Öyle ‘Her gün uğramadan rahat edemem abi’ tarzında azılı bir müdavim ilişkisi kurmadım orayla...
Hatta sadece iki kez gittiğimi bile itiraf edebilirim.
‘Safran’ aslında benim için bir simge.
Tıpkı ‘Ziya Şark Sofrası’ gibi...
(NOT: ‘Türban’ benzeri bir simge değil).
Uzun analizlere, laf ebeliklerine filan gerek bırakmayan, adama derdini kısa yoldan anlattıran bir simge...
Mesela matrak ve muhayyel bir ‘değişim hikáyesi’ni anlatırken ve bu hikáyeye yüklenen derin anlamlarla dalga geçerken epey kullanışlı oluyor, hepsi bu...
‘Safran’ diyorsun, ‘Ziya Şark’ diyorsun ve ötesini söylemeye gerek kalmıyor.
Yani böyle bir pratik tarafı var işin.
*
Uzun süredir içine girdiğim asosyallikten kurtulma kararı aldığımda vefa duygusu ağır bastı ve kendi kendime şöyle dedim:
‘Madem Safran sana müthiş bir kendini ifade imkánı sunuyor, o halde sosyalleşmeye oradan başlamalısın.’
Başladım da...
Safran’a girdiğimde biraz da ‘profesyonel deformasyon’un etkisiyle etrafı incelemeye koyuldum.
Şöyle ‘Yeni Başlayanlar İçin Safran’ başlıklı bir yazı hiç de fena olmazdı hani...
Ama hayır!
İnanın mekánı bilmeyenler için enteresan kaçacak ‘malzeme’ bulamadım.
Olayı bir cümleyle özetlemek gerekirse şunu söyleyebilirim:
Mütevazı bir akşam yemeği...
*
Yani Safran’a giderek ben ne yaptıysam, ‘tesettür defilesi’ne meraklı tipler Süleymaniye civarındaki mekánlara gittiklerinde onu yapıyorlar.
Yani Süleymaniye civarındaki ‘lüks ama muhafazakár’ mekánlarda ‘mütevazı akşam yemeği’ yiyenlerin, ‘Ahmet Hakan mı? O değişti. Safran’a gidiyormuş’ demeleri fevkalade anlamsız.
Peki o zaman mesele nedir kuzum?
Vallahi ben işin içinden çıkamadım.
Nilüfer Göle hocamız, şöyle ‘Modern Mahrem’ kıvamında bir kitap yazsa da meseleyi kavrasak...
Üç soru, üç cevap
- SORU: Tamam, dünkü yazınızda belirttiğiniz gibi türban karşıtlığını kullananlar var. Peki bu iktidar döneminde türbanlı olmayı avantaja çeviren hiç mi yok?
- CEVAP: Mutlaka vardır. Türban karşıtlığının avantaj sağladığı bir ülkede tabii ki tersi de mümkündür. Ama ben bu tür örneklere pek rastlamadım.
*
- SORU: Türban kadınların sorunudur. Size ne oluyor?
- CEVAP: Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’e ne oluyorsa o oluyor...
*
- SORU: Ben inceledim, Kuran’da türban diye bir şey yok. Neden kimse bunun üzerinde durmuyor?
- CEVAP: Çünkü konumuz bu değil. Öğretinin neyi öngördüğüyle ilgili tartışmalara girmek istemem. Çünkü hepimiz ‘İslam’da türban vardır’ görüşüne de, ‘İslam’da türban yoktur’ görüşüne de saygı duymayı öğrenmeliyiz. ‘Durun bakalım, siz yanlış biliyorsunuz, işin aslı şudur’ diye kestirip atarak bir yere varılamaz.
Düzeltme
DÜNKÜ ‘Evet, Türban Bir Simgedir’ başlıklı yazımda geçen ‘Türbana karşı ödünsüz tutum izleyenlerin üniversiteden kapı dışarı edilme olasılığı, türban yandaşı tutum izleyenlerin üniversiteden kapı dışarı edilme olasılığından her zaman daha fazladır’ cümlesinin doğrusu şudur:
‘Türbana karşı ödünsüz tutum izleyenlerin üniversiteden kapı dışarı edilme olasılığı, türban yandaşı tutum izleyenlerin üniversiteden kapı dışarı edilme olasılığından daha azdır.’