HALKIN arasına karışarak Anadolu’dan şahane ve öğretici izlenimler aktaran Hasan Cemal’e binlerce teşekkür.
Çünkü sayesinde öğreniyoruz ki Kırşehir’den Kayseri’ye, Konya’dan Kahramanmaraş’a tablo iki maddede özetlenebilir:
BİR: Hükümete karşı vozurdama başladı.
İKİ: AKP’nin alternatifi yok.
Bunun anlamı şudur:
Vatandaş bir seçim daha AKP’ye yüklenecek.
Beğense de, beğenmese de.
İstese de, istemese de.
Çünkü ‘Tamam, bunlar gitsin ama yerlerine kim gelsin?’ sorusunun ikna edici yanıtı ortaya çıkmamıştır.
Kısa vadede çıkacak gibi de gözükmemektedir.
***
Konya’nın, Kayseri’nin, Maraş’ın duyarlılığını takip edip ona göre politikalar oluşturmaktansa, ‘emekli öğretmen duyarlılığı’na teslim olmayı tercih eden ve ezber bozmaya bir türlü yanaşmayan CHP’den umudu keseli çok oldu.
İkili ilişkilerde acayip ikna edici olan Mehmet Ağar’ın şimdilik bir toplumsal ilgi odağı olamayacağı görülüyor. İleride ne olur bilmiyorum.
Yükselen milliyetçilik ve ‘konjonktür hazretleri’ MHP’ye en fazla barajın yek parmak üstünde bir konum armağan ediyor ki buradan da bir ‘iktidar alternatifi’ çıkmaz.
Demokrat Parti gibi bir tabela partisiyle birleşmek suretiyle siyasal etkinlik yaptığını sanan Erkan Mumcu’nun ANAP’ından da pek bir şey çıkmayacak gibi görünüyor.
Peki geriye ne kaldı?
Ne kalacak?
Her şeye rağmen AKP...
***
Ancak bu böyle gitmez.
Bu dönem olmasa bile bir sonraki dönem bir ‘alternatif’ ortaya çıkacaktır.
Çünkü hem siyaset böyle bir boşluğu uzun süre taşıyamaz, hem AKP’nin ikinci dönem yıpranması daha keskin olabilir.
Peki nasıl bir alternatif çıkacak?
İster ‘kehanet’ deyin, ister ‘öngörü’, bana kalırsa yeni dönemde çok farklı bir alternatif üretme mekanizması geçerli olacak.
Siyasal partiler üzerinden değil bireysel çıkışlar üzerinden gelişen bir mekanizma.
Öyleyse birkaç isim üzerinde duralım:
Öncelikle AKP’nin geleceğinde etkin olacak isme dikkat çekelim: Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkışının ardından AKP’nin geleceği kesinlikle Abdullah Gül’e emanet edilecektir.
Yani yeni dönemin en önemli siyasi aktörü Abdullah Gül olacaktır.
Peki ya bireysel çıkış beklenen isimler?
Bence işte bu noktada TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun ismine bir mim koymakta yarar var.
TOBB’u ‘eskiden kalma alışkanlıklar’la sağ hükümetlerin emrine vermek yerine çağdaş ve akılcı bir yönetimle etkinleştiren Hisarcıklıoğlu, vizyonu ve perspektifiyle yeni dönemde siyasette çok etkin olabilir.
Bu arada bir mim de İTO’nun genç ve geleceği parlak başkanı Murat Yalçıntaş’ın ismine koymaya ne dersiniz?
‘Zaga’ ile ‘Beyaz’ arasındaki 7 fark
‘ZAGA’ bir cumartesi gecesi ateşi kadar baştan çıkarıcı ve yakıcıyken, ‘Beyaz’ anne elinden çıkma poğaça kıvamındadır.
‘Zaga’, yüzüne telefon kapatılan seyircilerin nefreti üzerinden yükselirken, ‘Beyaz’ herkes beni sevsine fazlasıyla yaslanmaktadır.
‘Zaga’, gecenin iki buçuğunda yayına girse de havasından pek bir şey kaybetmezken, ‘Beyaz’ canlı da yayınlansa hep banttanmış izlenimi verir.