Paylaş
Kişisel tarihinin şanlı şans levhaları vardır...
Yaz yaz bitmez.
“Nurettin Sözen gibi bir isimden sonra belediye başkanı olması”ndan tutun da, “Başkan olur olmaz o güne kadar kuraklıktan mahvolan şehre yağan üç aylar yağmuru”na kadar...
“Ecevit-Yılmaz-Bahçeli iktidarının herkeste yarattığı bıkkınlıktan sonra iktidara gelmesi”nden tutun da “uluslararası konjonktürün şahane denk düşmesi”ne kadar...
Şans, kader, kısmet, bal, hep ondan yana oldu...
Hatta...
O kadar ballıdır ki Tayyip Erdoğan...
En son Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkıp silkelemeye, hırpalamaya ve moral bozmaya başladığı günlerde...
Patlayan ya da patlatılan bir İsrail kriziyle...
Aniden toparlandı ve yüzüne kan geldi.
* * *
ABD ile aranın açıldığı...
İsrail krizinin ters etkilerinin gözlemlenmeye başladığı...
Batı’dan gelen eleştirel yorumların arttığı...
Terörün can almaya başladığı...
Açılım politikasının iflas ettiği...
Kamuoyunun hafiften infial içine kapıldığı...
Her tarafta bir “Tayyip Erdoğan bıkkınlığı”nın oluştuğu...
Şu günlerde...
Acaba...
Tayyip Erdoğan’ın o meşhur şansı ve kısmeti devreye girecek mi?
Şu ana kadar tek bir “işaret” bile gelmedi.
Ama AK Partili dostlarımız bütün umutlarını o meşhur “bal”a bağlamış bekliyorlar...
Söyledikleri de şu:
“Allah’tan umut kesilmez.”
Ne demişler?
Bekle ve gör.
Evlilikten soğudum
Eren Talu’nun Ayşe Arman’a verdiği röportajda Defne Samyeli için söylediklerini okuyunca evlilikten soğudum.
Her şey iyi giderken örnek çift olanların, her şey kötüye gidince nasıl da rezil olmayı göze alabildiklerini görünce evlilikten soğudum.
Mahremiyeti olan ve hep mahrem kalması gereken bir ilişki biçiminin, aslında hiç de mahrem kalmadığını görünce evlilikten soğudum.
En Batılı, en uygar, en janti tiplerin bile rezil olmadan ayrılığı becerememesi nedeniyle evlilikten soğudum.
Başlangıçta her şeyini teslim ettiğin adam ya da kadının, işin sonunda bütün emanetlere acımasızca ihanet edebildiğini görünce evlilikten soğudum.
Eski karısının ya da eski kocasının kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye meraklı koca ya da karıları gördükçe evlilikten soğudum.
General çocuklarının askerliği tamam da
HÜKÜMETE yakın çevreler, şimdi de “General çocukları nasıl ve nerede askerlik yapıyor?” meselesine el atmışlar.
Bence önemli bir meseledir bu ve el atılmalıdır.
“İmtiyaz” kabul edilemez.
Ama...
Yine de bu çaba, benim hafiften midemi bulandırıyor.
Çünkü...
Sadece “General çocukları nasıl ve nerede askerlik yapıyor?” meselesi yok ki ülkemizde...
Madem general çocuklarının durumu sorgulanıyor, o zaman siyasetçilerin çocuklarının da askerlik durumu sorgulanmalıdır.
Bakanlar, milletvekilleri, cumhurbaşkanları, başbakanlar falan...
Bu iş tek taraflı olmaz ve midem ancak çok taraflı bir sorgulamayla yatışır.
Butik otellerden nefretimin 6 nedeni
BİR: Çoğunda gece olunca ışıklar kararıyor.
İKİ: Belli bir saatten sonra oda servisi yok.
ÜÇ: Misafirlikteki huzursuzluğu yaşamak: Aman patırtı çıkmasın kaygısı, aman talepkâr görünmeyeyim çabası falan...
DÖRT: Sürekli aynı kişileri görmek...
BEŞ: Otel sahiplerinin gözetimi altında yaşamak...
ALTI: Sıkıldığın evden çıkıp, yine bir ev ortamına girmek...
Paylaş