Paylaş
İhanet, cinayet, felaket gibi ajite sözcüklerle değil... Tamamen bilimsel yöntemlerle tartışılmalı.
*
MADDE İKİ:
“Yaptırmam, o kadar!” ya da “Yaparım, o kadar!” inatlaşmasıyla değil... Avantaj ve dezavantajlarıyla tartışılmalı.
*
MADDE ÜÇ:
“Kanalcılar” ve “kanal karşıtları” kutuplaşmasıyla değil... Herkes kendi siyasi safına çekilmeden tartışılmalı.
*
MADDE DÖRT:
“Sadece benim görüşüm bilimsel görüştür” dayatmasıyla değil... Bilimsel görüş farklılıkları göz önünde bulundurularak tartışılmalı.
*
MADDE BEŞ:
“Millet buna karşı” ya da “Millet bundan yana” diyerek değil... Milletin farklı yaklaşımlar içinde olduğu düşünülerek tartışılmalı.
ALPER TAŞ’A ÖVGÜ
ESKİ adıyla ÖDP, yeni adıyla Sol Parti’nin genel başkanı olan Alper Taş, son yerel seçimde CHP’den Beyoğlu adayı olmuştu.
*
Adaylık döneminde bazı CHP’liler Alper Taş’a “Cuma namazına gidersen iyi olur, oy alırız” falan demişler. Ama Alper Taş buna karşı, “Kardeşim ben sadece bayram namazlarına giderim. Şimdi aday oldum diye bunun dışına çıkarsam ikiyüzlülük yapmış olurum” diyerek CHP’lilerin bu teklifini reddetmiş.
*
Sırf seçim kazanmak için riyakârca cumaya giden birine göre çok daha soylu bir tutum almıştır Alper Taş.
Kendisini kutluyorum.
Çünkü “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” ilkesidir yolumuzu aydınlatan.
TRABZON’UN BAŞKANI KİBİR Mİ YAPTI?
BİR vatandaşımız, Trabzon Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun önüne çıkmış. “‘Kendimi atarım’ diyeni işe alıyorsunuz” demiş. Bunun üzerine Başkan, “Öyle yapmıyoruz, ‘Atla’ diyoruz” diye cevap vermiş.
“AKP’li başkandan skandal sözler”, “Kibir yaptı” falan türü başlıklar haber yapıldı bu olay.
*
Murat Zorluoğlu’nu tanırım. Kibir yapacak, vatandaşın derdiyle dertlenmeyecek biri değildir. “Olay nasıl olmuş acaba?” diyerek olayın videosunu izledim. Gördüklerim şunlar: İş isteyen vatandaşı dinliyor başkan. Olumsuz tutum almıyor, belediyede iş bulmanın yolunu anlatıyor. Fakat vatandaş, “‘Kendimi atarım’ diyeni işe alıyorsunuz” dediğinde “Yok, öyle yapmıyoruz, ‘Atla’ diyoruz” diye espri yapıyor. Bunu dedikten sonra da çekip gitmiyor. Vatandaşla konuşmasına devam ediyor. Yol yordam göstermeyi sürdürüyor. Vatandaşın elini sıkıyor ve oradan ayrılıyor. Yani öyle abartılacak bir skandal, hele hele bir kibir söz konusu bile değil.
*
Kibir ki hiç sevmediğim bir özelliktir ve bu özelliğin afişe edilmesini sonuna kadar savunurum. Ama ortada bir kibir yokken “İşte kibir!” denmesini de fevkalade kibirli bir tutum olarak görüyorum.
YUNAN BAKANA ‘YAPTIĞINIZ YANLIŞ’ DEDİ Mİ ACABA?
- Libya’da Hafter denilen katliamcıya destek veren...
- Türkiye’nin Akdeniz’de milim kazanım elde etmemesi için çırpınan...
- İsrail ve Mısır’ı Türkiye’ye karşı örgütleyen...
Yunanistan’ın dışişleri bakanı, İstanbul’a gelmiş.
Gelmişken de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmiş.
*
Merak ettiğim husus şu:
*
Acaba Ekrem Başkan, Yunan bakana...
“Bu yaptığınız yanlış... Bizi üzüyorsunuz... Ne yani? Biz Türkler Akdeniz’de ayağımızı denize sokamayacak mıyız? Bu mudur istediğiniz? Libya’da meşru hükümet varken ne diye katliamcı Hafter’i destekliyorsunuz ki? Olacak iş mi bu? Yakışıyor mu size?” demiş olabilir mi?
*
Bu sözlerin tümünü değil, sadece birini bile dediyse...
Ayakta alkışlayacağım Ekrem İmamoğlu’nu.
İKİ EYLEM ARASINDAKİ SINIFSAL FARK
HÜRRİYET’in deneyimli muhabiri Fatma Aksu’yla konuşuyorduk.
Şöyle dedi Fatma:
*
“Şu sıralar İstanbul Belediyesi’nin önünde iki eylem var. Biri uzun süredir devam eden belediyeden atılan işçilerin eylemi... Diğeri ise Adalar’da faytonlara hepten son verilmesini isteyen hayvanseverlerin üç-beş gün önce başlayan eylemi”.
*
Bunları söyledikten sonra da gülümseyerek “İki eylemden de fotoğraf göstereyim sana... Aradaki farka ne diyeceksin bakalım” dedi Fatma.
*
Fotoğraflara baktım...
*
Belediyeden atılan işçilerin durumu şöyleydi: Derme çatma naylondan korunaklar, evden getirilmiş birkaç örtü ve her tarafından perişanlık akan bir manzara...
*
Hayvanseverlerin durumu ise şöyleydi: Renk açısından bile birbiriyle uyumlu gayet şık çadırlar, gayet iyi çalışan ısıtıcılar, jeneratörler falan... Yani her tarafından janjan akan bir manzara...
*
Fotoğrafları görür görmez...
“Aradaki fark, bariz sınıf farkı Fatma!” dedim.
*
Ne diyordu İdris Küçükömer?
“Türkiye’de sol sağdır, sağ da soldur”.
BENİM AÇIMDAN 2019 NASIL GEÇTİ?
- Ustalaştık biraz daha... Taşı kırmakta... Dostu düşmandan ayırmakta...
- El arttırdık üşengeçlikte... Eve kapandık biraz daha...
- Soğuk sevdik biraz daha... Gripten, nezleden kaldıramadık kafayı.
- Çoğalttık dost sayısını azıcık daha... İhmal etmedik düşman sayısını arttırmayı da...
- Haksız çıktık bazen... Bazen de haklı çıktık ama...
- Hep gittik uzaklara... Bu arada bıraktık boynu bükük yakınları da...
Paylaş