Paylaş
Dayılarımdır, amcalarımdır.
Teyzelerimdir, halalarımdır.
Uzak-yakın akrabalarımdır.
Geçen yaz vefat eden babamdır.
*
“AK Parti tabanı” dedikleri...""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
İçine doğduğum kültürel çevredir.
Yıllarca aynı sosyal havza içinde yer aldığım insanlardır.
Beraber aynı sloganları attığım, aynı kitapları okuduğum, aynı heyecanları paylaştığım, aynı yenilgileri tattığım, aynı dergileri takip ettiğim, aynı şiirlerle coştuğum arkadaşlarımdır.
*
“AK Parti tabanı” dedikleri...
Ömrümün büyük çoğunluğunu içlerinde geçirdiğim insanlardır.
*
Ben bu insanların merhametinin tanığıyım.
Kendileri gibi yaşamayanlara karşı sergiledikleri samimi saygının tanığıyım.
Kendileri gibi düşünmeyen insanlara karşı sergiledikleri içtenlikli hoşgörünün tanığıyım.
Ben bu insanların insanlığının tanığıyım.
*
Bu insanlar, “Yaşasın! Başbakanımız Berkin Elvan için rahmet dilemedi! İşte budur! Büyüksün Başbakanım” demezler.
Bu insanlar, Başbakan Erdoğan 15 yaşında öldürülmüş bir çocuğa rahmet dilemedi diye konsolide olacak tıynette değillerdir.
*
Başbakan “Berkin Elvan’ın ölümü borsayı hoplatmadı, doları fırlatmadı” dediğinde...
Bu insanların içleri burkulur, canları sıkılır, kalpleri sıkışır.
“Ölü çocuk” ile “borsa” arasında kurulan bağlantı, bu insanları yaralar.
*
İsmet Özel’in “Doların dalgalanmasına bırakıldı bu çağda ölüm/Geceleri şehrin varoşlarında ikamete mecbur bırakıldı” dizelerini okuyarak yetişmiş bu insanlar, 15 yaşındaki bir çocuğun ölümünü doların dalgalanmasına bırakan Başbakan’a “O kadar da değil be usta” derler.
Açıktan diyemeseler bile kalpleriyle derler.
*
Yıllarca “ötekileştirme” denilen zehirli oyuna maruz kalmış bu insanlar, Başbakan Erdoğan, karşısında kim varsa hepsini ama hepsini ötekileştirdikçe...
“Helal olsun sana büyük usta, daha da ötekileştir şunları, daha da ez bunları, daha da çektir bunlara” diye inlemezler.
*
Karşılaştıkları onca zulme karşın hiçbir zaman silaha, palaya, sopaya el sürmemiş bu insanların, “Aldık emanetleri, gidiyoruz Okmeydanı’na” diyen lümpen provokatör sürüsüyle hiçbir akrabalıkları, yakınlıkları ve ilgileri yoktur.
*
Bu insanlar...
Berkin için de, Ali İsmail için de, Burak için de, Mısırlı Esma için de, polis Ahmet için de...
Gözyaşı dökerler.
Gözyaşları cimri değildir onların.
*
Benim tanıdığım AK Parti tabanı...
- Kendilerine bir adım atanlara on adım atarak yanıt verirler.
- “Nefret ettirmeyiniz, sevdiriniz” düsturuyla hareket ederler.
- “Tek adam ne derse o olur” anlayışına teslim olmazlar.
- Hırsızlığa, yolsuzluğa geçit vermezler.
- Kendileri dışındakilerin ezilmesinden vahşi bir zevk almazlar.
- Birbirlerinden ölesiye nefret eden iki toplum parçasının ortaya çıkmasına razı olmazlar.
- Komşularının düşmanı olmayı kabullenmezler.
- Siyaset uğruna bin yıllık kardeşliğin bozulmasına rıza göstermezler.
- Tebessüm nedir, bilirler.
*
Benim tanıdığım “AK Parti tabanı”...
Kendileri dışında kalan kim varsa...
Hepsinin terörist, hepsinin vandal, hepsinin katil adayı, hepsinin darbeci, hepsinin din-iman düşmanı, hepsinin örgüt üyesi olduğu masalına inanmaz.
*
Benim tanıdığım “AK Parti tabanı”...
Kavga istemez, çatışma istemez, provokasyon istemez, düşmanlık istemez, gazap istemez, kin istemez.
Benim tanıdığım AK Parti tabanı...
Merhamet ister, huzur ister, barış ister, rahmet ister, mağfiret ister, tahammül ister, yaratılanı yaratandan ötürü sevmek ister.
*
İddia ediyorum:
Lümpen bir üsluba teslim olmuş birkaç kendini bilmez ve onları yönlendiren tepedeki çatışmacı klik, “AK Parti tabanı”nın bu asli ve köklü özelliklerini değiştiremeyecektir.
*
Siz bakmayın sırf kişisel gelecekleri uğruna “yanlışa yanlış, doğruya doğru” diyemeyen, sırf kişisel kazanımlarını korumak uğruna kendilerini fanatizmin kör kucağına bırakan koca koca adamlara ve kadınlara...
“AK Parti tabanı” onlar gibi değildir.
*
Göreceksiniz:
Er ya da geç...
Bugün ya da yarın...
Başbakan Erdoğan’ın “Ayrıştırarak, cepheleştirerek, düşmanlaştırarak tabanını bir arada tutma ve kuvvetlendirme” taktiği, bu insanlara sökmeyecektir.
Bir uyanış başlayacaktır inşallah!
Babalar, ey babalar
NE yaptı Berkin’in babası?
- Kışkırtıcılığa zerre kadar prim vermedi.
- Adalet istedi.
- “Başka Berkin’ler ölmesin” dedi.
- Polisi de suçlamadı, “Onlar emir kulu” dedi.
- Vakarını ve metanetini milim bozmadı.
*
Burak’ın babası ise söyledikleriyle Berkin’in babasından bile öne geçti.
Dedi ki:
- O cenaze buradan, bu cenaze buradan denir mi?
- Berkin ya da benim oğlum... Benim için bir farkı yoktur.
- O da bir evlat, benimki de bir evlat.
- Berkin’in annesi-babası var. Benim de evlatlarım var.
- Sağ-sol fark etmez... Hepsi bizim evladımızdır.
*
Ve dün Berkin’in babası, Burak’ın babasını telefonla aradı. İki baba acılarını paylaştı.
*
“Keşke” diyorum, “keşke bu babalardan biri cumhurbaşkanımız, diğeri de başbakanımız olsaydı.”
Memur Teoman! Sen bizim her şeyimizsin
“FEZLEKE”den aktarıyorum.
Reza Zarrab ile bir adamı, bir memurdan yakınıyorlar.
“Gümrük memuru Teoman Coşkun” adlı memurdan...
Söyledikleri şunlar:
- Teoman Bey diye bir adam var.
- Bu işi yapmayan, amirlerini dinlemeyen bir adam...
- Bütün evraklarınıza bakacağım diyor.
- Bu mal, Türkiye’nin malı diyor.
- Teoman’a neler yaptım... Ne vaatler, ne şeyler...
- Yok yok... Adam almıyor.
*
Ey memur Teoman...
- Sen 70’lerin siyah-beyaz Münir Özkul’usun.
- Sen kirlenmemiş tarafımızsın.
- Sen bizim masumiyetimizsin.
- Sen Reza denilen şahsa, “Senin paran bize işlemez koçum” çekebilen fedaimizsin.
- Sen bizim her şeyimizsin.
Açılan ekran sayısını veriyorum
TRT’de siyasi partilere ayrılan süreler:
- AK PARTİ: 792 dakika.
- MHP: 48 dakika.
- CHP: 45 dakika.
- BDP: 2 dakika.
*
Seçim gecesi...
“Açılan sandık sayısı” falan denilirken...
Bu liste elinizde olsun.
Sonuçları bununla birlikte mütalaa edin lütfen.
Atina’nın Berkin’i için neler yapıldı?
ATİNA’da düzenlenen hükümet karşıtı gösteriler sırasında polis kurşunuyla öldürülen 16 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos adlı çocuk için yapılanlar:
- Adı sokaklara verildi.
- Yunanistan Cumhurbaşkanı, “Bu olay hukuk devletimiz için kapanmaz bir yaradır” diye demeç verdi.
- Yunanistan İçişleri Bakanı istifa etti.
- Çocuğu öldüren polis, hiçbir hafifletici neden dikkate alınmadan müebbet hapse mahkûm edildi.
- Çocuğu öldüren polisin yanındaki polis de, “arkadaşına engel olmadığı” gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
- Yunanistan Başbakanı, halktan ve çocuğun ailesinden özür diledi.
- Çocuğun ölüm yıldönümünde büyük gösteriler düzenlendi, düzenleniyor.
Paylaş