle biliriz ki...

“Ehvenişer, şerlerin en kötüsüdür.”

KAFANIZA AYDIN DOĞAN KADAR TAŞ DÜŞSÜN E Mİ!

TRUMP, İslam düşmanı çıkışlar yaptığında...

Parmaklarını Aydın Doğan’a çevirip şöyle dediler:

“Aydın Doğan Trump’ın ortağı... Aydın Doğan Trump’çı...”

*

Trump, ABD’ye başkan seçildiğinde...

Yine parmaklarını Aydın Doğan’a çevirip şöyle dediler:

“Aydın Doğan, Clinton’ı destekledi... Aydın Doğan Hillary’ciydi...”

*

Adamlar resmen kafayı Aydın Doğan’la bozmuşlar.

Bunların kafalarına Aydın Doğan kadar taş düşse bile akıllarının başlarına gelme ihtimali binde bir bile değil.

TRUMP, HİLLARY, FETÖ, İSLAM VE BİZ

TRUMP’ın durumuna bakalım:

İslam’a ve Müslümanlara acayip karşı ama FETÖ meselesinde Türkiye’nin yanında olacağının işaretlerini veriyor.

*

Hillary’nin durumuna bakalım:

İslam’a ve Müslümanlara sıcaktı ama FETÖ’yle de neredeyse al takke ver külah durumundaydı.

*

Peki bizim durumumuz nedir?

Şudur:

Trump’ın İslam karşıtlığını unutup FETÖ karşıtlığına fit olmuş durumdayız.

ORDU DAHA FAZLA YIPRANMASA

ŞU 15 Temmuz belasıyla zaten yıprandı yıpranacağı kadar.

Biraz daha duyarlı olunsa...

- Mesela koskoca subayların üstleri aranmasa...

- Mesela son anda iptal edilecekse Anıtkabir buluşması hiç planlanmasa...

Nasıl olur?

*

Ne dersiniz Hulusi Paşa?

Nasıl olur?

SIRA GÜNTEKİN ONAY’DA

BİR futbol gazetesinin muhabirinin, bir futbol takımının tesislerine girişi yasaklanınca...

İktidar medyasının aklına “basın özgürlüğü” geldi.

*

NTV’nin deneyimli spor yorumcusu Güntekin Onay da işte bu açık ve keskin çelişkiye dikkat çeken bir çıkış yaparak...

“Basın özgürlüğü sadece bu olayda mı aklınıza geliyor” dedi.

*

Aynı iktidar medyası, şimdi Güntekin Onay’ı FETÖ’cü değilse bile terörist ve hain ilan etmekle meşgul.

*

Kulübe hoş geldin Güntekin Onay.

Yaftalanma sırası sende.