Paylaş
İnsani boyutu olan her türlü dayanışma, benim açımdan saygıdeğerdir. İnsani boyutun hiçbir zaman ihmal edilmemesi gerektiğine inananlardanım. Bu açıdan bu tür buluşmalara hep hoşgörü çerçevesi içinde yaklaştım. Keskin, katı, bağnaz yorumlardan hep kaçındım.
*
Tiyatro vesilesiyle bir araya gelen bu isimler, bundan beş ay önce de bir buluşma gerçekleştirmişlerdi. O buluşmanın bir vesilesi yoktu. Yemek yenmiş, karşılıklı hediyeleşmeler falan olmuştu. Buradan çıkardığım sonuç şu: Demek ki düzensiz aralıklarla da olsa bu isimler buluşuyorlar ve buluşacaklar.
*
İyi ama bu buluşmaların bir siyasi anlamı, bir siyasi mesajı, bir siyasi kaygısı yok mu? Olmaz olur mu? Tabii ki var. CHP, oy açısından büyük ihtiyaç duyduğu HDP’ye parti olarak çiçek uzatamıyor. Demek ki bu görevi Dilek Hanım, Selvi Hanım ve Canan Hanım üstlenmiş durumda.
*
CHP neden parti olarak HDP’ye açıktan çiçek uzatamıyor? Bunun iki nedeni var: Gelebilecek tepkilerden ürküyor, bir... İYİ Parti’yi küstürmekten korkuyor, iki... İyi ama eşlerin buluşması tepki almaz mı? Tabii ki alır. Demek ki CHP, o tepkiyi “göğüslenebilir” olarak görüp değerlendiriyor.
*
Selvi Hanım, Canan Hanım, Dilek Hanım... Bu üç isim, CHP’nin HDP’yi ittifak içinde tutma politikasının ve diplomasisinin yumuşak gücü haline geldi gibi... Bu üç ismin Başak Hanım’la her buluşması, HDP’yi ittifak içinde tutma azminin bir göstergesi... Görebildiğim kadarıyla HDP de mesajı alıp kabul etmiş gibi...
ATATÜRKÇÜ İLE KEMALİST ARASINDAKİ İNCE FARKLAR
Atatürkçü Atatürk’ten bir ideoloji çıkarmak için zorlamaz. Kemalist ise Atatürk’ten ille de bir ideoloji çıkarmak için zorlar da zorlar.
Atatürkçü, insani tüm yönleriyle sevip kabul etmiştir Atatürk’ü... Kemalist ise soğuk ve sıkıcı bir doktrin şakırtısıyla kabul ettirmeye çalışır Atatürk’ü...
Atatürkçü, Atatürk’ü kritik yaklaşımların ve eleştirel bakışların süzgecinden geçirmesini bilir... Kemalist’in ise hiç işi olmaz böyle şeylerle.
Atatürkçünün gözü hep ama hep ileridedir... Kemalistin gözü ise hep ama hep 1930’larda, 1940’lardadır.
Atatürkçü devingen, atılımcı, şartları göz önünde bulundurandır. Kemalist ise geçmiş özlemcisi, statik ve durağandır.
ÇOK HIZLI ELDE PATLAYAN ŞEYLER
SÜLEYMANİ suikastından sonra İran’da rejim acayip güçlenir falan dendi.
Bu söylenenin üzerinden daha 24 saat geçmeden...
Tez, elde patladı.
*
Yolcu uçağının düşürülmesiyle İran’da rejim takatten kesildi. Rejim karşıtı protesto gösterileri yeniden başladı.
*
Türkiye ile Rusya’nın Libya’da ateşkes çağrısı tutmaz, Hafter reddetti falan dendi.
Bu söylenenin üzerinden daha 24 saat geçmeden...
Tez, elde patladı.
*
Hafter ateşkesi kabul etti, Libya’da ateşkes sağlandı, Libya sokaklarında Türk bayrağıyla gösteriler yapıldı.
*
Ne diyordu Demirel?
“Siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır”.
*
Ben de diyorum ki...
Uluslararası ilişkilerde 24 saat çok daha uzun zamandır.
9 EURO’LUK UYKU
HAVAALANINDA bekleyen yolcular için bir uyku kabini uygulaması başlatıldı. Saati 9 Euro bu kabinde uyumanın...
*
Ölmeden tabuta girmiş gibi olmaktan...
9 Euro’yu dakikalara bölüp bir dakikanın kaça geldiğini hesaplamaktan...
Bu kadar paraya değer mi diye düşüncelere dalmaktan...
Tam rüyaya dalarken bir anons sesiyle irkilme korkusundan...
“Evdeki yatak bedava” diye hayıflanmaktan...
Fazladan battaniye verirler mi acaba diye meraklanmaktan...
Bir saati bir dakika geçersem kaça patlar diye telaşlanmaktan...
Adamın gözüne uyku mu girer kardeşim?
CAMİDE KAVGA EDEN İMAM VE MÜEZZİNLE İLGİLİ KARAR
YER: Çorum... Mekân: Cami... Taraflar: İmam ve müezzin... Yaptıkları şey: Tekme tokat birbirlerine dalıp fena halde kavga etmek...
*
Çorum’da meydana gelen bu olayın davası önüme gelse...
Şu kararı veririm:
*
Verdiğiniz zarar sadece kendinize olsa... İkinize de “Hadi barışın” falan derim. Ama verdiğiniz zarar dine, İslam’a. Bu nedenle... Sen artık imam değilsin... Sen de artık müezzin değilsin... Cami artık sizin görev alanınız değildir...
YAN YANA GELMEMESİ GEREKEN BAZI İKİLİLER
Cemal Enginyurt ve mikrofon...
Canan Karatay ve ekmek...
Aleyna Tilki ve kamusal alan...
İran ve yolcu uçağı...
Gamze İlgezdi ve manikür...
Tuğçe Kazaz ve istikrar...
Cübbeli ve cinsellik...
Melih Gökçek ve mizah...
Serenay Sarıkaya ve dedikodu...
Trump ve sağduyu...
Paylaş