Nurİ Bilge Ceylan, Kültür Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaret etmiş.
Dediler ki:
“Bu ziyaret nedeniyle büyük linç var”.
*
Yemin ediyorum ilk aklıma gelen şu oldu:
*
Seçimden önce muhalefete destek veren sanatçılar kervanına katılmıştı ya Nuri Bilge Ceylan.
Kendi kendime dedim ki...
- Önce gidilip gelindi.
- Sonra bir daha gidilip gelindi.
- Ardından itimat tesis edilmeye başlandı.
- İtimat tesis edildikten sonra bu itimat defalarca test edildi.
- Her testin ardından itimat arttıkça arttı.
- En son Karabağ zaferinin ardından sarsılmaz çelikten bir dostluk oldu.
*
Bütün dünyanın gözleri önünde başlayıp serpilen
Müftülük, törende çekilen fotoğrafları servis etmiş.
Aaaa! O da ne?
Fotoğraflardaki kadın hafızların yüzleri buzlanmış!
*
O zaman soralım sorularımızı bu buzlamacı kafalara:
*
- Tesettürlü kadının yüzünü buzlarsan, bu kadınlar tesettürleriyle toplumun her alanında nasıl var olacaklar ey Karatay Müftülüğü?
*
MENENDEZ diye bir senatör var ABD’de. Etkili ve yetkili bir senatör.
Kafayı Türkiye’ye takmış durumda.
Türkiye düşmanlığının derecesini iki şekilde ifade edebilirim:
*
- BİR: Türkiye’nin en haklı olduğu konularda bile Türkiye’nin tamamen ve ölümüne karşısında.
*
- İKİ: Türkiye düşmanlarının en haksız olduğu konularda bile Türkiye karşıtlarının yanında.
İçimizin milli yağlarını eriten olaysa tam olarak şu:
- TÜRKEVİ: Türkevi’ne çok önem veriyor Erdoğan. Gerçekten de Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in tam karşısında 33 katlı bir gökdelene sahip olması büyük avantaj. Liderlerin biri gelip biri gidiyor binaya. Erdoğan’ın söylediğine göre hepsi gıpta ediyormuş.
*
- ÇAĞLAYANGİL: Türkevi’nin bulunduğu yerde 1975’te 14 katlı IBM merkezi varmış. Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in girişimiyle 3 milyon dolara satın alınmış bu yapı. Erdoğan, Türkevi’ni anlatırken Çağlayangil’i ve dönemin Başbakanı Demirel’i rahmetle anmayı da ihmal etmedi, etmiyor.
*
- GARDAŞIM: Dikkat ettim. Konu ne zaman İlham Aliyev’e gelse Erdoğan, “İlham Gardaşım” diyor. Bu sefer de gelenek değişmedi. Konu Aliyev’e geldi ve Erdoğan yine “İlham Gardaşım” dedi.
*
- İKİNCİ İZLENİM: Burada tek gündem var: Trump. Taksiye binince taksiciye, kafeye gidince garsona laf arasında sorulan tek soru şu: “Trump kazanır mı?”. Sokağın diline kulak verecek olursak, evet, kazanır. Yani geliyor gelmekte olan. Ama ben temkinliyim. Bizim Hakan Bayrakçı, “Trump seçimi alır arkadaş. Üstelik kılçıksız kazanır” demediği sürece asla kesin konuşmam.
TÜRK DOKUMASININ NEW YORK ŞAHLANIŞI
Denizli’den Hoşgör... Erzurum’dan Ehram... Antalya’dan Gılamık... Burdur’dan İbecik... Tekirdağ’dan Karacakılavuz... İzmir’den Keyfiye... Gaziantep’ten Kutnu... Siirt’ten Şal Şepik... Giresun’dan Tamzara...
Hepsi Türk tarihinden gelen dokumalar... Hepsi nazlı nazlı şahlandılar New York’ta.
*
Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği “Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru” etkinliğine katılmak için.
*
Bu zamana kadar “küresel ısınma, sıfır atık, gezegenimizin geleceği, emisyon, karbon ayak izi” falan dendiğinde kulak veriyorduk ama yeterince dinlemiyorduk. Konunun aciliyetinin çok da farkında değildik yani.
*
Ama artık bu iş, kafamıza kafamıza vurmaya başladı.
Artık havalar mevsim normallerinin hep üzerinde ya da altında. Artık bahar kalmadı: Ya aşırı sıcak ya aşırı soğuk. Uzun süre yağmursuzlukla kıvranırken bir saatte bastıran aşırı yağmurla sellere maruz kalıyoruz artık. Hiç görülmemiş kasırgalar, fırtınalar geliyor. En son Libya’nın yaşadığı trajedi ortada.
*
Emine Erdoğan’ın etkinlikte yaptığı konuşma, “derhal kendimize gelmemiz lazım” konuşmasıydı.
*
- SAĞA AÇILMA: Türkiye koşullarında yapılacak en doğru adımlardan biriydi. Geniş sağ kitlelere açılmadan iktidar hayal.
*
- İTTİFAK: Yeni sistemde ittifak şart. Yüzde 25’lik CHP, ittifaksız hiçbir şey yapamaz. Kılıçdaroğlu bunu fark etti ve uyguladı.
*
- HELALLEŞME: Bir CHP antipatisi var muhafazakârlarda. Onlarla zıtlaşmadan, onlarla helalleşerek yeni bir sayfa açmanın nesi kötüydü?
*
-