Bu seçimin en güzel olayı budur

Gençlik dönemim Silivri’de geçtiği için, babamın mezarı Silivri’de olduğu için ve şu anda annem orada ikamet ettiği için... Ben epey Silivrili sayılırım.

O nedenle “bizim” diyorum.

*

Meclis’te AK Parti ve CHP adına sürekli karşı karşıya gelmiş iki isim: Biri AK Partili Özlem Zengin. Diğeri CHP’li Engin Altay.

Seçim bölgeleri olan Silivri’de karşılaşıyorlar.



Birbirlerini hürmetle, sempatiyle selamlıyorlar. Küçük laf dokundurmalar, tatlı atışmalar falan.

Ama saygı ve sevgi çerçevesini zerre kadar aşmak yok.

*

Sonra ellerinde gitar olan iki genç sanatçıyla karşılaşıyorlar.

İki genç, benim en sevdiğim türkülerden olan “Gesi Bağları”nı söylüyor.

Hem Özlem Zengin hem Engin Altay, bu türküye eşlik ediyor.

*

Sonra iki siyasetçi, sosyal medya hesaplarından bu anları paylaşıyor.

Yine zarif takılmalar eşliğinde. Yine saygı, sevgi sınırlarını aşmadan. Yine tatlı rekabet ölçüsünü koruyarak.

*

İşte budur abi, budur.

*

Demokratik rekabet budur. İnsanlığı kaybetmeden yarışa girmek budur. Birbirimizi severek ve sayarak seçime girmek budur. Seçimin sonucu ne olursa olsun, kaybetmememiz gerekenin kardeşlik olduğunu göstermek budur.

*

Verilen fotoğraf öyle etkili ki...

Yüz bin kere “Seçime gidiyoruz, savaşa değil” demeye bedel.

*

Biliyorum:

Düşmanlaştıranlar, keskinleştirenler, nefreti körükleyenler, kaybetmeyi de kazanmayı da hazımsızlıkla karşılamaya teşne olanlar...

Bu olayı yok sayarlar. Bu olayı büyütmezler. Bu olayı küçümserler.

*

Ama Türkiye’nin büyük çoğunluğu... Ama Türkiye’nin huzur ve güven arayan geniş kesimleri... Ama Türkiye’nin kardeşlik özlemi içinde olan ana gövdesi...

Bu olayı çok sevmiştir, çok sevecektir.

*

Özlem Hanım... Engin Bey...

Seçim bitmeden size sonucu açıklıyorum:

İkiniz de kazandınız. Hem de büyük kazandınız.

GEREKSİZ VE RİSKLİ GÜNDEM: KASET ÇIKACAK, İNANMAYIN

KEMAL Kılıçdaroğlu başlattı tartışmayı.

“Bizim bir kasetimizi çıkaracaklar, tamamen sahte olacak bu kaset, aman inanmayın” falan diyerek.

Sonra muhalefetin başka önemli isimleri, benzer açıklamalar yaptı.

*

İşin içinde kaset var, gizem var, alengirli bir iş var ya...

Olay aldı, yürüdü.

Üç gündür varsa yoksa kaset. Başka bir gündem yok.

Baktım: Kılıçdaroğlu, bir televizyon programına çıkmış, bu konudaki soruları cevaplamaya çalışıyor.

*

Gündemi, “İktidara geldiğimizde yapacaklarımız şunlardır” konusuna odaklamaları gerekirken, “kaset” gündemine boğdular resmen.

*

Stratejilerinin odak noktası şu:

Kaset çıksa... “Biz demiştik” diyecekler. Kaset çıkmasa... “Biz önünü aldık, ondan dolayı çıkmadı” diyecekler.

*

Bu strateji gereksiz ve riskli.

*

Gereksiz çünkü... Seçime çok az bir süre kala iddialı bir adayın temel gündeminin kaset olmaması lazım.

*

Riskli çünkü... Durup dururken akıllara “Bunlar bir şeyler mi çevirdi ki bu kadar telaşa kapıldılar?” cümlesini düşürebilir.

İHA’NIN SİHA’NIN SEÇİMDE NE İŞİ VARMIŞ

MUHALEFET olarak şöyle düşün:

*

İktidara gelmişsin. Savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarmışsın. İHA’larla, SİHA’larla dünya savaş konseptini değiştirmişsin. Tüm dünya senin bu başarını konuşuyor. Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de başarını kanıtlamışsın.

*

Ne yani?

Seçime giderken bu başarının tanıtımını yapmayacak mıydın?

“Biz bunları yaptık” demeyecek miydin?

O zaman da “Seçim meydanında İHA’nın, SİHA’nın, geminin ne işi var?” mı diyecektin?

*

Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş, Meral Akşener...

Hiçbiri ama hiçbiri savunma sanayisindeki başarıya nasıl yaklaşmaları gerektiğini bir türlü tam olarak anlayamadılar.

Hep bir ikircikli tutum, hep bir tereddüt, hep bir lüzumsuz kompleks.

Şöyle gürül gürül destek vermeyi bir türlü başaramadılar.

ECOMONIST MECONOMİST

THE Economist dergisi, yine seçime az bir süre kala kapak yapmış.

“Erdoğan gitmeli, Kılıçdaroğlu gelmeli” diye racon kesmeler falan.

*

Bu adamlar, bir türlü şunu anlayamadı:



Bu ülkede kendilerini sallayan yok.

Daha da kötüsü, ne derlerse tersini yapacakların sayısı çok fazla.

*

Ben muhalefetin yerinde olsam, iktidar cenahından daha fazla tepki gösteririm bu dergiye.

“Bi yürüyün gidin, bi salın bizi” falan diyerek.

ADEM METAN’IN ÇEKTİĞİ FOTOĞRAF

BİZİM Adem, Erdoğan’ın Van mitingini izlemeye gitmişti. Miting sırasında çekmiş bu fotoğrafı. Emine Erdoğan, eşinin miting konuşmasını dinliyor. Miting bittikten sonra sahnede birlikte vatandaşı selamlayacaklar.



Adem Metan, Emine Hanım’ı fark ettiği anda çekmiş fotoğrafı. Belki de bu yüzden süper sahici bir kare çıkmış ortaya.