Hükümet zor durumda kaldı ya... İktidar goygoycuları hemen harekete geçtiler. Diyorlar ki: “Terörün amacı, bizim sevgili hükümetçiğimizi yıpratmaktır.” Kan akıyor, ölen ölüyor, ocaklara ateş düşüyor, gözyaşı akıyor, acı çekiliyor. Ama goygoycunun tek bir derdi var: Biricik hükümetçiğini kurtarmak. ¡ ¡ ¡ Goygoycu boş durmuyor. Hükümetçiğini kurtarmak için ha bire analiz patlatıyor, ha bire teori attırıyor. Mesela diyor ki: “Ergenekon adlı heyula, PKK adlı örgüte sızdı. Aleviler falan da işin içine girdi. AK Parti’yi zor durumda bırakmak için vuruyorlar da vuruyorlar.” Durmuyor goygoycu... Mesela şunu da söylüyor: “Kandil Dağı’na konuşlanmış olan eli kanlı teröristler, ‘Biz artık bu Tayyip Erdoğan hükümetini istemiyoruz. AK Parti gitsin, yerine CHP-MHP koalisyonu gelsin’ diyorlar.” Nasıl olsa sağlaması yok. Nasıl olsa karışanı girişeni yok. Nasıl olsa atış serbest. Salla babam salla... Aslında çok görmeyelim, bizde âdet böyledir. İktidar “açılım” başlatır... Muhalefet hemen hükmünü verir: “Açılım projesi bir AKP-PKK projesidir.” Açılım fiyaskoyla sonuçlanır. Terör alır başını gider. Bu kez iktidar aynı dili kullanmaya başlar: “PKK terör örgütü CHP-MHP koalisyonu istiyor.” ¡ ¡ ¡ Biz böyleyizdir. Üstümüze yoktur bahane bulma konusunda... Hiç kimse bizim kadar başarılı bir şekilde, suçu başkasının üzerine atamaz... Başarısızlığı kabul etmemek şiarımızdır... Belki de bu yüzden... Yani “Ben nerede hata yaptım” şarkısını bir türlü çığıramadığımızdan... Hata yapmaya hep devam ederiz.
Aşk-ı Memnu’ya dair kişisel notlarım
? Final bölümünün yayınlandığı akşam, evimde “Aşk-ı Memnu’nun finalini seyretmek istemeyenler partisi” düzenlemeye kalkıştım, bir kişi geldi... O da “Aç şu televizyonu da finali seyredelim” dedi. ? Twitter’da Türk’ün gücü: “Aşk-ı Memnu”, Twitter ortamında dünyada en çok geçen sözcük olmuş... Türk’ün dünya çapında bir başarısı daha... ? Arkadaşlar arasında “Ortada roman var... Herkes sonunu biliyor... O kadar da ilgi olmaz” dedik. Ve yanıldık. ? “Eski Bihter Müjde Ar” idi, “yeni Bihter Beren Saat”... Yalçın Küçük Hoca’dan “Gerilemenin Kısa Tarihi” adlı bir makale bekliyoruz. ? Aşk-ı Memnu’nun final partisi için Suada’ya davet edildim. “Geleceğim” dediğim halde gitmedim. Maalesef elimden gelen tek eylem bu oldu.
Köşe yazarlarına dair enteresan tüyolar
? Köşe yazarlarının en takmaz görüneni bile, okurlardan gelen mesajları sonuna kadar takarlar... Yeter ki mesajlar “incitmek için yazıldığı” izlenimini vermesin. ? Köşe yazarları, iyi yazılmış başka köşe yazılarını acayip kıskanırlar... Ama büyük çoğunluğu bu durumu itiraf etmezler. ? Bir köşe yazarı, en iyi yazısını, en çok hırslandığı, en çok öfkelendiği, en çok coştuğu, en çok mutlu olduğu anlarda yazar. Duygular ortalamaysa, yazı da ortalama olur. ? Bir köşe yazarı, yazının başına oturduğunda planladığından çok farklı bir sonuçla yazının başından kalkar. ? Bir köşe yazarı birine laf ederken, bir başka köşe yazarının o kişiyi müdafaa edeceğinden adı gibi emindir. ? İki türlü köşe yazarı vardır... BİR: Elindeki bilgileri dost meclislerinde anlatanlar... İKİ: Elindeki bilgileri köşesinde yazıya dökenler...
Terör karşısında aczin dışavurumları
? BİR: Medyaya sağduyu çağrısında bulunmak... ? İKİ: MGK’da saatlerce toplanıp sonuçta “kararlılık vurgusu” yapmak... ? ÜÇ: Şehit cenazelerinin ekrana yansıtılmasından yakınmak... ? DÖRT: Açık tartışmalardan hafiften rahatsız olmaya başlamak... ? BEŞ: Sert açıklamalarda el yükseltmeye çabalamak... ? ALTI: Şehit sayısı istatistiklerine el atmak...
Cesur değilsin Vali Bey
FETHULLAH Gülen Hareketi’nin organize ettiği “Abant Platformu”nda konuşma yapan Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, şöyle demiş: “1950’de Demokrat Parti iktidara geldiğinde CHP’yi kapatıp İnönü’yü hak ettiği yere göndermemiş olması en büyük talihsizlik oldu.” ¡ ¡ ¡ Cesur Valileri severim... Bürokratik mekanizmaları hallaç pamuğu gibi dağıtan, durumu idare etmek yerine devrim gibi uygulamalar yapan, resmi ideolojiyi sorgulayan, gelene ağam gidene paşam demeyen valiler, benim için hep gözde olmuştur. Fakat itiraf edeyim ki... Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’yu hiç de cesur bulmadım. Eğer iktidarda CHP olsaydı ve Vali Bey bu açıklamayı yapsaydı, yapabilseydi, yere göğe koyamazdım. Ama “İsmet Paşa’ya savaş açmış” bir Başbakan’ın iktidarında bir valinin bu türden açıklamalar yapması... Bana fena halde hesaplı kitaplı bir iş gibi geliyor. AK Parti iktidardan gitmezse, Cengiz Bey’in geleceğini takip edin, ne demek istediğimi anlarsınız.