Yani yeri geldiğinde bakış açısını değiştirmeyi başaranları... Yani koşullar değişince yaklaşımını farklılaştıranları... Yani dün a dediğine bugün b deme cesaretini gösterenleri...
Çok ama çok severim.
Ama bir şartla!
Dönüşün hesaplaşması yapılacak!
Yani dönen kişi, çıkacak diyecek ki...
“Ben dün a diyordum, bugün b diyorum, çünkü...”
Bir insanın dönüşünün cesur bulunabilmesi için... Bir insanın “dönek” diye küçümsenmemesi için... Bir insanın dönüşüne kimsenin laf edememesi için...
Bu hesaplaşmayı yapması şarttır.
Sevgili Devlet Bey...
Mesele sizin daha düne kadar “Kahrolsun başkanlık sistemi” derken bugün “Yaşasın başkanlık sistemi” demeniz değildir.
Mesele...
Sizin dün öyle derken bugün böyle demenizin doğru dürüst bir hesaplaşmasını yapmamanızdır.
Lütfen çıkın ve açıklayın kamuoyuna...
Deyin ki:
“Ben düne kadar iflah olmaz bir başkanlık sistemi karşıtıydım ama bugün bu fikrimden vazgeçtim. Çünkü şu oldu, bu oldu, şöyle oldu, böyle oldu...”
Sevgili Devlet Bey...
Ancak bu şekilde kurtulabilirsiniz “Dün öyle diyordun, bugün böyle... Ne iş” falan tarzı her türlü tezvirattan...
Haberin Devamı
BEN BU EL ELE TUTUŞMAYI ŞU 5 NEDENLE PEK SEVDİM CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Meclis’te anayasa değişikliği için oy kullanırlarken...
El ele tutuştular.
Kıyamet kopuyor.
“Bu da nesi!” deniliyor. “Olmaz böyle şey!” deniliyor. “E hani siz kavga ediyordunuz?” deniliyor.
Deniliyor da deniliyor.
Oysa ben bu el ele tutuşma fotoğrafına bayıldım.
Şu beş nedenle:
BİR: El ele tutuşmasını bilmeyenlerin kavga etmeye de hakları yoktur.
İKİ: Isırmak, yumruk atmak, boğaz sıkmak yerine el ele tutuşmak çok daha janti bir harekettir.
ÜÇ: Birbirlerini kıyasıya eleştiren kişilerin medeni ilişkilerini sürdürebilmeleri ancak tebrik edilir.
DÖRT: Kavga fotoğrafına da el ele tutuşma fotoğrafına da bozuluyor olmak, sağlıklı bir ruh haline işaret etmez.
BEŞ: El ele tutuşma fotoğrafından rahatsız olanların, “cepheleşme var, kutuplaşma var” falan diye ağlaşmaya hakları yoktur.
EN KAHRAMAN KAYMAKAMIN FETÖ'CÜ ÇIKMASINA DAİR SOSYAL medyada fırtınalar estiren ve estirdiği bu fırtınalar nedeniyle AK Parti taraftarları tarafından coşkuyla selamlanan eski Beytüşşebap
Kaymakamı’nın FETÖ’cü çıkmasıyla ilgili olarak...
Söyleyeceğim şudur:
Kim aşırı kahramanlık taslıyorsa... Kim kafayı olmayacak biçimde çıkarıyorsa... Kim başbakandan daha çok hükümetçilik yapıyorsa... Kim sınırlarını ve haddini aşıyorsa... Kim mübalağa cenk ediyorsa... Kim egemenlerin arkasına saklanıp sağa sola kurşun sıkıyorsa...
Bilin ki o kişinin saklayacağı çok şeyi vardır.
E HANİ KOALİSYON DÖNEMİ BİTİYORDU BAŞBAKAN Binali Yıldırım demiş ki:
“Başkanlık geçerse yeni hükümete MHP’den de bakan alabiliriz.”
E ama bu da bir tür koalisyon demek değil mi?
E hani başkanlık sistemi, biraz da koalisyonlara fırsat tanımamak için geliyordu.
Binali Bey ne oluyor Allah aşkına?
BEN ARTIK ŞUNLAR OLSUN İSTİYORUM HAYVANLARA işkence edenler para cezasıyla yırtamasın, hapis de yatsınlar.
Şener Şen film çekmek için Yavuz Turgul’u beklemesin.
Sosyal medyada fenomen olan başkanlık sistemi yorumcusu kamyon şoförü, tartışma programlarına konuk olsun.
Trump ile Putin kapışsın, dünya üç dakikalığına şenlensin.
SEZEN AKSU'NUN YENİ ALBÜMÜNÜ DİNLERKEN “AMMA özlemişiz ha!” dedim.
“Oh be nihayet pop adına zırvalayan o saçma sapan sözlerden kurtulduk” dedim.
“Bu kadın gerçekten büyük şair” dedim.
“Her şarkı yeni bir deneme... Hâlâ deniyor... İşte bu nedenle genç” dedim.
“Ama bu şarkıların hepsi damar” dedim.
“Şarkıların hepsi bu kadar mı güzel olur! Aşkolsun Sezen Aksu aşkolsun” dedim.