Babacan’ın düştüğü çok fena pozisyon

Çıktın şöyle dedin Ali Babacan:

Haberin Devamı

“Devletin tüm imkânları Baykar’a yağdırılıyor. Para akıyor para. Rekabet yok.”

*

Milletimizin bazı fertleri de...

“Bu adam bakanlıklar yapmış, vardır bir bildiği, elinde kanıt olmasa konuşmaz” falan diye düşündü.

*

Sonra Baykar’dan Haluk Bayraktar, sana açıkça meydan okudu.

Babacan’ın düştüğü çok fena pozisyon

Dedi ki:

“Kurulduğumuz günden bu yana devletten tek kuruş nakit teşvik ya da hibe almadık. Banka kredisi bile kullanmadık. Tüm projelerimizi kendi öz kaynaklarımızla geliştirdik.”

*

Sözüne kıymet veren, sözünün arkasında duran, dayanaksız atmadığına inanan bir siyasetçi, böyle bir meydan okuma karşısında ne yapar?

*

“Devlet sana para akıttı kardeşim. Aha da belgesi” diye ortaya çıkar.

*

Peki sen ne yaptın?

Tıssss.

Haberin Devamı

Yutkundun. Yuttun. Bir tek belge bile koyamadın ortaya.

*

Siyaset dünyası şu duayla inliyor bugünlerde:

Allah hiçbirimizi Ali Babacan’ın düştüğü şu çok fena pozisyona düşürmesin.

KURUCU BABALARINA DA SAHİP ÇIKMAYACAKLAR MI


DÜNKÜ Hürriyet’in manşetinde “14 Mayıs kesin gibi” demiştik. Ve artık “gibi” gitti, tarih kesinleşti.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını söyledi.

Erdoğan, 14 Mayıs’ın tarihsel önemini anlatırken şöyle dedi:

*

“Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950’de “Yeter, söz milletin” demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı.”

*

Altılı Masa’da bir de Demokrat Parti var malum.

Babacan’ın düştüğü çok fena pozisyon

Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Gültekin Uysal, Erdoğan’ın 14 Mayıs’ı sahiplenmesinden rahatsız olmuş.

Ve şöyle demiş:

“14 Mayıs, yerli ve milli Şef’e karşı ‘Yeter Söz Milletindir” diyeceğimiz bir gün olacaktır.”

*

Hahahahahah! İşitince içtiğim kahveyi püskürttüm valla.

Gültekin Uysal, baltayı nasıl da taşa vurduğunun acaba farkında mı?

*

14 Mayıs’ta Demokrat Parti’nin bayrak açtığı “Milli Şef”, İsmet İnönü’nün ta kendisiydi.

O İsmet İnönü ki... CHP’nin ikinci genel başkanıdır, efsanelerindendir, kurucu babalarındandır.

*

Ne yani?

Haberin Devamı

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Aman Altılı Masa’nın ağzının tadı bozulmasın” diyerek bunu da mı sineye çekecek?

*

Daha da fenası, Kemal Bey, “Evet, Gültekin Bey doğruyu söylüyor. Menderes, İnönü’yü nasıl yendiyse... Biz de Erdoğan’ı yeneceğiz” falan mı diyecek?

*

Şu Altılı Masa, bakalım daha başka hangi şakaların, hangi komikliklerin, hangi acayipliklerin, hangi tuhaflıkların beşiği olacak?

YEMEM BİR DAHA HİNT YEMEĞİ

‘DÜNYADA hiç gitmek istemediğin yer neresi?’ diye sorsalar, cevabım Hindistan olur.

Nedenini yazmak istemiyorum.

Babacan’ın düştüğü çok fena pozisyon

Heveskâr bir tip olduğum için buna rağmen İstanbul’da Swissotel’in içinde açılan “Madhu’s” adlı Hint lokantasına heves edip gittim. 

*

Haberin Devamı

Kocaman bir salon. Şık şıkırdım bir yer. Eşofman kazakla gideni içeri almıyorlar, o derece yani. Kibar, anlayışlı, sabırlı bir servis.

Erken gelmiştim, salon boştu. “Kim gelir buraya? Burası nasıl dolar? Yanlış yatırım” falan diye üstüme vazife olmayan kaygılarla dolup taştım bir ara.

Fakat nasıl da yanılmışım! Birazdan tıklım tıklım doldu restoran. Meğer ne çok meraklısı varmış Hint yemeklerinin.

*

İlk tadımı yaptım. Hindistan’ın meşhur köri baharatının tadını aldığım andan itibaren kendimi bir Bollywood filminin tam göbeğindeymişim gibi hissettim. Az sonra sahneye üç beş Hintli dansçı çıkmasın mı? Hint müziği eşliğinde kafalarını sağa sola yatırarak Tayfun Duygulu tarzı dans etmeye başlamasınlar mı? Böylece Hint sinemasının tüm unsurları tamamlanmış oldu.

*

Haberin Devamı

Ayıla bayıla yiyemedim Hint yemeklerini. Ama siz bana bakmayın. Ben Bozok Yaylası’ndan gelmişim. Evrensel tatlara açıklık DNA’mda yok galiba. Suşiyi tuhaf bulmamam bile 78 ayımı aldı. Koyacaksın benim önüme bir bazlama, bir tandır ve salacaksın.

*

Neyse... Neyse... Bir süre heveskâr bir tip olmaktan uzak dururum sanırım.

GEÇEN GÜN HABER TOPLANTISINDA

Gündemi değerlendirirken kanaatler de havada uçuştu toplantıda. Ortaya çıkan kanaatleri aktarıyorum:

*

- SCOOTER: Kadıköy’de ikamet eden tüm arkadaşlarımız Kadıköy Belediyesi’nin scooter’ları toplatma kararına tam destek çıktılar. “Kaldırımlarda yürüyemiyoruz abi” diyerek...

*

- HAFSANUR: Hafsanur Sancaktutan adlı kızımızın “İntihar etmedim, işte bu da kanıtı” diyerek bileklerini gösteren fotoğraf çektirmek zorunda bırakılmasını tüm arkadaşlarımız “yürek burkucu” ve “utanç verici” olarak niteledi. Bu konuda konsensüs sağlandı.

*

Haberin Devamı

- İLK MAAŞ: EYT’li tüm arkadaşlarımız EYT’nin ilk maaş ödemesinin ta marta kalmasından süper rahatsızlık duyup “Planlarımız vardı, hepsi yattı, bu hiç olmadı” diyerek homurdandıkça homurdandılar.

AŞIRI DEMODE ŞEYLER

- Davos

- Sosyal medya trollüğü

- James Bond tripleri

- “Kim şık, kim rüküş?” sorusuna cevap aramak

- SADAT

- Uzun, upuzun iş toplantıları

- Birinci Dünya Savaşı filmleri

- “Konuşursam yer yerinden oynar” sözü

- Lübnan mutfağı

- Kar beklentisi

- Muhalif kesimlerin ruh halinin izini sürmek

- EYT ve ötesi

- “Dış güçler” teması

- Kaftancıoğlu/İmamoğlu çekişmesi

- Düet yapmak

- Sinemaya gitmek

Yazarın Tüm Yazıları