Ben olsam

Ben olsam Onur Öymen’in yerine...

Abdurrahman Dilipak’a bir "ozan deyişi" ile yanıt verirdim:

"Kılma cenazemi lazım değilsen..."

* * *

Herkes merkez sağı kimin toparlayacağını konuşuyor...

Kimi Mehmet Ali Bayar diyor, kimi Hüsamettin Cindoruk diyor...

Ben olsam...

"Merkez sağı kim toparlayacak?" sorusuna yanıt bulmak yerine...

"Ortada toparlanacak merkez sağ mı kaldı yahu?" sorusuna yanıt vermeye çalışırdım...

* * *

Akşam Gazetesi yazarı Nagehan Alçı’nın yazdığına göre...

Fethullah Gülen, Almanya’daki bir Protestan kilisesinin onarımı için yüklü miktarda bağış yapmış...

Ben olsam Nagehan Alçı’nın yerinde...

Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın olan yayın organlarının Türkan Saylan’a ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yönelik "misyonerlik propagandası yapıyorlar" suçlamasını da anımsatıp...

Cemaate "Ne iş?" diye sorardım...

Haftanın en iyi 5’i

BİR- Kocaeli’ne geldiğinde valilik önünde kentin bürokratlarının sıra olup kendisini karşılamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "İstemiyorum böyle karşılama" diyen Sanayi ve Ticaret Bakanı NİHAT ERGÜN...

İKİ- Akaretler’de yeni açtığı "PRESTROYKA JOKE" adlı mekánda sergilediği detaycılığı, yaratıcılığı ve çekici olma yeteneğiyle "eğlencenin fırlama çocuğu" unvanını hakkıyla aldığını kanıtlayan İZZET ÇAPA...

ÜÇ- Mardin’deki vahşete "Kürt töresi" denmesine karşı ilk itiraz fişeğini fırlatan, ardından da yılmadan, milim geri adım atmadan bu yaklaşımın bayrağını en tepeye diken gazeteci RUŞEN ÇAKIR...

DÖRT- Öyle ya da böyle, demokrat ya da değil, "meydana çıkıyorum" dediği andan itibaren "yandaş medya"da yarattığı hafif çapta fırtınayla "ihtiyarlara yer var" dedirtmeyi başaran HÜSAMETTİN CİNDORUK...

BEŞ- Siyasette Recep Tayyip Erdoğan neye karşılık geliyorsa, futbolda ona karşılık gelen ve herkese "Ne onla oluyor, ne de onsuz" dedirtmeyi başaran Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Başkan adayı AZİZ YILDIRIM...

Galiba suyum ısınıyor

HANİ şu "Kürt töresi" tartışmasında, Ertuğrul Özkök’ün sözünün üstüne söz söyledim ya...

Resmen aldım başıma belayı...

Daha "Ertuğrul Özkök’e itirazım var" şeklindeki yazımın mürekkebi kurumadan bir de ne göreyim?

Hop diye "Hürriyet Pazar"ın en arka sayfasına, tam da "Ahmet Hakan’ın yedeği" kıvamında bir arkadaş oturtuluverdi...

Hem de Ertuğrul Özkök’ün kaleminden buram buram "güzelleme" kokan bir takdim yazısıyla...

Bu işten benim anladığım iki şey var:

BİR Galiba suyum ısınıyor.

İKİ 20 yıla yakın bir süre Hürriyet gibi bir gazetenin başında kalmanın sırrı sanırım "Herkesi yedekle / Keyfine bak" sloganında gizli...

Neyse...

Belki de en iyisi buradan Ertuğrul Bey’e şöyle seslenmek:

Ertuğrul Bey! Hadi Emin Çölaşan’ı yedekleme başarısını gösterdiniz... Beni de benden daha hergele bir İslamcı ile yedeklediniz... Hadi yine diyelim ki kafanızda Oktay Ekşi’nin, Yalçın Doğan’ın, Yalçın Bayer’in, hatta Ayşe Arman’ın bile yedeği mevcut...

Peki söyler misiniz, sevgili umum neşriyat müdürümüz, Doğan Hızlan’ı, yani "kültür dünyamızın biricik cumhurbaşkanı"nı nasıl yedekleyeceksiniz?

Bugün yapılacaklar

BİR Panjurlar kapatılıp üç saatlik bir gündüz uykusuna dalınacak... İKİ Hüseyin Rahmi Bey’in başlattığı "Türk edebiyatının en kanlı polemiği"nin izi sürülecek... ÜÇ: "Uzlaşmacı İzzet", "Yalın’cı Ayhan" ve "bağdaşçı İsmet"le dörtlü kahvaltı yapılacak... DÖRT: Film kıtlığında "Melekler ve Şeytanlar" adlı filme gidilecek... BEŞ: Emre Kongar’ın İş Bankası Yayınları’ndan çıkan nehir söyleşi kitabından "malzeme" bulunacak... ALTI: Radikal İki için zaman ayrılacak... YEDİ: "Yenibirisnoktacom"a göz atılacak... SEKİZ: Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi portre yazarı Cemal Süreya’nın "99 Yüz" adlı portre kitabı bulunacak...