Paylaş
Sağda solda yalan yanlış aktarıldı.
Bu nedenle de tartışıldı, tartışılıyor.
*
Konuşmayı baştan sona dikkatle dinledim.
Gülpınar’ın söylediklerini iki bölümde toplamak mümkün:
*
Konuşmasının birinci bölümünde şöyle diyor Gülpınar:
“Allah, Kuran’da emaneti ehline veriniz diyor. Allah’ın bu emrine uymakla mükellefsiniz. Uymazsanız hesap gününde bunun hesabını verirsiniz.”
*
Konuşmasının ikinci bölümünde ise şöyle diyor Gülpınar:
“Dört dönem emaneti verdiniz ve bizi milletvekili yaptınız. Mahşerde emaneti bize verdiğinizden dolayı Allah inşallah sizden hesap sormayacak.”
*
Birinci bölümde söylediklerine baktığımızda...
“Emaneti ehline veriniz” ölçüsünün hatırlatıldığını görüyoruz.
Akrabaya değil, yakına değil, aynı aşiretin mensubuna değil, dayı oğluna değil, amca kızına değil, çok namaz kılana değil, sağcıya değil, solcuya değil, liberale değil, okul arkadaşına değil...
Ehline... Yani layık olana... Yani liyakat sahibine... Yani işi bilene...
Kısacası şahane bir ölçü ve işte bu ölçüyü hatırlatıyor Gülpınar!
İyi de yapıyor!
*
İkinci bölümde söylediklerine baktığımızda ise...
Karşımıza Mehmet Kasım Gülpınar’ın hakikaten bir “emanet ehli” olup olmadığı meselesi çıkıyor.
*
Mehmet Kasım Gülpınar bir emanet ehli midir?
Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
Yarın mahşerde “Kasım Gülpınar emanet ehlidir... Ona oy verenlerden hesap sormuyoruz...” denecek mi, denmeyecek mi?
Bunu da bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki o da şu:
Mehmet Kasım Gülpınar, kendisiyle ilgili azıcık da olsa kuşku duysa iyi eder.
Bazen geceleri yatarken “Allah’ım! Ben bu emanetin gerçekten ehli miyim acaba? Benden daha ehilleri de var mıdır acaba?” falan diye içinden geçirmeli ve birazcık huzursuz olmalı.
*
Ancak böyle yaparsa...
Allah’ın rızasını daha fazla kazanırmış gibi geliyor bana.
Yine de kendisi bilir tabii...
ŞU İKİ HUSUSU BİR TARAFA NOT EDİN
BİR: AK Parti yenilecekse CHP’ye yenilmeyecek... Başka şeylere yenilecek.
*
İKİ: CHP kazanacaksa... Bunda CHP’nin payı, çok ama çok az olacak.
NE OLUR YENİDEN POPÜLER OLSUN
Yakasız gömlek.
Lokma tatlısı.
Karavanla tatile çıkmak...
Bir İslamcı, bir liberal, bir solcu aydının katılımıyla panel düzenlemek...
Devrimci ve yeşil arabesk...
İspanyol paça...
“Herıld yani” demek...
Arabaya servis yapan yeme içme mekânları...
Fahrettin Aslan tipi gazinoculuk...
Radyo tiyatrosu...
“McMillan ve Karısı”
adlı dizi...
ÇOK KÖTÜ BİR FİLM ADI
MEMLEKETİN dört bir köşesinden...
Sevgilisini öldürenlere dair haberler fışkırırken...
Bir sinema filmine...
“Öldür Beni Sevgilim” diye isim vermek...
Ne bileyim, en azından ama en azından biraz fazla düşüncesizlik değil mi?
ÇOK GEÇ
HÜRRİYET’te bir habere rastladım.
Haberde şöyle deniyor:
“Herkes müteahhit olamayacak! İşte yeni getirilen şartlar”.
*
Çok geç.
Herkes zaten müteahhit oldu!
TAKLACI
İDRİS Naim Şahin, İçişleri Bakanı iken “Sizi çok seviyoruz bakanım” diyen vatandaşa...
“Nereden bileyim sevdiğini... Hadi bir takla at da göster” demişti.
*
O gün bugündür İdris Naim Şahin’e “taklacı” derim, başka da bir şey demem.
*
Baktım, dün Ordu’ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan da İdris Naim Şahin’den söz ederken “taklacı” demeyi ihmal etmemiş.
*
Lakap isabetli olursa...
Eninde sonunda orada buluşmak kaçınılmaz oluyor.
EN UZAK OLDUĞUM TİP
SABAHIN hayli erken saatleri... Mahallemizin kafelerinden birine gitmiş, oturuyorum.
Üçüncü kahvemi içmişim! Fakat buna rağmen hâlâ kendime gelmiş değilim.
Somurtuyorum, boş gözlerle etrafı süzüyorum, tek kelime edecek takatim bile yok.
İşte tam da bu anda yan masada...
Gayet yüksek sesle...
Anı anlatan, dedikodu yapan, espri kasan, ilişki sorgulamasına girişen, kahkahalar fırlatan, laf sokan, cilve yapan, hiç durmadan konuşan, hatta fıkra bile anlatan feci enerjik bir tip beliriveriyor.
*
İşte bu tip, benim en uzak olduğum tiptir.
SİPAHİ İLE TANIŞTIM ÇEKMEKÖY’E ADAY OLMUŞ
HÜSEYİN Avni Sipahi, aleyhinde sayısız yazı yazdığım bir isim.
Uzun zamandır “Size kendimi anlatmak istiyorum” diyordu.
En sonunda buluştuk ve anlattı.
*
En son Beşiktaş Belediyesi’ndeki görevi nedeniyle tartışmalara konu olan Sipahi, Balyoz ve Ergenekon’da Zekeriya Öz tarafından tehdit edilen, 17/25 Aralık operasyonunda “örgüt lideri” olarak suçlanan enteresan bir isim.
Şu anda da Demokrat Parti’den Çekmeköy adayı olan Sipahi, hakkındaki iddialarla ilgili olarak şöyle bir cevap veriyor: “Şu anda hakkımda açılmış tek bir dava bile yok, yasal olarak hiçbir sıkıntım yok”.
*
Çekmeköy için ise çok ilginç bir vaadi var Sipahi’nin. “Kirada oturanların kirasının yarısı karşılanacak. ‘Ev sahibi rahat/Kiracıya hayat’ adlı bir proje bu” diyor. “Bunun yasal dayanağı var mı?” diye sorduğumda ise hemen belediye yasasından maddeler okuyor.
Paylaş