CHP’nin İsveç’teki alçaklığa tepkisine kocaman bir bravo
İsveç’te PKK’lılar alçakça bir eylem yaptılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maketini sallandırarak tehditler savurdular.
*
Yaptıkları tek kelimeyle iğrençlik.
İsveç’in verdiği tüm sözlere rağmen bu alçaklara alan açması ise daha beter bir iğrençlik.
*
Bu olayda benim açımdan yürek ferahlatıcı tek gelişme CHP’nin tutumu oldu.
*
CHP, kurumsal kimliğiyle şu mesajı yayınladı:
*
“İsveç’te hain terör örgütüne mensup kişilerin Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı’na yönelik provokasyon girişimini şiddetle kınıyoruz. İsveç makamlarını sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.”
*
Şahane bir tepki.
Kocaman bir bravo CHP’ye.
*
En azından terör karşıtlığı söz konusu olduğunda “kutuplaşma” adı verilen belanın devre dışı kalmasına yol açacak çok önemli bir adımdır CHP’nin bu tepkisi.
BU KIZLAR YALNIZ DEĞİLDİR
TAMAMI başörtülü kızlardan oluşan bir müzik grubu var.
Adı: Akşam Grubu.
*
Biri gitar çalıyor, biri bateri...
Müzik yapıyorlar. Şarkı söylüyorlar.
Sosyal medyada gözüme çarpıyor.
Cıvıl cıvıl gençler. Tertemiz gençler.
Başlarındaki örtüye hiç takılmadan izliyorum kendilerini.
Sempatim büyük kendilerine.
*
Ebubekir Sofuoğlu adlı “kaba softa ham yobaz” bir tip var.
Adam, durup dururken işte bu kızlara saldırmış.
Bu kızlar yüzünden “başımıza taş yağacak” falan demeye getiriyor.
*
Sanki bu kızlar bir haram yemiş gibi.
Sanki bu kızlar başkasının hakkına girmiş gibi.
Sanki bu kızlar utanılacak bir şey yapmış gibi.
*
Bu kaba softa ve ham yobaza şöyle seslenmek isterim:
*
Başımıza taş yağacaksa...
Altı yaşındaki kız çocuğunun başına gelenler yüzünden yağacak.
ÇOK RAHAT SEÇİLİRİM
DAVUTOĞLU bırakıyor, Babacan alıyor.
Babacan bırakıyor, Davutoğlu alıyor.
*
Son kahkaha garantili bombayı Babacan patlatmış.
Dediği şu:
*
“Eğer Altılı Masa benim ismim üzerinde mutabık kalırsa tabii ki hem rahat seçilirim hem de en iyi şekilde yönetirim.”
*
İki şeyi çok merak ediyorum:
*
- BİR: Bunlar içlerindeki komedi cevherini, bu zamana kadar nasıl bastırmışlar?
*
- İKİ: Kemal Kılıçdaroğlu, seçime kadar bu ikisini nasıl idare edebilecek?
PEK BAŞARAMIYORUM
- Elimle kalp işareti yapmayı...
- Pazarlık yaparak fiyat kırdırmayı...
- Kravatı janjanlı şekilde bağlamayı...
- Kestaneyi kabuğundan ayırmayı...
- Mesaj kaygılı filmler izlemeyi...
- Babacan’ı uzun uzun dinlemeyi...
- Atletik olayların kahramanı olmayı...
- Ortamlarda bal Mahmut gibi sohbet etmeyi...
- Temenniyi analiz gibi yutturan makale okumayı...
- “Nasıl pişsin” denildiğinde “Az pişmiş” demeyi...
Pek başaramıyorum.
ÂLEM ADAMMIŞ ÇEHOV
BİR süredir Çehov’un öykülerine dadanmış bulunmaktayım.
Ve şöyle şeyler söyleyip duruyorum:
*
Komikliğinin altını çizmeden nasıl da komik bir adammış bu Çehov! Az kelimeyle devasa sorunları nasıl da kolayca anlatmış bu Çehov! Rus toplumunun kılcal damarlarından nasıl da alaycı öyküler damıtmış bu Çehov! Nasıl da laf ebesiymiş bu Çehov! Şamataya, gırgıra nasıl da açık biriymiş bu Çehov! Aşk ve romantizmle nasıl da ince ince kafa bulmuş bu Çehov!
*
“Yaşasaydı tanışmak istediğin beş kişilik ünlü” listesi yap deseler...
O listede Çehov’a mutlaka yer verirdim.
*
Peki Çehov’un umurunda olur muydu bu?
Yok be! Ne umurunda olacak. Dudaklarına alaycı bir kıvrım kondurup geçerdi.
BABA VANGA TÜRÜ KEHANETLER
- Ahmet Davutoğlu çok yakında masadan istifa edebilir.
*
- Mart ayında da kar yağmayabilir.
*
- Koray Aydın, ekibiyle birlikte İYİ Parti’yi terk edebilir.
FİNCANCI’YA GEÇMİŞ OLSUN DEMEK
ŞEBNEM Korur Fincancı, hapisten çıktı.
Ali Babacan da eşiyle birlikte kendisine geçmiş olsun demiş.
*
İnsani her davranışın yanındayım. İnsani tutumları asla yargılamam ve yadırgamam.
*
Fakat bu olayda Ali Babacan’ın Fincancı’ya “geçmiş olsun” demenin yanı sıra şunları da söylemesini beklerdim:
*
“Bundan böyle PKK’nın kanalına çıkıp Türk askerinin zehirli/kimyasal gaz kullandığı iddiasını dile getirmezsiniz umarım Sayın Fincancı. Ekrandaki görüntüye bakarak teşhis koymak, bir tıp insanına yakışmaz. Terör örgütünün Türkiye’yi uluslararası alanda töhmet altına alma girişimine alet olmayın lütfen. Geçmiş olsun. Geçmiş olsun.”
